fl, fi
Türk abecesinin yirmi üçüncü harfi,
“fle” ad› verilir; ses bilimi bak›m›ndan
sert-sürekli ünsüz.
flaban
a. (fla:ba:n) Ar.
1.
Müslümanlarca
kutsal say›lan üç aylar›n ikincisi.
2.
ön
a. argo
Aptal, al›k, saf, budala, flaflk›n.
flablon
a. Alm.
1.
Üzerine çeflitli harf, ra-
kam ya da flekiller oyulmufl metal ya da
plastik cetvel.
2.
Ço¤altmak amac›yla
haz›rlanm›fl örnek ya da model.
flad
ön a. Far. esk.
Nefleli, sevinçli, mutlu.
flad olmak
neflelenmek, sevinmek,
mutlu olmak.
flad›rvan
a. Far.
Genellikle cami avlular›na
yap›lm›fl, çevresindeki musluklardan ve
ortas›ndaki f›skiyeden su akan, üstü
kubbeli ya da aç›k havuz.
flafak, -¤›
a. Ar.
Güneflin do¤uflundan biraz
önce ufukta beliren ayd›nl›k.
fiafii
öz. a.
ve
ön a. (fla:fii:) Ar.
fiafiilik mez-
hebindan olan (kifli).
fiafiilik, -¤i
öz. a.
‹slamiyette sünnet ehli
denilen dört mezhepten biri.
flah (I)
a. (fla:h) Far.
1.
Eski ‹ran ve Afgan
hükümdarlar›na verilen ad:
fiah ‹smail.
2.
Satranç oyununda en önemli tafl.
flah (II)
a. (fla:h) Far.
At›n, ön ayaklar›n›
yerden keserek arka ayaklar› üzerinde
durmas›.
flaha kalkmak
flahlanmak.
flahane
ön a. (fla:ha:ne) Far. mec.
Çok gü-
zel, üstün nitelikli:
flahane bir ev.
flah damar›
a.
Boynun iki yan›nda, kan› ba-
fla tafl›yan aort damarlar›ndan her biri.
flaheser
a. (fla:heser) Far.+Ar.
1.
Baflyap›t.
2.
ön a.
Üstün nitelikli:
flaheser bir film.
flah›s, -hs›
a. Ar.
Kifli, kimse.
flah›s eki
a. dlb.
Kifli eki.
flahin
a. (fla:hin) Far. hayb.
Kartalgillerden,
Asya ve Avrupa’n›n çal›l›k yerlerinde ya-
flayan, kahverengi tüylü, güçlü gagal›,
y›rt›c› bir kufl.
flahit, -di
a. (fla:hit) Ar.
Tan›k.
flahlanmak
(nsz.)
1.
(at için) Ön ayaklar›n›
yerden keserek arka ayaklar› üzerinde
durmak, flaha kalkmak.
2.
mec.
Taflk›n-
l›k göstermek, coflmak.
flahsen
be. (fla’hsen) Ar.
1.
Kendi (kendim,
kendin...), bizzat:
fiahsen çok üzüldüm.
2.
Tan›flmadan, uzaktan görerek:
Onu
flahsen tan›r›m.
flahsi
ön a. (flahsi:) Ar.
Kiflisel.
flahsiyet
a. Ar.
1.
Kiflilik.
2.
Kifli, özellikle
önemli ve de¤erli kifli.
flaibe
a. (fla:ibe) Ar. mec.
Eksiklik, kusur,
ay›p.
flaibeli
ön a.
Eksi¤i, kusuru, ay›b› olan.
flair
a. (fla:ir) Ar.
1.
fiiir yazan ya da söyle-
yen kifli.
2.
mec.
Genifl bir hayal dünya-
s› olan, duygulu ve duyarl› kifli:
fiair
ruhlu biriydi.
flaka
a.
Gülmek ve e¤lenmek amac›yla k›r›-
c› olmaks›z›n söylenen söz, yap›lan
davran›fl; latife.
flaka etmek (yapmak)
flaka nitelikli söz ya da davran›flta bu-
lunmak, latife etmek.
flaka yollu
ciddi
bir fleye flaka görünümü vererek.
flakac›ktan
be.
1.
fiaka olarak:
fiakac›ktan
söylemifltim.
2.
fiaka yapar görünerek:
fiakac›ktan bir tokat atm›fl.
flakak, -¤›
a.
Bafl›n iki yan›nda, gözle kulak
aras›nda ve elmac›k kemi¤inin üstünde
bulunan bölge.
flakalaflmak
(nsz., -le)
Karfl›l›kl› olarak fla-
ka etmek.
569
fi
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 569