t, T
Türk abecesinin yirmi dördüncü harfi,
“te” ad› verilir; ses bilimi bak›m›ndan
sert-süreksiz ünsüz.
ta
ad. (ta:) Far.
Dek, de¤in, kadar ya da be-
ri gibi ilgeçlerle kullan›ld›¤›nda, bir ey-
lemin bafllang›c›n› ya da sonunu abart›-
l› bir biçimde zaman ve uzakl›k bak›-
m›ndan vurgular:
Ta evine kadar peflin-
den gittim.
ta kendisi
(ta k›sa söylenir)
o kifli, tastamam kendisi:
Bunu getiren
ta kendisi, ama yads›yor.
ta ki
yeter ki,
sonunda:
Ta ki kabul edene kadar üstü-
ne gidin.
Ta
kim.
Tantal elementinin simgesi.
taahhüt, -dü
a. Ar.
Bir fley yapmay› üstüne
alma, üstlenme.
taahhüt etmek
üstlen-
mek.
taahhütlü
ön a.
Taahhüt edilmifl, üstlenil-
mifl olan.
taahhütlü mektup, -bu
a.
Yitirilmeden ye-
rine ulaflt›r›lmas› posta kuruluflunca
üstlenilmifl olan mektup.
taahhütname
a. (taahhütna’:me) Ar.+Far.
Bir fley yapmay› üstlendi¤ini bildiren
yaz›l› k⤛t.
taarruz
a. Ar.
Sald›r›, hücum.
taassup, -bu
a. Ar.
Ba¤nazl›k.
taba
a. (ta’ba) Fr.
1.
Kuru tütün yapra¤›n›
and›ran k›z›l›ms› kahverengi.
2.
ön a.
Bu renkte olan.
tabak, -¤›
a.
1.
Yiyecek koymaya yarayan,
az derin ve yayvan kap.
2.
ön a.
Bir ta-
ba¤›n alabilece¤i miktarda olan:
‹ki ta-
bak makarna yedi.
tabaka (I)
a. Ar.
1.
Katman.
2.
mec.
Bir
toplumda meslek, makam vb. bak›m-
lardan ayr›lan topluluklardan her biri:
iflçi tabakas›.
tabaka (II)
a. (taba’ka) ‹sp.
Cepte tafl›nabi-
lecek boyutlarda yap›lm›fl sigara ya da
tütün kutusu.
tabaklamak
(-i)
Sepilemek.
taban
a.
1.
Aya¤›n alt yüzü.
2.
Ayakkab›n›n
alt yüzü.
3.
Üstü kapal› bir yerin ayakla
bas›lan yeri, döfleme, zemin.
4.
Bir fle-
yin üzerine oturtuldu¤u nesne, ayakl›k,
kaide:
heykelin taban›.
5.
Bir de¤erlen-
dirme sisteminde en alt derece:
taban
fiyat.
6.
Bir fleyin en alt bölümü.
7.
Bir
toplumu, bir partiyi, bir derne¤i, bir ör-
gütü as›l oluflturan kitle:
parti taban›.
8.
mat.
Bir cismin üzerine oturtulmufl ol-
du¤u en altta bulunan kenar ya da düz-
lem parças›.
9.
co¤.
Bir ›rma¤›n en de-
rin olan orta yeri.
10.
dlb.
Sözcü¤ün
kök ve gövdesinden çekim ekinin kald›-
r›ld›ktan sonraki durumu:
geldi (gel-di),
gözlükler (gözlük-ler).
tabanca
a. (taba’nca) T.+Far.
1.
Cepte ya
da belde tafl›nan, k›sa namlulu, hafif,
ateflli silah.
2.
Bas›nçl› hava yard›m›yla
boya püskürtmeye yarayan ayg›t.
taban fiyat›
a.
Resmî kurulufllarca bir ma-
la uygulanan en düflük fiyat.
tabans›z
ön a.
1.
Taban› olmayan.
2.
mec.
Korkak yüreksiz.
tabela
a. (tabe’la:) ‹t.
1.
Üzerinde tan›t›c›,
belirtici bir yaz›, aç›klama, iflaret ya da
resim bulunan levha:
dükkân›n tabelas›.
2.
Hastanelerde her hastan›n günlük
yemek ve ilac›n›n yaz›ld›¤› k⤛t.
tabetmek
(-i) Ar.+T.
(resim, yaz›, kitap)
Basmak.
tâbi, -i
ön a. (ta:bi:) Ar.
1.
Ba¤›ml›.
2.
Ba¤-
l›.
tâbi olmak
bir fleye ya da bir kimse-
578
T
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 578