telik bak›m›ndan yetersiz, eksik düzey-
de:
Bu iflte az kazan›yorum.
az daha
ne-
redeyse, az kals›n:
Az daha düflüyor-
dum.
aza
ç. a. (a:za:) Ar.
1.
Organ.
2.
Üye.
az çok
be.
Epeyce, oldukça, biraz olsun:
Onu az çok tan›r›m.
azalmak
(nsz.)
1.
Öncesinden daha az bir
duruma gelmek:
Son dönemde tiyatro-
muzun seyircisi azald›.
2.
Hafiflemek,
etkisini yitirmek, önemsizleflmek:
F›rt›-
nan›n fliddeti azald›.
azamet
a. Ar.
1.
Büyüklük, ululuk.
2.
Gör-
kem, heybet.
azami
ön a. (a:zami:) Ar.
En çok, en fazla,
en yüksek, maksimum:
Bu y›l azami yüz
lira zam alaca¤›z.
azap, -b›
a. (a:zap) Ar.
1.
(Müslümanlar
için) Bu dünyada günaha girmifl kiflilere
ahrette verilecek ceza.
2.
Bedensel ya
da ruhsal s›k›nt› çekme:
O olaydan son-
ra azap içinde yaflam›n› sürdürdü.
azar
a. Far.
Paylama.
azar iflitmek
k›r›c›,
sert sözler duymak; azarlanmak:
Senin
yüzünden azar iflittim.
azar azar
be.
1.
Yavafl yavafl:
Tribünler
azar azar dolmaya bafllad›.
2.
Küçük öl-
çülerle:
Her birinden azar azar yedim.
azarlamak
(-i) Paylamak.
azat, -d›
a. (a:za:t) Far.
1.
Serbest b›rakma,
sal›verme.
2.
ön a.
Serbest b›rak›lm›fl
olan.
azat etmek 1)
serbest b›rakmak,
sal›vermek:
Seni bu akflam azat ediyo-
rum, istedi¤ini yapabilirsin.
2)
esk.
(kö-
leler ve cariyeler için) özgürlü¤ünü ver-
mek.
azd›rmak
(-i)
1.
Azg›n bir duruma getir-
mek:
Yine kardeflini azd›r›yorsun.
2.
fi›-
martmak:
Haz›r g›dalar verip flu kediyi
azd›r›yorsun.
3.
Do¤ru yoldan ç›kar-
mak, kötü al›flkanl›klar edinmesine ne-
den olmak:
Onu arkadafllar› azd›rd›.
4.
(hastal›k, yara için) Azmas›na yol aç-
mak:
Yaran› azd›rm›fls›n.
Azeri
öz. a. (a:zeri:) Far.+Ar.
1.
Azerbaycan
ile ‹ran’›n Azerbaycan bölgesinde yafla-
yan Türk kökenli halk ya da bu halktan
olan kifli.
2.
ön a.
Azerbaycan’la, Azeri-
lerle ilgili ya da Azerbaycan’a, Azerilere
özgü:
Azeri edebiyat›.
az geliflmifllik, -¤i
a.
Sanayisini kurama-
m›fl, tar›mda makineleflmeye geçme-
mifl, okuma yazma oran› düflük, bilim-
sel ve sanatsal alanlarda geliflmemifl,
insanlar›n refah seviyesi geri kalm›fl, ki-
fli bafl›na düflen ulusal geliri az olan bir
ülkenin, bir bölgenin durumu.
azg›n
ön a.
1.
Öfkeli, gözü dönmüfl:
Azg›n
bir köpek sald›rd›.
2.
(deniz, dalga, rüz-
gâr, f›rt›na için) Coflup taflan, çok flid-
detli:
Azg›n dalgalar koca gemiyi bat›rd›.
3.
(çocuk için) Çok yaramaz:
Azg›n ço-
cuklar ortal›¤› birbirine katt›.
4.
(yara
için) Kolay kolay iyileflmeyen:
Azg›n bir
yaraym›fl.
az›
a.
Çene kemiklerinin her iki yan›nda be-
fler taneden oluflan ve besinleri ö¤üt-
meye yarayan difller, az› difli, ö¤ütücü
difl.
az›c›k
ön a. (a’z›c›k)
1.
Biraz, çok az:
Az›c›k
su verebilir misiniz?
2.
be.
Biraz, az
miktarda, k›sa bir süre için:
Az›c›k gelir
misin?
az› difli, -ni
a.
Az›.
az›k, -¤›
a.
Yiyecek, g›da, besin.
az›l›
ön a.
Ac›mas›zca, kötülük yapabilen,
azg›n: Az›l› bir h›rs›zd›.
az›msamak
(-i)
Bir fleyi bekledi¤inden az
bulmak, az görmek, küçümsemek:
Bu
yaflam düzeyini az›msamamal›s›n.
az›nl›k, -¤›
a.
1.
Bir topluluk içinde düflün-
ce, cinsiyet gibi çeflitli aç›lardan ço¤un-
luktan ayr› ve say›ca onlardan az olan-
lar:
Okulumuzdaki erkek ö¤retmenler
az›nl›¤a düfltüler.
2.
topb.
Bir ülkede
din, dil, etnik köken bak›m›ndan ço¤un-
luktan ayr›lan ve say›ca daha az olan
topluluk:
az›nl›k okullar›.
az›tmak
(-i)
1.
Yoldan ç›kmak, azmak:
Pa-
ray› bulunca iyice az›tt›.
2.
Azg›n duru-
aza
az›tmak
79
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 79