turkce sozluk - page 86

Birden karfl›m›za portakal bahçeleri ç›k-
maya bafllad›.
bahç›van
a. Far.
1.
Bahçesinde yetifltirdi¤i
ürünleri satarak geçimini sa¤layan kifli.
2.
Bir bahçenin bak›m›n›, düzenlemesi-
ni yapan kifli.
bahis, -hsi
a. Ar.
1.
Söz:
Arkadafllar ara-
s›nda senin bahsin geçti.
2.
Üzerinde
konuflulan konu, mesele, mevzu:
fiu
kavga bahsini art›k açmay›n.
3.
Bir fle-
yin yerine getirilmesini gerektiren sözlü
anlaflma, iddia:
Bu konuda yeme¤ine
bahse girer misin?
4.
Kimi spor karfl›-
laflmalar›nda parayla düzenlenen oyun.
bahriyeli
a. Ar.
Deniz kuvvetlerinde görev
yapan asker ya da deniz kuvvetlerine
ba¤l› okullarda okuyan ö¤renci; denizci.
bahsetmek
(-den) Ar.+T.
Bir fley, bir konu
ya da bir kifli üzerinde konuflmak; sözü-
nü etmek:
Arkadafllardan bahsediyor-
duk.
bahfletmek
(-i, -e) Far.+T.
Ba¤›fllamak,
sunmak:
Ad›n›z› bahfleder misiniz?
bahflifl
a. Far.
Bir kimseye, yapt›¤› hizmetin
karfl›l›¤› d›fl›nda ayr›ca verilen para:
Garsona biraz bahflifl b›rak›p kalkt›k.
baht
a. Far.
Talih, flans, felek:
Baht›n aç›k
olsun.
bahtiyar
ön a. Far.
Mutlu, mesut.
bakakalmak
(nsz., -e)
fiaflk›nl›ktan ne ya-
paca¤›n› bilememek:
Bana öyle bir söz
söyledi ki yaln›zca bakakald›m.
bakalit
a. Fr. (bulucusu Baekeland’›n ad›n-
dan) kim.
Fenol ile formaldehit madde-
lerinin yo¤unlaflmas› sonucunda elde
edilen ve sanayide birçok alanda kulla-
n›lan yapay reçine.
bakan
ön a.
1.
Bakmak eylemini gerçeklefl-
tiren.
2.
a.
Ço¤unlukla milletvekilleri
aras›ndan baflbakan taraf›ndan seçilen
ve hükûmet ifllerinden birini yürütmek
üzere bir bakanl›¤›n bafl›na getirilen yet-
kili kifli; naz›r:
Adalet Bakan›, Millî E¤i-
tim Bakan›.
bakanlar kurulu
a.
Baflbakan ve bakanlar-
dan oluflan kurul, hükûmet, kabine.
bakanl›k, -¤›
a.
1.
Bakan›n görevi, görev-
de geçirdi¤i süre.
2.
Bir bakana ba¤l›
olarak çal›flan kurulufllar›n tamam› ya
da bu kurulufllar›n bir arada bulundu¤u
yap›:
Adalet Bakanl›¤›ndan henüz bir ya-
n›t alamad›k.
bakar kör
ön a.
1.
Gözlerinde bir rahats›z-
l›k bulunmamas›na karfl›n göremeyen.
2.
Dalg›n, çok dikkatsiz.
bakaya
ç. a. (baka:ya:) Ar. ask.
ve
huk.
Son
yoklamalar›na kat›l›p askere al›nmalar›
kesinleflen adaylar›n ça¤r›lmalar›na kar-
fl›n gitmeyen ya da sevk evrak›n› ald›¤›
hâlde birliklerine kat›lmayan kifliler.
bak›
a.
1.
co¤.
E¤imli bir arazinin ya da bir
da¤ yamac›n›n günefle göre konumu ve
yönü.
2.
Fal.
bak›c›
a.
1.
Bir kimsenin ya da bir hayva-
n›n bak›m›n› üstlenen kifli:
Çocu¤umuz
için bir bak›c› ar›yoruz.
2.
Falc›.
3.
Sat›-
l›k bir mala yaln›zca merak›ndan bakan
kifli.
bak›m
a.
1.
Bir fleyin iyi durumunu sürdür-
mesi için yap›lan çal›flmalar:
Araban›n
bak›m›n› yapt›rmak istiyorum.
2.
Görüfl
aç›s›:
Bu bak›mdan herkes görevini en
iyi biçimde yapmal›d›r.
bak›mevi
a.
Kimsesiz, yoksul, bak›ma
muhtaç kiflilerin bak›ld›klar›, bar›nd›kla-
r› yer.
bak›m›ndan
be.
Aç›s›ndan, ötürü, göre:
Hava kirlili¤i bak›m›ndan iç aç›c› bir yer
de¤ildi.
bak›ml›
ön a.
Bak›m›na özen gösterilmifl,
iyi bak›lm›fl, korunmufl:
Bak›ml› bir eve
benziyor.
bak›nmak
(nsz., -e)
Çevreye göz gezdir-
mek, araflt›rmak, aranmak:
Bir süre ar-
kadafl›na bak›nd›.
bak›r
a.
1.
kim.
K›z›l renkte, ›s›y› ve elektri-
¤i iyi ileten, yumuflak oldu¤undan kolay
ifllenebilen, do¤ada serbest ya da birle-
flik olarak bulunan, atom numaras› 29
ve atom kütlesi 63,55 olan element
bahç›van
bak›r
86
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 86
1...,76,77,78,79,80,81,82,83,84,85 87,88,89,90,91,92,93,94,95,96,...688
Powered by FlippingBook