277
        
        
          bildirerek Damat Ferit’in görevden uzak-
        
        
          laflt›r›lmas›n› ›srarla istemeleri üzerine 1
        
        
          Ekim 1919’da Sivas Kongresi’nin top-
        
        
          lanmas›ndan hemen sonra istifa eden Da-
        
        
          mat Ferit, 5 Ekim 1920’de dördünce de-
        
        
          fa sadrazaml›¤a getirildi. Bunun üzerine
        
        
          Meclis-i Mebusan ‹kinci Reisi Kâz›m
        
        
          Bey, padiflah›n huzuruna ç›karak Damat
        
        
          Ferit Pafla’n›n sadrazaml›¤a getirilmesi-
        
        
          nin memleket için felâket olaca¤›n› söy-
        
        
          lediyse de kabul ettiremedi. Damat Ferit,
        
        
          sadrazaml›¤a geldikten alt› gün sonra,
        
        
          Anadolu’da Kurtulufl Savafl› mücadelesi
        
        
          verenleri asi ve eflk›ya olarak ilân etti.
        
        
          Nemrut Mustafa Pafla divan›ndan, Mus-
        
        
          tafa Kemal ve arkadafllar› için idam ka-
        
        
          rarlar› ç›kartt›. Daha rahat çal›flabilmek
        
        
          bahanesiyle padiflahtan Meclis-i Mebu-
        
        
          san’› tatil ettirmek için irade al›p (11 Ni-
        
        
          san 1920) hükûmeti yenilemek üzere isti-
        
        
          fa etti. Ayn› gün beflinci ve son defa sad-
        
        
          razaml›¤a getirildi (31 Temmuz 1920).
        
        
          Bu devrede Sevr Antlaflmas›’n› imzalad›
        
        
          (10 A¤ustos 1920). 17 Ekim 1920’de is-
        
        
          tifa etti. 21 Eylül 1922’de Fransa’ya kaç-
        
        
          t› ve orada öldü.
        
        
          
            Damat Mehmed fierif Pafla
          
        
        
          bk.
        
        
          
            Çavdaro¤lu, (Damat) Mehmed
          
        
        
          
            fierif Pafla
          
        
        
          
            Dan›fltay
          
        
        
          Anayasa’n›n 155. maddesine göre, yü-
        
        
          rütme organ›na yard›mc› bir inceleme,
        
        
          dan›flma ve karar organ› olman›n yan›
        
        
          s›ra, yönetimin yarg› yoluyla denetlen-
        
        
          mesinde etkin ve önemli görev yapan
        
        
          bir yarg› kuruluflu. Anayasa’da öngörü-
        
        
          len Yüksek Mahkemelerden biri olan
        
        
          Dan›fltay, fiûra-y› Devlet ad›yla 1868’de
        
        
          kuruldu. Osmanl› Devleti döneminde 54
        
        
          y›l faaliyetini sürdürdükten sonra 4 Ka-
        
        
          s›m 1922’de görevi sona erdi. Cumhuri-
        
        
          yet döneminde 669 say›l› kanunla yeni-
        
        
          den kurulup 6 Temmuz 1927’de çal›fl-
        
        
          maya bafllad›. Bugünkü ad›ndan önce
        
        
          bir süre Devlet fiûras› ad›yla da an›ld›.
        
        
          Kanuna göre, bu y›llarda üçü idarî ve bi-
        
        
          ri dava olmak üzere dört daireden olufl-
        
        
          maktayd›. Mahkemelerin ve hâkimlerin
        
        
          ba¤›ms›zl›¤›n› hem yasama, hem de yü-
        
        
          rütme organlar›na karfl› koruyabilmek
        
        
          için gerekli hükümleri öngören 1961
        
        
          
            Dan›fltay
          
        
        
          Milletimizin asil mücadelesini kötüye yormaktan ve etrafa öyle tan›t-
        
        
          maktan geri durmayan kötü niyetli afla¤›l›k kimselerin çok oldu¤u bir
        
        
          gerçektir. Ancak, as›l derin bir esefle karfl›lanacak olan husus, bu kö-
        
        
          tülükten baflka bir fley düflünmeyenlerin bafl›nda, sonsuzlu¤a kadar
        
        
          yaflayacak olan devletimizin sadrazam› Ferit Pafla ile nâz›rl›k mevki-
        
        
          lerini tutan Âdil Bey, Süleyman fiefik Pafla gibi devlet adamlar›n›n
        
        
          yer alm›fl bulunmas›d›r.
        
        
          Memleketimize tak›m tak›m bolfleviklerin girdi¤ini ve Millî Mücade-
        
        
          le’nin bir bolflevik mücadelesi oldu¤unu resmî olarak ilân eden ve
        
        
          yayan, bu bahts›zlard›r.
        
        
          Asil ve temiz Millî Mücadele’mizin, ‹ttihatç›lar›n son ç›rp›n›fllar› ve
        
        
          kanl› hareketleri oldu¤unu ve onlar›n paras›yla yürütüldü¤ünü res-
        
        
          men ve aç›ktan a盤a bütün dünyaya ve yabanc› gazetecilere söyle-
        
        
          yen, bu gafillerdir.
        
        
          Anadolu’da kar›fl›kl›k oldu¤unu bas›n yoluyla resmen ilân eden ve
        
        
          Ateflkes Antlaflmas›’n›n özel maddesine göre aziz vatan›m›z› düflman
        
        
          iflgaline u¤ratmak isteyen bu cahillerdir.
        
        
          Malatya’n›n Müslüman halk› ile Sivas’›n Müslüman halk›n› birbirleri
        
        
          ile bo¤azlaflmaya sürüklemek isteyenler bu zavall›lard›r. Millî Müca-
        
        
          dele’nin önüne geçece¤im diye Sivas’›n ve millî duyarl›¤›n görüldü-
        
        
          ¤ü her yerin yabanc›lar taraf›ndan iflgalini isteyen, bu hainlerdir. Bu-
        
        
          nunla birlikte, bizim en yüce gayemiz, t›pk› siz kardeflimin düflündük-
        
        
          leri gibi, kötü niyetlilerin, bu güzel memlekete yönelttikleri iftiralar›
        
        
          ve aç›ktan a盤a yürüttükleri mel’unluklar› k›rmak ve onlar› kendi
        
        
          ümitlerinin pusular›nda körkötürüm ve cans›z düflürmek, devlet ile
        
        
          milletin faaliyetini s›rf vatan›n kurtuluflu ile ilgili noktada birlefltir-
        
        
          mektir. Yüce Tanr›’ya flükürler olsun, bu gayenin gerçeklefltirilme-
        
        
          sinde, art›k milletimiz her türlü kötü niyet belirtilerini k›rm›fl, bütün
        
        
          kahramanl›¤› ile dönüflü olmayan kesin ad›mlar›n› atm›flt›r. Yabanc›-
        
        
          lar bile, milletin yayg›n gücünü ve kesin karar›n›, buna karfl›l›k ‹stan-
        
        
          bul Hükûmeti’nin, ne kadar soysuz ve milletle ilgisi bulunmayan âciz
        
        
          bir heyet oldu¤unu iyice anlam›flt›r. Merzifon’u boflaltt›lar. Samsun’u
        
        
          da boflaltmaya bafllad›lar. ‹ç ifllerimize ve Millî Mücadele’mize karfl›
        
        
          tarafs›z kalacaklar›n› söylüyorlar. ‹flte millî teflebbüslerimizin, istik-
        
        
          lâlimizi güvence alt›na alma yolunda elde etmeyi baflard›¤› ilk sonuç
        
        
          budur.
        
        
          Millî ak›m, ‹stanbul’da Kanun-› Esasî hükümlerine uyulmas›n› sa¤la-
        
        
          makla sonuca ulaflacakt›r.
        
        
          fiimdiki hükûmetin, genifl ölçüde bir iyiniyete sahip oldu¤unu sanma-
        
        
          n›n do¤ru olmad›¤›n› arz etmeme müsaade buyurman›z› rica ederim.
        
        
          Ben, daha Erzurum’dayken Ferit Pafla’ya gerçe¤i ve durumu aç›kla-
        
        
          yarak, milletin kuvvet ve iradesine karfl› ç›kacak hiçbir kuvvet kal-
        
        
          mad›¤›n› yazm›fl; kendisini, karfl› koyma ve engelleme yolunda de-
        
        
          vam etmemesi gere¤i ile uyarm›flt›m. Bu gafil zat, buna cevap ver-
        
        
          medi¤i gibi, millî ak›m›n birkaç kiflinin körüklemesinin eseri oldu¤u-
        
        
          nu da ilân etti. Ç›kar h›rs› ile, bilgisizlik gaflet ve körlü¤ü ile, iki tara-
        
        
          f› da idare ederek mevkilerini koruyabilecekleri fleklinde bofl bir zan
        
        
          içinde bulunan birkaç valinin aldat›c› raporlar›n›, benim tertemiz ve
        
        
          vatanseverce uyar›lar›mdan daha üstün tuttu. Bugün, her türlü kötü-
        
        
          lük, hainlik, beceriksizlik ve zavall›l›k durumunda kald›ktan ve millet
        
        
          de bütün olup bitenlerin içyüzünü tam bir aç›kl›kla kavrad›ktan son-
        
        
          ra, bize düflen görev, hemen millî davay› benimseyecek yeni bir ka-
        
        
          binenin ifl bafl›na gelmesini sa¤lamakt›r.
        
        
          E¤er flimdiki kabinenin flah›slar› ve hayatlar› bak›m›ndan herhangi
        
        
          bir çekinceleri varsa, bugün için bu gibi fleylerle u¤raflma tenezzü-
        
        
          lünden pek yüksek olan milletimiz ad›na kendilerine istedikleri söz
        
        
          ve güvenceyi vermeyi de milletimizin ç›kar› aç›s›ndan gerekli saya-
        
        
          r›z. Ancak, tuttuklar› yanl›fl yolda inatla direnmeye devam edecek
        
        
          olurlarsa, bundan do¤acak sonuçlar›n sorumlulu¤u kendilerine ait
        
        
          olacakt›r.
        
        
          (.........)
        
        
          
            Ferit Pafla’n›n ‹stifas›
          
        
        
          Efendiler, ben, As›m Bey’e bu son cümleleri yazd›r›rken (2 Ekim 1919,
        
        
          saat 15.40’ta) araya imzas›z flöyle bir telgraf girdi : “Pafla Hazretleri,
        
        
          ‹stanbul’daki yak›n arkadafllar söylediler. Bütün akflam gazeteleri
        
        
          yaz›yormufl. Ferit Pafla, sa¤l›k durumu dolay›s›yla istifa etmifl. Kabi-
        
        
          neyi kurmak üzere Tevfik Pafla görevlendirilmifl. Daha sabahtan söy-
        
        
          leniyordu, fakat do¤rulanmam›flt›, flimdi do¤ruland› efendim.”
        
        
          “Bu telgraf› kim veriyor? Anlay›n›z” dedim. Sormaya zaman kalma-
        
        
          dan telgraf flu flekilde devam etti.
        
        
          “Biz, Ankara telgrafç›lar›, Pafla Hazretleri’nin huzurunda derin sayg›
        
        
          ile e¤iliriz ve vatan›m›z›n bafl›na bir belâ kâbusu olan bu kabinenin
        
        
          devrilmesi için milletin bafl›na geçerek kazand›¤› baflar›y› kutlar›z.
        
        
          Lütfen söyleyiniz.”
        
        
          Telgraf haberleflmesi kesildi. Gerçekten de 2 Ekim’de Ferit Pafla Ka-
        
        
          binesi düflmüfl bulunuyordu. Ancak, yeni kabineyi kuran Tevfik Pafla
        
        
          de¤il, Âyan’dan Birinci Ferik Ali R›za Pafla idi.
        
        
          
            Nutuk : s.123, 133.
          
        
        
          
            Kâbus (Damat Ferit’in Kâbusu)
          
        
        
          
            16 Kas›m 1922 tarih, 82 say›l›
          
        
        
          
            Güleryüz dergisinin kapa¤›
          
        
        
          DAMAT FER‹T PAfiA
        
        
          
            ATATÜRK’ÜN
          
        
        
          
            ANLATIMIYLA
          
        
        
          
            NUTUK’TA