çubuk.
baraj
a. Fr.
1.
Elektrik enerjisi elde etmek,
su taflk›nlar›n› önlemek, tar›m alanlar›-
n›n sulanmas›n› sa¤lamak, yerleflim bi-
rimlerinin su gereksinimini karfl›lamak
üzere akarsu üzerine yap›lan yapay set:
Keban Baraj›.
2.
sp.
Futbol oyununda
kaleye yak›n yerlerden yap›lan serbest
vurufllarda, rakip tak›m oyuncular›n›n
toptan 9,15 metre uzakl›kta ve kaleyi
kapatacak biçimde yan yana durarak
kurduklar› set:
Top baraja çarpt›.
3.
mec.
Baflar›ya ulaflmak için yerine geti-
rilmesi zorunlu koflul ya da afl›lmas› ge-
reken engel:
Baraj s›nav›n› veremedim.
baraka
a. ‹t.
Tahta ya da teneke gibi hafif
malzemelerden yap›lm›fl, temelsiz, der-
me çatma yap›.
barbar
a.
ve
ön a. Fr.
1.
Uygarlaflmam›fl,
vahfli, ilkel (kifli, topluluk):
Barbar ka-
vimler Avrupa’y› yak›p y›km›fllard›.
2.
mec.
Kaba, k›r›c›:
Çok barbar bir insan-
s›n sen.
bar bar
be.
“Ba¤›rmak” eylemi ile kullan›la-
rak ba¤›r›fl›n öfkeli ve yüksek sesle ol-
du¤unu anlat›r:
Ne diye bar bar ba¤›r›-
yorsun?
barbunya
a. (barbun’ya) ‹t.
1.
hayb.
Bar-
bunyagillerden, s›cak ve ›l›k denizlerin
k›y›ya yak›n bölümlerinde yaflayan, k›r-
m›z› pullu, beyaz etli ve kemikli bal›k.
2.
bitb.
Yuvarlak, oval ya da yass› taneler
biçiminde ve taneleri üzerinde k›rm›z›
benekler olan bir fasulye türü.
barbunyagiller
ç. a. hayb.
S›cak ve ›l›k de-
nizlerde sürüler hâlinde yaflayan, en çok
bilinen türleri barbunya ve tekir olan,
vücutlar› iri pullarla kapl› kemikli bal›k-
lar familyas›.
barbut
a.
Zarla oynanan bir tür kumar.
bardak, -¤›
a.
1.
Su, süt, meyve suyu gibi
s›v›lar› içmek için kullan›lan; cam, metal
ya da plastikten yap›lm›fl; genellikle si-
lindir biçiminde küçük kap:
su barda¤›,
çay barda¤›.
2.
Bir barda¤›n alabilece¤i
miktar:
Yapaca¤›n tatl›ya üç su barda¤›
fleker koymal›s›n.
barem
a. Fr. (Frans›z matematikçi Barré-
me’in ad›ndan)
Devlet memurlar›n›n de-
rece ve kademe yap›s›n› belirleyerek
maafllar›n› buna göre düzenleyen sis-
tem ve çizelge.
barfiks
a. Fr. sp.
‹ki ayak ile üzerine tuttu-
rulmufl yatay bir metal çubuktan oluflan
ve çeflitli beden hareketleri yapmaya ya-
rayan jimnastik arac›.
bar›nak. -¤›
a.
Bar›n›lacak güvenli yer.
bar›nmak
(-de)
1.
Do¤a koflullar›ndan,
tehlikelerden korunmak için kapal› bir
yere s›¤›nmak:
Atlar ah›rda, koyunlar
a¤›lda bar›n›r.
2.
Uygun bir yere yerlefl-
mek, orada yaflamak:
Deprem evlerini
y›km›flt›, flimdi nerede bar›nacaklard›?
3.
mec.
Bir çevrede kendine bir yer
edinmek, uyum içinde orada yaflayabil-
mek:
Kavgac›yd›, o iflte de bar›namad›.
4.
mec.
(soyut kavramlar için) Bir yerde
geliflecek ortam› bulmak:
Bu düflünce-
ler bizim toplumumuzda bar›namaz.
bar›fl a. 1.
Bar›flmak eylemi.
2.
Savafl hâ-
linde olmayan ülkenin ya da ülkelerin
bulundu¤u ortam, bir ülkenin toplumsal
katmanlar›, yurttafllar› aras›nda çat›flma
olmamas› durumu:
Bar›fl› sürdürmeli-
yiz.
3.
Savafl durumunu bitiren antlafl-
madan sonraki ortam, sulh:
Bar›fl gö-
rüflmelerinde sonuca ulaflt›k.
bar›flç›
ön a.
Bar›fl içinde yaflamak isteyen,
bar›fl› amaçlayan, bar›flsever.
bar›fl›k, -¤›
a.
Kimseye darg›n, k›rg›n ol-
mayan; baflkalar›yla uzlaflma, uyum
içinde yaflayan:
Toplumla bar›fl›k bir in-
sand›r.
bar›flmak
(nsz., -le)
Birbirleriyle olan dar-
g›nl›¤a son vermek, anlaflmak, uzlafl-
mak:
Arkadafl›mla bar›flt›m.
bar›flsever
ön a.
Bar›flç›.
bar›flt›rmak
(-i, -le)
Bar›flmalar›n› sa¤la-
mak:
Seni onunla bar›flt›raca¤›m.
bari
il. (ba:ri) Far.
Hiç olmazsa, hiç de¤ilse,
baraj
bari
92
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 92