n›nan:
Kibarl›¤›yla tan›n›rd›.
tan›fl
a. hlk.
Tan›d›k kimse.
tan›fl›k, -¤›
Birbirini tan›yanlardan her biri.
tan›flmak
(-i, -le)
Birbirini tan›r duruma
gelmek.
tan›flt›rmak
(-i, -le)
Birbirini tan›mayanla-
r›n tan›flmas›n› sa¤lamak, takdim et-
mek.
tan›t›m
a.
Bir fleyi ilgili toplulu¤a tan›tmak
eylemi, tan›tma.
tan›tma
a.
Tan›tmak eylemi, tan›t›m, tak-
dim.
tan›tma filmi
a. sin.
Bir filmin gösterime
girmeden önce sinema izleyicisine tan›-
t›lmas› amac›yla haz›rlanm›fl ve filmden
görüntüler içeren reklam amaçl› kurgu,
fragman.
tan›tmak
(-i, -e)
1.
Birinin ya da bir fleyin
tan›nmas›n› sa¤lamak.
2.
Tan›flt›rmak,
takdim etmek.
tan›tmal›k, -¤›
a.
Prospektüs.
tan›tma yaz›s›
a. sin.
Bir filmde eme¤i ge-
çen yönetmen, yap›mc›, oyuncu vb.nin
adlar›n› filmin bafl›nda ya da sonunda
veren liste; jenerik.
tanjant
a. Fr. mat.
Bir baflka çizgiye, e¤riye
ya da yüzeye dokunan, ancak onu kes-
meyen çizgi, e¤ri ya da yüzey.
tank
a. ‹ng.
1.
Motorlu, tekerlekleri paletli,
tümüyle z›rhl› ve silahla donan›ml› sa-
vafl arac›.
2.
S›v› maddeler koymaya,
tafl›maya yarayan büyük metal depo:
su
tank›.
tankç›
a.
ve
ön a. ask.
Tank s›n›f›ndan olan
asker.
tanker
a. ‹ng.
S›v› maddeleri (petrol ürün-
leri, flarap, ya¤ vb. g›da maddeleri, kim-
yasal ürünler) tafl›mada kullan›lan gemi
ya da özel olarak yap›lm›fl motorlu kara
yolu tafl›t›.
tanksavar
a. ‹ng.+T. ask.
Tanklara karfl›
kullan›lan ve onlar› imha etmeye ya da
ilerlemelerini d›urdurmaya yarayan tür-
lü silahlara verilen ad.
Tanr›
öz. a.
1.
Allah.
2.
Çok tanr›l› dinlerde
var oldu¤una inan›lan insanüstü varl›k,
ilah.
tanr› bilimi
a.
‹lahiyat, teoloji.
tanrݍa
a. (tanr›’ça)
Çok tanr›l› dinlerde ka-
d›n tanr›, ilahe.
tanr›laflt›rmak
(-i)
Birini, bir fleyi Tanr› gibi
görmek, kutsal saymak.
tanr›sal
ön a.
Tanr›’ya özgü, Tanr›’yla ilgili
olan:
tanr›sal güç.
tanr›tan›maz
ön a.
Tanr›’n›n varl›¤›n› yad-
s›yan, ateist.
tanr›tan›mazl›k, -¤›
a. fel.
Tanr›’n›n varl›¤›-
n› yads›yan ö¤reti, ateizm.
tansiyon
a. Fr.
1.
t›p.
Kan bas›nc›.
2.
Geri-
lim.
tantal, -li
a. Fr. kim.
Siyah toz durumunda
elde edilen ve atom numaras› 73, atom
kütlesi 180,95 olan kimyasal bir ele-
ment (simgesi: Ta).
tantana
a. Ar.
Gösterifl, görkem, flaflaa.
tan yeli
a.
Sabaha do¤ru ç›kan hafif rüzgâr.
tan yeri
a.
Güneflin do¤mas›na yak›n ufuk-
ta hafifçe ayd›nlanan yer.
tan yeri a¤ar-
mak
sabah olmaya ya da ortal›k ayd›n-
lanmaya bafllamak.
tanzim
a. (tanzi:m) Ar.
Düzenleme, düzen
verme.
tanzim etmek
düzenlemek, dü-
zen vermek.
tapa
a. (ta’pa) ‹t.
fiifle gibi dar a¤›zl› kapla-
r› kapatmaya yarayan ve mantar, plas-
tik, cam ya da tahtadan t›kaç; t›pa.
tap›nak, -¤›
a.
‹çinde Tanr›’ya tap›n›lan ya-
p›, mabet.
tap›nmak
(-e)
1.
Tanr›’ya ya da kutsal bir
varl›¤a inanc›, sayg›y› belirten davran›fl-
larda bulunmak, ibadet etmek.
2.
Bü-
yük bir aflkla sevmek, afl›r› bir ba¤l›l›k
duymak.
tapmak
(-i)
1.
Tanr› diye tan›mak, kulluk
etmek.
2.
mec.
Tutkuyla sevmek, ba¤-
lanmak.
tapon
ön a. Fr.
Düflük nitelikte, eski, elde
kalm›fl:
tapon mal.
tapu
a.
Bir tafl›nmaz›n üstündeki mülkiyet
hakk›n› gösteren ve tapu sicil memurlu-
tan›fl
tapu
585
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 585