001-321emin.QXD - page 376

(1920). Bir süre ‹stanbul’da ö¤retmenlik
yapt›ktan sonra Tahran elçili¤i (1925-
1930), Elâz›¤ milletvekilli¤i (1930-
1932), Kâbil ve Moskova elçilikleri, Bi-
lecik milletvekilli¤i ve Cumhuriyet
Halk Partisi (CHP) genel sekreterli¤i
görevlerinde bulundu (1932-1945).
1946’da Bilecik’ten bir kez daha millet-
vekili seçildi. ‹lk öykülerini yay›mlad›¤›
Meslek (1925) dergisinden sonra Sanat
ve Edebiyat, Ulus, Seçilmifl Hikâyeler,
Türk Dili gazete ve dergilerinde (1947-
1952) yazd›. “Ayafll› ve Kirac›lar›”
(1945, ayr›ca TV dizisi oldu) adl› roma-
n› ile CHP Roman Arma¤an›’nda dere-
ce ald›. I.Dünya Savafl› kufla¤›n›n edebi-
yat›m›zda yaratt›¤› geliflme içinde, anla-
t›mda yal›nl›k ilkesini uygulayan öykü-
leriyle önemli bir yer edindi. Siyasal
kimli¤iyle yazar kiflili¤ini kar›flt›rma-
mak için eserlerinde M.fi.E., Mustafa
Yal›nkat, M.O¤ulcuk gibi takma adlar
kulland›.
Bafll›ca eserleri:
Ayafll› ve Ki-
rac›lar›
(roman, 1934),
Hikâyeler
(birin-
ci kitap, 1946, ikinci kitap, 1946). Bu ki-
taplar Otlakç› ve Mendil Alt›nda adla-
r›yla Dost Yay›nevi taraf›ndan yeni ka-
paklarla ç›kar›ld› (1958),
Temiz Sevgiler
(öyküler, 1965),
Ev Ona Yak›flt›
(1972).
Esir fiehrin ‹nsanlar›
Kemal Tahir’in, iflgal y›llar› ‹stan-
bul’unu anlatt›¤› roman› (1953). Ro-
manda, Avrupa’da ö¤renim gören pafla
o¤lu Kâmil Bey ile bir pafla k›z› olan efli-
nin, II.‹nönü Zaferi’nin kazan›ld›¤› 1
Nisan 1921’e kadarki yaflant›lar›, Kamil
Bey’in Kuvâ-yi Milliye hareketine ya-
k›nl›k duyarak Millî Mücadele’ye kat›l-
mas› ve tutuklan›p hapse girmesi ele al›-
n›r. Roman›n özeti k›saca flöyledir: «Kâ-
mil Bey, servetinin hesab›n› bilmeyecek
kadar zengin bir Abdülhamid paflas›n›n
biricik o¤ludur. ‹stanbul’da Galatasaray
Lisesi’ni bitirdikten sonra Fransa’ya gi-
derek Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe
okur; Shakspeare üzerine inceleme yap-
mak için uzun y›llar Londra’da, bir süre
de Roma’da kal›r; M›s›r’a, Hindistan’a,
Çin’e, Kuzey ve Güney Amerika’ya ge-
ziler yapar. 1913’te 27 yafl›ndayken ‹s-
tanbul’da, kültürlü bir pafla k›z› olan
Nermin Han›m’la evlenir ve evlendikle-
rinin üçüncü günü Avrupa’ya hareket
ederler. I.Dünya Savafl› ç›kt›¤›nda ‹s-
panya’dad›rlar; k›zlar› Ayfle, 1916’da
Madrid’de do¤ar. Savafl›n bitiminde ‹s-
tanbul’a dönerler. ‹stanbul’daki mülkle-
rinden ancak iki dükkânla bir köflk kal-
m›fl, gerisi yanm›fl, di¤erleri çarçur edil-
mifltir. Üsküdar Ba¤larbafl›’ndaki köflke
yerleflirler. Anadolu’da Kuvâ-yi Milliye
direniflleri bafllam›flt›r. O vakte kadar
mirasyedi olarak yaflam›fl, hiçbir esasl›
ifl tutmam›fl olan Kâmil
Bey’in önce
akl› yatmaz
bu toparlan-
malara; fakat
çevresiyle te-
masa geçip in-
sanlarla kaynafl-
t›kça halk ruhunu
görüp
uyan›r.
Aristokrat bir ay-
d›nken; zamanla
memleketini, insan›-
n› tan›y›p, gerçekleri
görerek devrimci bir ayd›n olur ve Millî
Mücadele’ye kar›fl›r. Anadolu’ya bir
plan gönderme iflinden tutuklan›r;
II.‹nönü Zaferi’nin (30 Mart-1 Nisan
1921) kazan›ld›¤› s›ralar Divan-›
Harp’te yedi y›la hüküm giyer. Arka-
dafllar› Ramiz Efendi serbest b›rak›l›p da
cezaevinde yapayaln›z kal›nca derin bir
yaln›zl›k duygusuyla sars›lan Kâmil
Bey, etraf›na korkuyla bakarak yata¤›na
oturur ve “Yedi sene! Hiç olur mu? ‹m-
kâns›z!” diyerek titreyen elini a¤z›na
götürür.» Kaynak : Behçet Necatigil,
Edebiyat›m›zda Eserler Sözlü¤ü, Varl›k
Yay›nlar›, s.
Esir fiehrin Mahpusu
Kemal Tahir’in “Esir fiehrin ‹nsanlar›”
ad›yla yay›mlanan roman›n›n ikinci bö-
lümü (1962). Kâmil Bey’in cezaevi ya-
flam›n› konu olan bu bölümün özeti flöy-
ledir: «Divan-› Harp taraf›ndan yedi y›l
hapis cezas›na çarpt›r›lan Kâmil Bey,
cezas›n› çekmek üzere Sultanahmet’teki
cezaevine götürülür. Görevlilere suçunu
“iftira” olarak aç›klar. Cezaevi jargo-
nunda bu suç, h›rs›zl›k suçuna denk
düflmektedir. Ayr›ca bayram arifesi ol-
du¤u için, cezaevinde baz› kar›fl›kl›klar
da yaflan›r ve Kâmil Bey, adlî suçtan
hüküm giyenlerin bulundu¤u ko¤ufla
gönderilir. Bu ko¤ufl, “Paytoncu Os-
man” adl› hükümlünün denetimi alt›n-
dad›r. Osman ve adamlar›, yedirdikleri
yemek ve yat›rd›klar› yatak için bedel
istemek, ortaya al›p kumara sürüklemek
gibi yöntemlerle Kâmil Bey’in paras›n›
ve eflyalar›n› ele geçirirler. Bu arada
üzerinde bulunan de¤erli bir saate de el
koyarlar. Kâmil Bey’e ko¤uflta “Haf›z
A¤a” ad› tak›lm›flt›r ve bu ad, roma-
n›n, ko¤uflu anlatan birinci bölü-
münün de ad› olur. Zekeriya Hoca
adl› hükümlü, görünüflte Kâmil
Bey ile dostluk etmekte, gerçek-
te o da ortam› kollayarak kendi
ç›kar›n› düflünmektedir. Ancak
ko¤uflta, iflgalci güçlerle yafla-
nan çeflitli sorunlar nedeniyle
ceza alm›fl Kömürcü ‹bra-
him ve ulusal direniflçilere
yak›nl›k duyan Saka Naci
gibi kifliler de vard›r. Bu
arada akrabas› Ramiz Efen-
di’nin efli Fatma Han›m, yan›na o¤ulla-
r› Kadir’i de alarak Kâmil Bey’i ziyare-
te gelir. Kad›n›n getirmifl oldu¤u kura-
biyelere Paytoncu Osman’›n adamlar›
elkoyarlar. Kâmil Bey kurabiyelerin pe-
fline düflünce alaya al›n›r. Bunun üzeri-
ne Paytoncuyu ve adamlar›n› tekme to-
kat döven Kâmil Bey, adam› sürükleye-
rek kap›ya götürür ve “Müdüre gidece-
¤iz” diyerek kap›y› yumruklar. Bu olay
üzerine yap›lan yanl›fll›k ortaya ç›kar.
H›rs›z bir levâz›m paflas›n› vurdu¤u için
cezaevinde yatmakta olan ve revirde ka-
lan ‹ttihatç› Binbafl› Arif Bey’in de ola-
ya el koymas› üzerine Kâmil Bey, siya-
sîler bölümüne al›n›r. Cezaevi yönetici-
leri kendisinden özür dilerler. Art›k ulu-
sal direniflten yana olan hükümlüler,
Kâmil Bey’e “Millici abi” demektedir-
ler ve bu ad da roman›n ikinci bölümü-
nün ad› olur. Arif Bey’in hemflehrisi ve
emireri Sefer de cezaevinde yatmakta-
d›r. Arif Bey’in bafl›ndan geçenleri Kâ-
mil Bey’e aktaran Sefer, onun da hiz-
metine koflmufltur. Kâmil Bey, Arif Bey
ve ayn› k›s›mda yatmakta olan Binbafl›
fiükrü Bey ve Nuh Bey ile de uzun soh-
betler eder. Nuh Bey’in, Kâmil Bey’in
cezaevine düflmesine neden olan hafiye
Zeybek Niyazi ile geçmiflte ortak ifller
yapm›fl oldu¤u da ortaya ç›kar. Ancak
Nuh Bey, Niyazi’nin yanl›fl anlafl›ld›¤›
kan›s›ndad›r. fiükrü Bey de Kâmil
Bey’in bafl›ndan geçenlerin perde arka-
s›n› anlat›r. Bu arada d›flar›da olup bi-
tenler ve Anadolu’daki direnifl hareketi
de dikkatle izlenmekte, çeflitli yorumla-
ra konu olmaktad›r. Efli Nermin, halas›
k›z› Sabriye ile birlikte Kâmil Bey’i zi-
yarete gelir ama k›zlar› Ayfle’yi getir-
memifltir. Kâmil Bey, cezas›n› an›msa-
tarak, efline, isterse boflanabilece¤ini
söyler, Nermin Han›m ise buna tepki
gösterir. Ancak, bir süre sonra Kâmil
Bey’i ziyarete gelen hala han›m›n hiz-
metçisi Eleni, Nermin Han›m’›n Frans›z
balosuna kat›ld›¤›n› ve Doktor Lütfi
Bey’le arkadafll›k etti¤ini bildirir. Kâmil
Bey, ayn› haberi bir gazetede de oku-
yunca sars›l›r, bir mektup yazarak efline
kendisini boflad›¤›n› bildirir.» Kaynak :
Mürflit Balabanl›lar, Türk Roman›nda
Kurtulufl Savafl›, Türkiye ‹fl Bankas›
Yay›nlar›, ‹stanbul 2003, s.174.
344
Esir fiehrin ‹nsanlar›
1941-1945 aras› Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterli¤i yapan Memduh fievket Esendal,
Kurultay’da konuflurken.
1...,366,367,368,369,370,371,372,373,374,375 377,378,379,380,381,382,383,384,385,386,...960
Powered by FlippingBook