turkce sozluk - page 96

neredeyse konuklar bast›racak.
11.
(-i)
Basarak bir eylemi gerçeklefltirmek:
Eliyle kolunu bast›rd›, ac›yordu.
baston
a. ‹t.
Yafll› ve özürlü kiflilerin yürür-
ken destek almak için kulland›klar›, bir
ucu k›vr›k ahflap ya da metal de¤nek.
basur
a. (ba:sur) Ar.
Kal›n ba¤›rsa¤›n alt
bölümü ile anüste toplardamarlar›n ge-
nifllemesiyle oluflan ve kafl›nt›, k›zart›,
basur memesi gibi doku buzukluklar›
yaratan deri hastal›¤›, emoroit.
basur otu
a. bitb.
Dü¤ün çiçe¤igillerden,
nemli yerlerde yetiflen, parlak sar› çi-
çekleri olan ve köklerinden basura karfl›
iyi geldi¤ine inan›lan bir merhem elde
edilen otsu bitki.
bafl
a.
1.
‹nsanlar›n üst, hayvanlar›n ön ta-
raf›nda bulunan ve göz, kulak, burun,
a¤›z gibi organlar› kapsayan bölüm; ka-
fa; ser.
2.
Bir toplulu¤u, bir eylemi yö-
neten kifli; baflkan:
Terör örgütünün ba-
fl› ele geçirildi.
3.
Bir fleyin bafllang›c›,
ilk bölümü:
Maç›n bafl›nda iki gol yedik.
4.
Bir fleyin temeli, asl›, esas›, özü:
Her
iflin bafl› sa¤l›kt›r, derler.
5.
Bir fleyin en
yüksek noktas›:
Da¤ bafl›n› duman al-
m›fl.
6.
Bir nesnenin fliflkin ya da kaba-
r›k olan taraf›:
Duvara çivi çakarken çivi-
nin bafl› koptu.
7.
Bir fleyin çevresi ya
da oraya yak›n olan yer:
Masan›n bafl›-
na topland›lar.
8.
Kasapl›k hayvanlar ile
baz› yiyeceklerde adet belirtmek için
kullan›l›r.
iki bafl s›¤›r, üç bafl sar›msak.
9.
Bir paylaflt›rmada pay düflenlerden
her biri:
Daire bafl›na otuz milyon lira
ödenecekmifl.
10.
Kiflinin öz varl›¤›:
Ba-
fl›n› sokaca¤› bir evi yoktu.
11.
Bir fle-
yin, kiflinin bulundu¤u konuma göre
bafllang›c›:
yolun bafl›, suyun bafl›, köp-
rünün bafl›.
12.
sp.
Ya¤l› güreflte pehli-
vanlar›n ustal›k derecelerine göre ayr›l-
d›klar› befl derecenin en yükse¤i.
13.
Güç, görev, yetki, önem bak›m›ndan üs-
tün ya da a¤›rl›kl› olan› belirterek birle-
flik adlar oluflturur:
bafldan›flman, bafl-
rol, baflkomutan.
baflak, -¤›
a.
1.
Arpa, bu¤day, çavdar, yu-
laf gibi ekinlerin tanelerini tafl›yan ve sa-
p›n ucunda bulunan k›lç›kl› bafl bölümü.
Baflak, -¤›
öz. a. gökb.
Burçlar kufla¤› ta-
k›my›ld›z›, burçlar kufla¤›n›n alt›nc› bur-
cu.
baflalt›
a.
1.
sp.
Ya¤l› güreflte pehlivanlar›n
ustal›k derecelerine göre ayr›ld›klar› befl
derecenin ikincisi.
2.
den.
Gemilerde
tayfalar›n ya da erlerin bafl tarafta yer
alan ko¤ufllar›.
baflar›
a.
Bir konuda al›nan olumlu, sevin-
dirici sonuç; muvaffakiyet:
Büyük bir
baflar› elde ettin.
baflar› göstermek
ba-
flarmak.
baflar›l›
ön a.
1.
Baflar› gösteren:
Baflar›l›
bir okul hayat›m oldu.
2.
Baflar›yla so-
nuçland›r›lm›fl, üstesinden gelinmifl:
Baflar›l› bir ödev haz›rlam›fls›n.
3.
be.
Baflar›l› bir biçimde, baflar›yla:
Sizin ta-
k›m› çok baflar›l› buldum.
baflar›l› ol-
mak
istenilen, amaçlanan sonucu elde
etmek:
Üniversiteye girifl s›nav›nda ba-
flar›l› oldum.
baflar›m
a.
1.
Sa¤lanan bir baflar›.
2.
sp.
Bir sporcunun gerçeklefltirebilece¤i en
iyi derece, performans.
baflarmak
(-i)
Bir ifli istenilen, amaçlanan
bir biçimde sonuçland›rmak; muvaffak
olmak:
Çal›fl›rsan bunu da baflar›rs›n.
baflasistan
a. (ba’flasistan) T.+Fr.
En üst
düzeydeki asistan.
baflat
ön a.
Gücü, etkisi, önemi bak›m›n-
dan baflta gelen; hâkim; bask›n; domi-
nant.
baflat karakter
a. dirb.
Bir melezde her za-
man ortaya ç›kan karakter.
baflbakan
a. (ba’flbakan)
Bakanlar kurulu-
nun bafl›, hükûmet baflkan›, baflvekil.
baflbakanl›k, -¤›
a. (ba’flbakanl›k)
1.
Bafl-
bakan olma durumu
2.
Baflbakan›n gö-
revleri, yükümlülükleri.
3.
Baflbakan›n
makam›.
4.
Baflbakan ve baflbakana
ba¤l› görevlilerinin çal›flt›¤› bina.
baston
baflbakanl›k
96
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 96
1...,86,87,88,89,90,91,92,93,94,95 97,98,99,100,101,102,103,104,105,106,...688
Powered by FlippingBook