haklar› ve demokrasi kavramlar›n› bir-
birinden ay›ramay›z.
ay›rt etmek
(-i,
-den)
bir fleyi ya da bir kifliyi benzerle-
rinden ay›ran niteli¤i anlamak:
Yüz kö-
pek aras›nda onu havlamas›ndan ay›rt
ederim.
ay ›fl›¤›
a.
1.
Ay’›n yeryüzüne verdi¤i ›fl›k.
2.
Ay’›n dolunay konumundaki parlak
durumu, mehtap.
ay› üzümü
a. bitb.
Fundagillerden, Kuzey
Anadolu Bölgesi’nde yetiflen, k›rm›z›m-
t›rak siyah ve tüylü meyveleri olan bir
bitki.
ayin
a. (a:yin) Far.
Dinî tören.
ayk›r›
ön a.
1.
Bilinene, al›fl›lm›fla ters dü-
flen, karfl›t:
Kurallara ayk›r› bir oyun ol-
du.
2.
mec.
Gidilen yöne ters düflen:
Ayk›r› bir yola sap›nca, yolumuz uzad›.
3.
ed.
Konuya, düflünceye ya da biçeme
uygun olayan (tümce, paragraf, anla-
t›m).
ayk›r› olmak
ters ya da z›t olmak:
Bu davran›fl›n biraz ayk›r› olmad› m›?
ayla
a.
A¤›l, hale.
aylak, -¤›
a.
ve
ön a.
Bofl gezen, iflsiz güç-
süz; avare.
ayl›k, -¤›
a.
1.
Bir kimseye çal›flmas›n›n
karfl›l›¤› olarak ödenen para, maafl.
2.
ön a.
Bir ay süren:
ayl›k faiz.
3.
ön a.
Her ay yinelenen, ç›kan:
ayl›k dergi.
4.
ön a.
Belirtilen aydan beri var olan:
Ka-
r›s›, alt› ayl›k hamileydi.
ayl›k almak
bir
ayl›k çal›flman›n karfl›l›¤› olan paray› al-
mak:
Ayl›¤›n› al›nca bizi yeme¤e götüre-
cek.
aymaz
ön a.
Çevresinde olup bitenlere du-
yars›z, onlardan haberi olmayan; gafil.
ayna
a. Far.
1.
Ifl›¤› yans›tarak cisimlerin
görüntüsünü veren, arkas› s›rlanm›fl
parlak cam.
2.
den.
Gemi dürbünü.
3.
den.
Ak›nt› ve anaforun birleflti¤i yerde
oluflan parlak su yüzeyi.
4.
mec.
Bir fle-
yin genel görünümünü ortaya koyan
fley:
Gözler ruhun aynas›d›r.
aynas›z
ön a.
1.
Aynas› olmayan.
2.
a. ar-
go
Polis:
Aynas›zlar peflimizde.
aynen
be. (a’ynen) Ar.
Ayn› biçimde, oldu-
¤u gibi, de¤ifltirilmeden:
Sözlerinizi ay-
nen iletece¤im.
ayn›
ön a. (a’yn›) Ar.+T.
1.
Bir fleyin asl›,
kendisi:
Ayn› çocuk de¤il mi?
2.
Bir fle-
yin ay›rt edilemeyecek kadar benzeri,
t›pk›s›, özdefli:
Ayn› duruma ben de
düfltüm.
3.
De¤iflmeden kalan, eski du-
rumunu koruyan:
Gözlerinde hep ayn›
anlam vard›.
ayni
ön a. (ayni:) Ar.
Mal olarak ödenen:
ayni ücret.
aynfltaynyum
a. kim.
Yapay yolla elde edi-
len ve atom numaras› 99, atom kütlesi
252 olan element (simgesi: Es).
ayol
ünl. (a’yol) tkz.
Genelde kad›nlar›n
kulland›¤› bir seslenme sözü:
Ayol, sen
ne diyorsun?
ayraç, -c›
a.
1.
Tümcede aç›klay›c› bilgiler
vermek ve o tümceden ayr› tutmak için,
o aç›klaman›n bafl›nda ve sonunda kul-
lan›lan iflaret.
2.
Yay ayraç, parantez.
ayran
a.
1.
Yo¤urda su kat›p çalkalayarak
haz›rlanan içecek.
2.
Yay›kta çalkalana-
rak ya¤› al›nm›fl yo¤urt ya da sütün ge-
riye kalan sulu bölümü.
ayr›
ön a.
1.
Bir arada olmayan:
Ayr› so-
kaklarda oturuyoruz.
2.
Farkl› özellikler
gösteren, baflka:
Annemin yapt›¤› köf-
tede ayr› bir tat var.
3.
be.
Yaln›z, tek
bafl›na:
Ö¤rencili¤imde ailemden ayr›
kald›m.
ayr›ca
be. (a’yr›ca)
1.
Di¤erlerinden ayr›
olarak:
Seninle ayr›ca görüflece¤im.
2.
Özel olarak, ayr› bir önem verilerek:
Se-
nin için ayr›ca yemek yapamam.
3.
Bundan baflka, bunun yan› s›ra:
O kar-
deflimdir ve ayr›ca iyi bir insand›r.
ayr›cal›k, -¤›
a.
Baflkalar›ndan üstün tutul-
ma durumu, imtiyaz:
Bu ifl yerinde kim-
seye ayr›cal›k tan›nmaz.
ayr›k
ön a.
1.
Ayr›lm›fl olan:
Yandan ayr›k
saçlar›n› düzeltti.
2.
Müstesna, kural d›-
fl›.
ay ›fl›¤›
ayr›k
77
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 77