tali
ön a. (ta:li:) Ar.
Yan:
tali yol.
talih
a. (ta:lih) Ar.
fians, baht, felek.
talim
a. (ta:li:m) Ar.
1.
esk.
Ö¤retim.
2.
Al›flt›rma.
3.
ask.
E¤itim.
talimat
a. (ta:li:ma:t) Ar.
1.
Yönerge, direk-
tif.
2.
ask.
Görevin gerektirdi¤i türlü ifl-
lerin baflar›yla yürütülmesi için komu-
tanl›k ve daire baflkanl›klar›nca verilen,
o hizmetle ilgili sorumuluk, düzen ve il-
keleri kapsayan buyruklara verilen ad.
talimat vermek
(üst düzeydeki biri için)
yapt›raca¤› iflle ilgili görüfl belirtmek.
talimatname
a. (ta:li:matna:me) Ar.+Far.
Yönetmelik.
talip, -bi
ön a. (ta:lip) Ar.
1.
‹steyen, istek-
li.
2.
Evlenmek isteyen ve bu iste¤ini
evlenece¤i kimseye bildiren erkek.
talip
olmak
istemek.
talk pudras›
a.
Deri hastal›klar›nda ve özel-
likle süt çocuklar›n›n piflik deri hastal›k-
lar› için kullan›lan pudra.
talyum
a. (ta’lyum) Fr. ‹ng.
Fizik özellikleri
bak›m›ndan kurfluna çok yaklaflan, tuz-
lar› ve birleflikleri zehirli ve atom numa-
ras› 82, atom kütlesi 204,38 olan kim-
yasal bir element (simgesi: Tl).
tam
ön a. Ar.
1.
Kesintiye u¤ramam›fl, ek-
siksiz.
2.
Bütün, tüm.
3.
be.
(zaman ve
yer için) Kesinlikle:
Tam saat beflte gel-
di.
4.
be.
Uygun olarak, ayn›:
Tam onun
istedi¤i gibi bir kazakt›.
5.
be.
S›ras›n-
da, an›nda:
Tam evden ç›kacakt›m, ar-
kadafl›m geldi.
6.
mec.
Yetkin, kusur-
suz, mükemmel:
tam bir asker.
tam an-
lam›yla
tamamen, eksiksiz:
Onunla
olan iliflkisini tam anlam›yla kesmiflti.
tam aç›
a. mat.
Aç›n›n bir kenar›n›, tepesi
çevresinde döndürerek elde edilen aç›.
tamam
a.
ve
ön a. Ar.
1.
Bütünü, tamam›,
hepsi:
Simitlerin tamam›n› satm›fl.
2.
Tam, eksiksiz:
Yazmakta oldu¤um öykü
henüz tamam de¤il.
3.
Tamamlanm›fl,
bitmifl:
Bu ifl de tamam.
4.
Haz›r:
Ta-
mamsan ç›kal›m.
5.
be. tkz.
Olur, evet,
peki:
Tamam, dedi¤in gibi olsun.
ta-
mam m›
“anlaflt›k m›” anlam›nda kulla-
n›lan pekifltirme sözü.
tamam olmak
sona ermek, tamamlanmak.
tamamen
be. (tama’:men) Ar.
Tam olarak,
bütünüyle, tamam›yla.
tamam›yla
be. (tama:m›yla)
Tamamen.
tamamlamak
(-i)
1.
Eksiksiz duruma getir-
mek.
2.
Bitirmek.
tam bak›m
a. Sa¤l›k yönünden yap›lan ge-
nel yoklama, çekap.
tam bak›m yapt›r-
mak
genel bir sa¤l›k yoklamas›ndan
geçmek, çekap yapt›rmak.
tambur
a. Ar. müz.
Klasik Türk müzi¤inin
bafll›ca çalg›lar›ndan biri olan, m›zrap
ya da yayla çal›nan, yuvarlak gövdeli,
uzun sapl› ve telli bir çalg›.
tambura
a. (tam’bura) Ar.
Türk halk müzi-
¤inde kullan›lan cura, ba¤lama gibi telli
ve çalg›çla çal›nan çalg›lar›n genel ad›.
tam gün
a.
Günlük çal›flma saatlerinin tü-
münü dolduran ifl.
tamim
a. (ta:mi:m) Ar.
Genelge.
tamir
a. (ta:mi:r) Ar.
1.
Onar›m, tamirat.
2.
mec.
Yap›lan bir yanl›fl› düzeltmeye, gi-
dermeye çal›flma.
tamir etmek 1)
onar-
mak;
2)
yap›lan bir yanl›fl› düzeltmeye,
gidermeye çal›flmak.
tamirat
ç. a. (ta:mi:ra:t) Ar.
Onar›m, tamir.
tamirci
a.
1.
Mesle¤i bir fleyi onarmak olan
kimse:
oto tamircisi.
2.
Onar›m ifllerinin
yap›ld›¤› yer.
tamirhane
a. (ta:mirha:ne) Ar.+Far.
Genel-
likle teknik araçlar›n onar›ld›¤› yer:
oto
tamirhanesi.
tamlama
a. dlb.
Bir ad›n anlam›n› tam ola-
rak belirtebilmek için baflka bir adla,
ad›lla ya da ön adla yan yana gelmesiy-
le oluflan sözcük dizisi:
evin kap›s›,
onun flapkas›, beyaz kufl.
tamlanan
a. dlb.
Bir ad ya da ön ad tamla-
mas›nda anlam› belirtilen, aç›klanan ad:
çay barda¤›, tuzlu peynir.
tamlanan eki
a. dlb.
Ad tamlamalar›nda
kullan›lan “i (-›, -u, -ü)” eki:
yük ge-
mi(s)-i, Ezgi’nin balon-u.
tali
tamlanan eki
583
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 583