ki geçici ve parlak ›fl›k.
2.
mec.
Par›lt›.
flimflek çakmak 1)
flimflek oluflmak;
2)
mec.
yepyeni bir düflünce ortaya ç›k-
mak.
flimflir
a. Far. bitb.
1.
fiimflirgillerden, ço-
rak bölgelerde kendili¤inden yetiflen,
her mevsim yeflil kalan, bahçelerde süs
bitkisi olarak da yetifltirilen bir a¤açç›k.
2.
Bu a¤ac›n sert ve sar›ms› renkteki
kerestesi.
flipflak
be. (fli’pflak) tkz.
Birden, çabucak,
hemencecik.
flirden
a. Far. hayb.
Gevifl getiren hayvan-
larda, çi¤nenmifl besinin bir kez daha
sindirildi¤i iflkembenin son ve dördün-
cü bölümü.
flirin
ön a. Far.
Sevimli, hofl, cana yak›n.
flirket
a. Ar.
Ticari amaçl› kurulufl, ortakl›k.
flirret
ön a. Ar.
Geçimsiz, huysuz, edepsiz.
flifl (I)
ön a.
fiiflmifl olan, fliflkin, kabar›k.
flifl (II)
a.
1.
Bir ucu sivri metal ya da a¤aç-
tan yap›lm›fl ince ve uzun çubuk.
2.
Ör-
gü örmekte kullan›lan, metal ya da
plastikten yap›lan uzun çubuk.
3.
fiifle
geçirilerek piflirilmifl et.
flifle
a. Far.
1.
‹çine s›v› doldurulan, genel-
likle camdan yap›lm›fl, dar bo¤azl›,
uzunca kap:
süt fliflesi.
2.
Gaz lambas›-
na tak›lan, ortas› fliflkin cam koruyucu.
3.
ön a.
Belirtilen say›da fliflenin alabile-
ce¤i ölçüde:
iki flifle meyve suyu.
fliflelemek
(-i)
fiifleye doldurmak.
fliflirmek
(-i)
1.
fiiflkin duruma getirmek:
balonu fliflirmek.
2.
mec.
Bir ifli bafltan
savma, gelifligüzel yapmak:
‹yi olma-
m›fl, çok fliflirmiflsin.
fliflkin
ön a.
fiiflmifl, fliflirilmifl.
fliflkinlik, -¤i
a.
1.
fiiflkin olma durumu.
2.
Kabar›kl›k:
Pantolonunun arkas›nda bir
fliflkinlik var.
3.
Ba¤›rsaklarda gaz birik-
mesi sonucu oluflan fliflme ve gerginlik.
fliflko
ön a. (fli’flko) alay
fiiflman.
fliflman
ön a.
ve
a.
Vücudu afl›r› ya¤ ba¤la-
m›fl, fliflko.
fliflmek
(nsz.)
1.
‹çi hava ya da gazla dola-
rak gerilmek:
Top iyice fliflti.
2.
Bir s›v›
emerek genifllemek, hacmi büyümek:
Ya¤murdan pencere do¤ramalar› flifl-
mifl.
3.
Vücudun bir yerinde fliflkinlik
oluflmak:
A¤lamaktan gözleri fliflmiflti.
4.
Rahats›z olacak kadar çok yemek ye-
mek.
5.
hlk.
Gururlanmak, böbürlen-
mek, büyüklenmek.
flive
a. (fli:ve) Ar.
1.
Söyleyifl özelli¤i:
fiive-
si çok bozuk.
2.
A¤›z.
flizofreni
a. Fr. t›p
Gerçekle olan ba¤lar›n
kopar›lmas›, kiflilik bölünmeleri, düflün-
ce ve duygu bozukluklar› gibi belirtiler
gösteren bir ruh hastal›¤›.
flofben
a. Fr.
Gaz ya da elektrikle çal›flarak
s›cak su sa¤layan ayg›t.
floför
a. Fr.
Sürücü.
flok
a. ‹ng.
Ameliyat, kaza, ilaç, uyuflturucu
gibi etkenlerle beklenmedik bir durum
ya da olay›n yol açt›¤› ve birdenbire ge-
liflen fiziksel ve ruhsal nitelikli karmafl›k
belirtilerin tümü.
flom
ön a. Ar. esk.
U¤ursuz.
flom a¤›zl›
a.
Her fleyi kötüye yoran, sözle-
rinin u¤ursuzluk getirebilece¤inden
korkulan kimse.
flort
a. ‹ng.
Spor yaparken ya da s›cak ha-
valarda giyilen, paçalar› dizlerin üzerin-
de olan k›sa pantolon.
flose
a. (flo’se) Fr.
K›rma tafl ya da çak›l
üzerine kum dökülüp silindir geçirilerek
yap›lan yol.
flov
a. ‹ng.
Gösteri.
floven
a.
ve
ön a. Fr.
fiovenizmden yana
olan (kifli, görüfl).
flovenizm
a. Fr.
De¤iflik ulus ve ›rklar ara-
s›nda düflmanl›k yaratmay› amaçlayan
afl›r› ulusçuluk ak›m›.
flovmen
a. ‹ng.
Gösteri sunan kifli.
flöhret
a. Ar.
1.
Ün.
2.
Herkesçe tan›nan,
bilinen ünlü kimse.
flölen
a.
1.
E¤lenmek ya da bir olay› kutla-
mak amac›yla davetlilerin a¤›rland›¤›
yemekli, içkili toplant›; ziyafet.
2.
Sanat
gösterisi:
müzik flöleni.
3.
Belli bir
flimflir
flölen
576
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 576