351
        
        
          
            Fatih Mitingi
          
        
        
          Kurtulufl Savafl› bafllar›nda ‹zmir’in Yu-
        
        
          nanl›lar taraf›ndan iflgalini protesto ama-
        
        
          c›yla 19 May›s 1919’da ‹stanbul’da dü-
        
        
          zenlenen miting. ‹stanbul’da, ‹zmir’in
        
        
          iflgalini k›namak amac›yla düzenlenen
        
        
          ilk miting, Fatih meydan›nda yap›ld›.
        
        
          Bu mitingin bir di¤er özelli¤i de Halide
        
        
          Edip’in (Ad›var) ilk konuflmay› yapma-
        
        
          s› ve bir Türk kad›n›n›n, aç›k hava top-
        
        
          lant›s›nda ilk defa halka hitap ediyor ol-
        
        
          mas›d›r. Fatih mitingiyle ilgili olarak
        
        
          Halide Edip Ad›var, kendi izlenimlerini
        
        
          flöyle anlatmaktad›r:
        
        
          Halk, Fatih Belediyesi’nin önünde top-
        
        
          lanm›flt›. Balkondan konuflulacakt›. Se-
        
        
          simi kalabal›¤›n hepsine iflittirmek
        
        
          mümkün olacak m› diye düflünürken,
        
        
          dramatik bir olay, bana bu endiflemi
        
        
          unutturdu. Binan›n üzerinde ay-y›ld›zl›
        
        
          bayraklar rüzgârda sallan›rken onun al-
        
        
          t›nda da bir siyah örtü sark›t›lm›flt›.
        
        
          Demir parmakl›¤›n siyah örtüsü üzerin-
        
        
          de bir insan denizi ile karfl› karfl›ya gi-
        
        
          biydim. Onlar›n etraf›nda, ço¤u genç ol-
        
        
          mak üzere siyah çarflafl› kad›nlar bulu-
        
        
          nuyordu. Hepsi nutku bekliyordu. Ayn›
        
        
          zamanda beyaz sar›kl›lar, k›rm›z› fesli-
        
        
          ler, birkaç tane de flapkal› vard›. Fakat
        
        
          insan, kalabal›¤›n karfl›s›nda ne oldu¤u-
        
        
          nun fark›na bile varam›yor. Hepimizin
        
        
          içinde kudretimize ve haklar›m›za iman
        
        
          etmek gayesi vard›. ‹lk cümlem:
        
        
          “Gece en karanl›k ve ebedî göründü¤ü
        
        
          zaman gün ›fl›¤› en yak›nd›r.” oldu.
        
        
          Halide Edip konuflmas›na özetle flöyle
        
        
          devam etti:
        
        
          “Müslümanlar, Türkler, Türk ve Müslü-
        
        
          man, bugün en kara gününü yafl›yor.
        
        
          Gece, karanl›k bir gece... Fakat insan›n
        
        
          hayat›nda sabah› olmayan gece yoktur.
        
        
          Yar›n bu korkunç geceyi y›rt›p parlak
        
        
          bir sabah yarataca¤›z.
        
        
          ... Han›mlar, bugün elimizde top, tüfek
        
        
          denilen âlet yok. Fakat ondan büyük,
        
        
          ondan kuvvetli bir silâh›m›z var; Hak ve
        
        
          Allah var. Tüfek ve top düfler; fakat Hak
        
        
          ve Allah bakidir.
        
        
          Evlâtlar, analar, topun yüzüne tükürecek
        
        
          kadar kalbimizde aflk ve iman, milliyet
        
        
          duygusu var. Biz dünyada millet s›n›f›-
        
        
          na lây›k bir millet oldu¤umuzu erkek,
        
        
          kad›n, hatta çocuklar›m›za kadar ispat
        
        
          ettik.
        
        
          Bugün memle-
        
        
          ketimiz taksim
        
        
          tehlikesi kar-
        
        
          fl›s›nda... Bu-
        
        
          gün ‹zmir,
        
        
          yar›n Kon-
        
        
          ya, öbür gün
        
        
          ‹ s t a n b u l ,
        
        
          sonra Müslü-
        
        
          man dünyas›-
        
        
          n›n bafl› olan
        
        
          Türk susturul-
        
        
          mufl olacakt›r.
        
        
          ... Sesimizi mutlaka
        
        
          dünya iflitecektir. ‹flitmek
        
        
          ve iflittirmek için bugün kuvvetli
        
        
          ve metin bir millet olarak bulunmal›y›z.
        
        
          ... Arkadafllar, Müslümanlar, Türkler,
        
        
          bugün buraya toplanan flu halk kitlesinin
        
        
          bir tek iste¤i var. O da, en tabiî haklar›-
        
        
          n›n kendisinden al›nmamas›d›r. ‹steye-
        
        
          ce¤imiz basit, ulvî ve yüksek bir hakt›r.
        
        
          Bizim sözümüzü onlar dinlemeyebilir-
        
        
          ler, fakat biz padiflah›m›zdan bize baba-
        
        
          l›k etmesini rica ederiz. Biz erkekleri-
        
        
          mizle beraber milletin kalbinden gelen
        
        
          en kuvvetli, en ak›ll›, en cesur, milleti en
        
        
          çok temsil edecek bir kabine isteriz. Pa-
        
        
          diflah›m›za halk›n hissiyat›n› tebli¤ eder
        
        
          ve deriz ki: ‹flte kara bir gün yafl›yoruz,
        
        
          bugün herkes susmufltur. Bugün Türk ve
        
        
          Müslüman, padiflah›n etraf›nda toplan-
        
        
          m›flt›r.”
        
        
          Halide Edip’ten sonra hukuk profesörle-
        
        
          rinden Ahmed Selâhaddin Bey, ondan
        
        
          sonra da Hüseyin Rag›p (Baydur) ko-
        
        
          nufltular. Hüseyin Rag›p Bey, konuflma-
        
        
          s›nda flöyle der:
        
        
          “Ben, ‹zmir’in ilhak›n›n, bütün dünya-
        
        
          ya, çok imkâns›z bir fley oldu¤unu anlat-
        
        
          mak için ne Wilson Prensiplerinden yar-
        
        
          d›m dilenmeye tenezzül edecek, ne de
        
        
          tarihten, etnografyadan misal getirece-
        
        
          ¤im. Vatandafllar, ‹zmir’in ne yutulmaz
        
        
          bir lokma oldu¤unu anlamak için, Öde-
        
        
          mifl kazas›ndan devesini önüne katarak
        
        
          Yemifl Çarfl›s›’na gelen zeybe¤in iri bir
        
        
          çam bölmesini and›ran mevcudiyetini
        
        
          seyretmek kâfidir. Anadolu efesi ve
        
        
          onun millî asabiyeti öyle bir ustura gibi-
        
        
          dir ki, onu yutmak isteyenlerin g›rtla¤›n›
        
        
          parçalar.
        
        
          Vatandafllar, bizimle yaflamak isteme-
        
        
          yenler için kap›lar›m›z aç›kt›r, geldikleri
        
        
          yere gidebilirler.
        
        
          Fakat biz ken-
        
        
          di yurdumuz-
        
        
          da, hiçbir
        
        
          milletin hâ-
        
        
          kim, bize
        
        
          efendi ola-
        
        
          rak yaflama-
        
        
          s›na taham-
        
        
          mül edeme-
        
        
          yiz. Da¤dan
        
        
          gelip de ba¤da-
        
        
          kini kovmak iste-
        
        
          yenlerin hakk›, kötek
        
        
          ve sat›r olacakt›r.
        
        
          Vatandafllar, ‹zmir, Yunan’a il-
        
        
          hak edilemez ve hiçbir zaman ilhak edi-
        
        
          lemeyecektir. Bu u¤urda gençler kan
        
        
          dökecekler, kad›nlar ‹zmir matemini be-
        
        
          fliklere ninni diye ça¤›racaklard›r.
        
        
          Vatandafllar, ‹zmir, Yunan’a ilhak edi-
        
        
          lemez.”
        
        
          Çoflkulu geçen miting sonras›, Türklerin
        
        
          yaflad›¤› yerlerin parçalanmaz bir bütün
        
        
          oldu¤u karar› al›nd›.
        
        
          
            Fatin Efendi
          
        
        
          bk.
        
        
          
            Gökmen, Fatin
          
        
        
          
            Fehmi Bey
          
        
        
          bk.
        
        
          
            Gerçeker, Mustafa Fehmi
          
        
        
          
            Felâh Grubu
          
        
        
          Kurtulufl Savafl›’n› desteklemek ama-
        
        
          c›yla ‹stanbul’da kurulan gizli örgüt. 23
        
        
          Eylül 1920’de “Hamza Grubu” ad›yla,
        
        
          Yüzbafl› Neflet Bey taraf›ndan kuruldu.
        
        
          Ankara’da Genelkurmay’a ba¤l› olarak
        
        
          faaliyetlerini sürdürdü. Baz› flifrelerin
        
        
          ‹ngiliz iflgal kuvvetlerinin eline geçmesi
        
        
          ve Yüzbafl› fiakir Muzaffer Bey’in iki
        
        
          tarafl› çal›flt›¤›n›n anlafl›lmas› üzerine
        
        
          grup, s›ras›yla “Mücahit”, “Muharip” ve
        
        
          “Felâh” adlar›n› ald› (16 fiubat 1921).
        
        
          Topçu Yarbay Eyüp Bey (Durukan) ta-
        
        
          raf›ndan kurulan ve ordunun elindeki si-
        
        
          lâhlar› iflgal kuvvetlerine teslim etmeyip
        
        
          gerekti¤inde kullan›lmak üzere güveni-
        
        
          lir kiflilere verilmesi için çal›flan “Aske-
        
        
          rî ‹malat Grubu” da 23 May›s 1921’de
        
        
          Felâh Grubu’na kat›ld›. Anadolu’ya as-
        
        
          ker geçirme, silâh kaç›rma ve bilgi ulafl-
        
        
          t›rma ifllerini yürüten örgüt, 26 Ekim
        
        
          1923’te la¤vedildi.
        
        
          
            Felâh Grubu
          
        
        
          
            Grup Baflkan›
          
        
        
          Bnb. Çopur Neflet (Tu¤bay Bora)
        
        
          1. fiube Müdürü Yzb. Seyfettin (Tümg. Düzgören)
        
        
          2. fiube Müdürü Yzb. Hilmi
        
        
          3. fiube Müdürü Yzb. Neflet
        
        
          4. fiube Müdürü Yzb. Ekrem (Korg. Baydar)
        
        
          
            Grup Elemanlar›
          
        
        
          Bnb. Mehmet Dursun (Yb.)
        
        
          Yzb. Hüseyin Vehbi (Bnb)
        
        
          Bnb. M. Bahattin (Alb. Sakman)
        
        
          Yzb. M. Cemal (Bnb. Emsal)
        
        
          Yb. Salih Zeki (Alb.)
        
        
          Yzb. Ziya (Bnb).
        
        
          Yb. Eyüp (Tümg. Durukan)
        
        
          Bnb. Mehmet Bilâl (Alb. Alpagut)
        
        
          Yzb. ‹smail Kemal (Alb. Altu¤)
        
        
          Yzb. fiükrü (Yb. Öztikman)
        
        
          Yzb. Ömer Sabri (Alb. Akan)
        
        
          Üt¤m. Osman Nuri (Tu¤g. ‹nceler)
        
        
          Bnb. Mustafa Reflit (Yb.)
        
        
          Bnb. Hasan Fehmi (Bnb.)
        
        
          Yzb. Hasan Tahsin (Bnb.)
        
        
          Üt¤m. Hüseyin Hüsnü (Yzb. Uygur)
        
        
          Yzb. Mehmet Emin (Yzb.Burat)
        
        
          Üt¤m. Rasim (Yzb. Akyaflar)
        
        
          T¤m. Etem (Alb. Olcay)
        
        
          Alb. Esat (Tu¤g.) ‹stanbul Mrk. K.
        
        
          Bnb. Mahmut Hakk› (Alb.)
        
        
          Yzb. Mehmet Cemal (Bnb.)
        
        
          Yzb. ‹brahim Dervifl (Bnb. Görsoytrak)
        
        
          Bnb. Hasan Hilmi (Alb.)
        
        
          Bnb. Aziz Hüdai (Alb)
        
        
          Bnb. Seyfi
        
        
          Üt¤m. Gözlüklü Ziya (Yzb.)
        
        
          T¤m. Kerim (Alb.)
        
        
          Yzb. Cevdet
        
        
          Üt¤m. Rifat
        
        
          T¤m. ‹brahim
        
        
          Yzb. ‹smail Hakk›
        
        
          Necmettin Bey
        
        
          Hasan R›za Bey (Soyak)
        
        
          Himmetzade Hüsnü
        
        
          Abidin Bey
        
        
          Revandizli Mahmut Pafla
        
        
          Yzb. Kemal (‹stanbul Frans›z Karargâh›nda ‹rtibat Subay›)
        
        
          Yzb. Halit (‹stanbul Frans›z Karargâh›nda ‹rtibat Subay›)
        
        
          Mustafa R›za (‹ngilizlerin istihbarat›nda görevli)
        
        
          Necati (Ermeni as›ll›-‹ngiliz istihbarat›nda görevli)
        
        
          Efdal (Ermeni as›ll›-‹ngiliz istihbarat›nda görevli)
        
        
          
            Aç›klamalar :
          
        
        
          1. Bu grup, Ankara Hükûmeti Gnkur.Bflk.l›¤›na ba¤l› bir grup ola-
        
        
          rak 23 Eylül 1920’de Fevzi Pafla’n›n (Çakmak) emriyle kuruldu.
        
        
          2. Birinci fiube Yunan Ordusu hakk›nda bilgi toplamakla; ‹kinci
        
        
          fiube sat›n alma konular›yla; Üçüncü fiube subay temini ve
        
        
          Anadolu’ya gönderilmesi, önemli casuslar›n yakalanmas› ve
        
        
          aleyhteki faaliyetlerin tesbitiyle; Dördüncü fiube teknik perso-
        
        
          nel tedariki, levaz›m iflleri ve tafl›malarla ilgili hesap iflleriyle
        
        
          görevliydi.
        
        
          3. Bu Grup, deflifre oldukça s›ras›yla, MÜCAH‹T-MUHAR‹P ve FE-
        
        
          LÂH ad› alt›nda kayda de¤er hizmetler verdi. FELÂH GRUBU
        
        
          olarak ‹stiklâl Harbi sonuna kadar faaliyet gösterdi.
        
        
          4. FELÂH Grubu’nun Ankara ile haberleflmesinde ‹stanbul Merkez
        
        
          Komutan› Alb. Esat’›n (Tu¤g.) ve Büyük Postahane Müdürü ‹h-
        
        
          san’›n (Pele) büyük eme¤i geçti.
        
        
          
            Kaynak :
          
        
        
          ‹smet Görgülü, On Y›ll›k Harbin Kadrosu, 1912-1922,
        
        
          Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu
        
        
          Yay›nlar›, Ankara 1993, s.207
        
        
          FELÂH GRUBU (HAMZA GRUBU)
        
        
          
            Halide Edip Ad›var