turkce sozluk - page 581

ma, tan›flt›rma.
takdim etmek 1)
sun-
mak;
2)
tan›tmak, tan›flt›rmak.
takdir
a. (takdi:r) Ar.
1.
Be¤enme, de¤er
verme.
2.
Bir fleyin de¤erini, önemini,
gereklili¤ini kavrama, anlama.
3.
Tan-
r›’n›n uygun görmesi, kader.
4.
(bu, flu,
o iflaret ön adlar›yla birlikte “kalma du-
rumu”nda kullan›ld›¤›nda) “O durumda,
böyle olunca” anlamlar›nda durum ya
da koflul belirtir:
O geldi¤i takdirde ben
gelmem.
takdir etmek 1)
be¤enmek;
2)
de¤erini, önemini, gereklili¤ini kavra-
mak, anlamak.
takdirname
a. (takdirna:me) Ar.+Far.
Yap›-
lan bir iflin be¤enildi¤ini belirtmek ama-
c›yla verilen yaz›l› belge.
takdis
a. (takdi:s) Ar.
Kutsama.
takdis et-
mek
kutsamak.
tak›
a.
1.
Genellikle evlenen ya da niflanla-
nan bir kimseye arma¤an olarak verilen
bilezik, kolye, küpe, yüzük gibi fleylerin
tümü.
2.
Kad›nlar›n ziynet eflyas›.
tak›lmak
(nsz.)
1.
Takmak eylemi yap›l-
mak.
2.
K›zd›rmak, üzmek, flafl›rtmak
amac›yla flaka yollu konuflmak:
fiu ço-
cu¤a bu kadar tak›lma.
3.
Oyalanmak:
Parkta biraz arkadafllara tak›ld›m.
4.
Bi-
rinin peflinden gitmek:
Çok geç kald›m,
keflke sana tak›lmasayd›m,.
5.
Bir fley-
de tak›l›p kalmak:
Beflinci soruda tak›l›p
kald›m.
6.
(göz, bak›fl için) Bir noktada
sabitleflmek.
tak›l›p kalmak 1)
oyalan-
mak;
2)
bak›fllar›n› ay›ramamak;
3)
bir
noktaya, bir düflünceye saplan›p kal-
mak.
tak›m
a.
1.
Bir iflte kullan›lan araçlar›n tü-
mü:
tamir tak›m›.
2.
Ekip.
3.
Birbirini
tamamlayan ögeler dizisi:
yemek tak›-
m›.
4.
Afla¤›lanan bir toplulu¤u belirtir:
serseri tak›m›.
5.
ask.
Bölü¤ü oluflturan
birliklerden her biri.
6.
dirb.
Canl›lar›n
s›n›fland›r›lmas›nda familya ile s›n›f
aras›nda yer alan organizmalar›n olufl-
turdu¤u topluluk.
7.
sp.
Kazanmak için
birlikte mücadele eden oyuncular top-
lulu¤u.
tak›mada
a. co¤.
Birbirine yak›n büyüklü
küçüklü ada toplulu¤u.
tak›m taklavat
a.
Parçalar›yla birlikte, hep-
si.
tak›my›ld›z
a. gökb.
Çizdikleri flekle göre
özel bir ad alan, birbirine yak›n y›ld›zlar
toplulu¤u:
Küçükay›, Akrep.
tak›nmak
(nsz.)
1.
Bir fleyi kendine tak-
mak.
2.
(-i) mec.
Davran›fllar›na belli
bir nitelik vermek:
Kabaday› tav›rlar› ta-
k›nman hofl de¤il.
tak›nt›
a.
Bir fleyle, bir durumla iliflkili olan
baflka bir fley ya da durum.
tak›rdamak
(nsz.)
Tak›rt› ç›karmak.
tak›r tak›r
be.
1.
Tak›rt› sesi ç›kararak.
2.
Çok sert ve kuru biçimde.
tak›rt›
a.
Bir fleyin ç›kard›¤› kuru ve sert
ses.
tak›r tukur
be.
Kaba bir tak›rt› sesi ç›kara-
rak:
tak›r tukur yürümek.
tak›flmak
(-i, -le)
Anlaflmazl›¤a düflmek,
a¤›z kavgas› yapmak.
takibat
ç. a. (ta:ki:ba:t) Ar.
Kovuflturma.
takip, -bi
a. (ta:ki:p) Ar.
1.
Yetiflmek, yaka-
lamak amac›yla birinin arkas›ndan git-
me; izleme.
2.
‹zinden gitme.
3.
Baflla-
n›lan bir ifli sonuçland›rmaya çal›flma.
takip etmek 1)
yetiflmek, yakalamak
amac›yla birinin arkas›ndan gitmek; iz-
lemek.
2)
belli bir yönde gitmek:
fiu yo-
lu takip ediniz.
3)
uymak, bir fleyi izle-
mek:
moday› takip etmek.
4)
dikkatle
dinlemek, anlamak:
Söylediklerimi ta-
kip ediyor musun?
takipsizlik karar›
a. huk.
Dava konusu olay
ya da san›k durumunda olan kifli için
kovuflturmadan vazgeçme karar›.
takke
a. Ar.
‹nce kumafltan dikilmifl ya da
elde örülmüfl bafll›k.
takla
a.
1.
Bafl› ve elleri yere dayad›ktan
sonra vücudun alt bölümünü havaya
f›rlatarak yap›lan dönme hareketi.
2.
Bir
kara tafl›t›n›n devrilip yuvarlanmas›.
taklit, -di
a. (takli:t) Ar.
1.
Birine, bir fleye
takdir
taklit
581
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 581
1...,571,572,573,574,575,576,577,578,579,580 582,583,584,585,586,587,588,589,590,591,...688
Powered by FlippingBook