turkce sozluk - page 573

flekerle içerim.
3.
A¤dalaflm›fl flekerle
yap›lan küçük tatl› yiyecek:
akide fleke-
ri.
4.
t›p
fieker hastal›¤›.
fleker gibi
ca-
na yak›n, sevimli, güzel.
fieker Bayram›
öz. a.
Ramazan ay›n›n so-
nunda kutlanan üç günlük dinî bayram;
Ramazan Bayram›.
fleker hastal›¤›
a. t›p
Kanda glikozun art-
mas› sonucu çok su içme, çok yemek
yeme ve çok idrar yapmayla beliren bir
hastal›k; fleker.
fleker kam›fl›
a. bitb.
Bu¤daygillerden, sa-
p›ndan fleker elde edilen bir bitki.
flekerleme
a.
1.
fiekerlemek eylemi.
2.
fie-
ker flerbetinde kaynat›larak üzeri fleker-
le kaplanm›fl meyve vb.
3.
mec.
Derin
olmayan, k›sa süreli uyku.
flekerlemek
(-i)
fieker katarak tatland›r-
mak.
flekerlenmek
(nsz.)
(flekerli bir eriyik için)
‹çindeki fleker ayr›flarak billurlaflmak.
fleker pancar›
a. bitb.
Ispanakgillerden, et-
li kökünden fleker elde edilen iki y›ll›k
bir bitki.
flekerpare
a. (flekerpa:re) Far.
Bir tür ha-
mur tatl›s›.
flekil, -kli
a. Ar.
1.
Biçim:
Masalar› U biçi-
minde dizmifllerdi.
2.
Bir fleyi aç›kla-
mak için çizilmifl resim:
fiekilde gördü-
¤ünüz gibi...
3.
Davran›fl biçimi, tutum,
yol, tarz:
Yine ayn› flekilde konuflaca-
¤›m.
4.
Bir fleyin, kavram›n, düflünce-
nin var olma biçimi:
yönetim flekli,
enerji flekilleri.
5.
Anlat›m biçimi:
Yaz›-
m›n fleklini de¤ifltiriyorum.
6.
mat.
Ba-
z› matematiksel varl›klar›n gösterilme-
sine yarayan resim:
küp flekli.
7.
ed.
Edebiyat ve sanat eserlerinde d›fl görü-
nüfl, tarz.
flekilci
ön a.
Biçimci.
flekillenmek
(nsz.)
Biçimlenmek.
flekilsiz
ön a.
Biçimsiz.
flelale
a. (flela:le) Ar.
Büyük ça¤layan, çav-
lan.
flema
a. (fle’ma) Fr.
Bir arac›n, bir ayg›t›n
ana ögelerini gösteren çizim.
flematik
ön a. Fr.
1.
Bir nesne, bir organ
vb.nin genel düzenini gösteren.
2.
Ana
çizgilerine indirgenmifl.
flempanze
a. Fr. hayb.
Ormanlarda yafla-
yan, ayaklar› befl parmakl›, bir bat›nda
tek yavru do¤uran, iyi t›rman›c› olan bir
maymun türü.
flemsiye
a. Ar.
1.
Ya¤murdan ya da günefl-
ten korunmak için kullan›lan, bir sap
üzerindeki esnek tellere gerilmifl, su ge-
çirmez kumafltan yap›lm›fl, aç›l›p kapa-
nabilen, elde tafl›nabilir eflya.
2.
Ayn›
biçimde yap›lm›fl günefllik:
plaj flemsi-
yesi.
flen
ön a.
1.
fievinçli, nefleli:
flen bir insan.
2.
Neflelendiren, e¤lendiren:
flen bir
yer.
flenlenmek
(nsz.)
1.
fien duruma gelmek,
neflelenmek:
Bir süre sonra o da flen-
lendi.
2.
mec.
Canl›l›k, hareket kazan-
mak:
O gelince evimiz flenlendi.
flenlik, -¤i
a.
1.
fien olma durumu.
2.
Bir
bayram, bir kutlama nedeniyle yap›lan
tören ve e¤lencelerin tümü.
3.
Festival:
film flenli¤i.
4.
mec.
Sevinç, nefle.
fler, -rri
a. Ar.
Kötülük, fenal›k.
flerbet
a. Ar.
1.
Meyve suyu ve flekerin ka-
r›flt›r›lmas›yla yap›lan içecek.
2.
Baz›
maddelerin suda eritilmifli:
çimento
flerbeti.
flerbetçi otu
a. bitb.
Kozalaklar› bira yap›-
m›nda kullan›lan, yapraklar› karfl›l›kl›,
sap› k›r›lgan olan çok y›ll›k, otsu bir bit-
ki.
fleref
a. Ar.
1.
Onur.
2.
Erdem, gözü peklik
ve yetenekle kazan›lm›fl iyi flöhret:
fie-
refime söz söyletmem.
flerefe (flerefi-
nize)
içki içilirken kadeh kald›rarak kar-
fl›s›ndakinin onuruna içildi¤ini belirt-
mek için söylenen söz.
fleref vermek
onurland›rmak, flereflendirmek.
flerefe
a. Ar.
Minarenin eskiden ezan oku-
nan d›fla taflk›n, korkuluklu bölümü.
fleref k›tas›
a. ask.
Devlet baflkanlar›n›n,
fieker Bayram›
fleref k›tas›
573
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 573
1...,563,564,565,566,567,568,569,570,571,572 574,575,576,577,578,579,580,581,582,583,...688
Powered by FlippingBook