001-321emin.QXD - page 784

752
Sivas Kongresi
Özet olarak, yürüdük, bo¤az› geçtik ve 2 Eylül 1919 günü Sivas’a var-
d›k. Halk›n, flehrin çok uzaklar›ndan bafllayan büyük ve parlak gös-
terileriyle karfl›land›k.
3’üncü Kolordu Komutan› olan Salâhattin Bey, Sivas’ta bulunuyordu.
Vali Pafla ile birlikte, kongreye gelen temsilcilerin yerlefltirilmesinde,
Heyet-i Temsiliye için lise binas›n›n ve kongrenin yap›laca¤› salonun
haz›rlanmas›nda, ayr›ca her türlü tedbirin al›nmas›nda, bir konuk-
severlik örne¤i verecek flekilde mükemmel çal›flm›fllard›r.
Refet Bey orada de¤ildi. Nerede bulundu¤unu da kimse bilmiyordu. 7
Temmuz 1919 tarihli genelgemiz uyar›nca, kendi bölgesi olan 3’üncü
Kolordu bölgesinden ayr›lmamas› gerekir ve özellikle tam Sivas’ta
kongre yap›laca¤› günlerde, orada bulunmas› uygun düflerdi. Haber-
leflme sonunda kendisinin Ankara’da oldu¤u anlafl›ld›. Ankara’da
Kolordu Komutan› Ali Fuat Pafla’ya “Derhal ve mutlaka Sivas’a gön-
derilmesini” emrettim. 7 Eylül’de geldi ve Heyet-i Temsiliye üyesi
olarak taraf›mdan Kongre Heyeti’ne takdim edildi.
Efendiler, bizden önce gelmifl olan temsilciler, geliflimizi beklerken,
aralar›nda toplant›lar yapm›fllar ve haz›rl›k olarak baz› tasar›lar
kaleme alm›fllar.
Bizim geliflimizden sonra da baz› özel toplant›lar ve görüflmeler
yap›lm›fl. Bu defa baz› kararlar da verilmifl. Müsaade ederseniz, çok
karakteristik oldu¤u için bu noktay› aç›klayay›m:
Sivas Kongresi Aç›l›yor
Sivas Kongresi, 1919 Eylülünün 4’üncü Perflembe günü saat 14.00’te
aç›ld›. Ö¤leden önce temsilciler aras›nda bulunan ve öteden beri
flahsen tan›d›¤›m Husrev Sami Bey yan›ma gelerek flöyle bir haber
getirdi: “Rauf Bey ve di¤er baz› kimseler Bekir Sami Bey’in evinde
özel bir toplant› yapm›fllar ve beni baflkan yapmamaya karar vermifl-
ler.” Arkadafllar›n, özellikle Rauf Bey’in böyle bir davran›fl içine gir-
mesine asla ihtimal vermedim. Husrev Sami Bey’e itiraf edeyim ki,
biraz ciddî olarak, böyle anlams›z sözleri bana getirmemesi uyar›s›n-
da bulundum. Verdi¤i haberin do¤ru oldu¤una, imkân ve ihtimal
bulunmad›¤›n› söyleyip, arkadafllar aras›nda, yanl›fl anlafl›lmalara
yol açabilecek sözler sarfedilmesinin do¤ru olmad›¤›n› da ekledim.
Efendiler, ben bu kongrede baflkanl›k meselesine önem vermiyor-
dum. Baflkanl›¤a, belki yafll› bir zat›n getirilmesinin uygun olaca¤›n›
düflünüyordum. Bu maksatla, baz› arkadafllar›n da düflüncelerini
yoklad›m. Bu arada, kongre salonuna girmeden önce koridorda Rauf
Bey’e rastlad›m. “Kimi baflkan yapal›m?” dedim. Rauf Bey, âdeta
heyecanl› bir sesle, zaten söylemeye haz›rlanm›fl oldu¤u, o anda
hâlinden anlafl›lan bir tav›rla ve keskin bir dille, “Sen baflkan ol-
mamal›s›n” dedi. Derhal Husrev Sami Bey’in verdi¤i haberin do¤-
rulu¤una inand›m ve do¤rusu üzüldüm. Gerçi, Erzurum Kongresi’nde
de benim baflkanl›¤›m› sak›ncal› görenler vard›. Fakat onlar›n nas›l
kimseler olduklar›n› belirtmifltim. Bu defa en yak›n arkadafllar›m›n
ayn› zihniyeti a盤a vurmalar› beni düflündürdü. Rauf Bey’e, “An-
lad›m, Bekir Sami Bey’in evinde ald›¤›n›z karar› bana bildiriyorsun”
dedim ve cevab›n› beklemeden yan›ndan uzaklaflarak kongre
salonuna girdim.
Kongrenin aç›lmas›ndan sonra ilk söz alan bir yüksek zat›n, kongre
zapt›na aynen geçmifl olan flu konuflmas›n› dinledik:
“- Efendim, flimdi tabiî baflkanl›k meselesi söz konusu olacak. Ben-
deniz baflkanl›¤›n birer gün veyahut birer hafta devam etmek üzere
s›ra ile yap›lmas›n› ve üyelerin veya temsil edilen il ve sancak ad-
lar›n›n bafl harfleri esas al›narak alfabe s›ras›na uyulmas›n› teklif
ediyorum.”
Efendiler, garip bir tesadüftür ki, bu teklif sahibinin temsil etti¤i ilin
ad› elif (A) ile bafllad›¤› gibi, kendi ad›n›n ilk harfi de (A) ile bafll›yor-
du. Ben davet sahibi s›fat›yla bir konuflma yaparak (Belge: 54) kong-
reyi açt›ktan sonra, geçici olarak baflkanl›k makam›nda bulunuyor-
dum.
“- Buna neden gerek duyuluyor, efendim?” diye sordum.
Teklif sahibi, “Bu flekilde iflin içine flahsiyat kar›flmam›fl olaca¤› gibi,
eflitlik ilkesine uyuldu¤u için d›flar›ya karfl› da olumlu bir etki yapm›fl
olur” dedi.
Efendiler, ben, vatan›n, teklif sahibi ile birlikte bütün milletin ve
hepimizin bir felâket ç›kmaz›nda bulundu¤umuzu gözönüne
getirerek, kurtulufl çaresi oldu¤una inand›¤›m teflebbüsleri, sonsuz
güçlük ve engellere ra¤men, maddî, manevî bütün varl›¤›mla bir
sonuca ulaflt›rmaya çal›fl›rken, benim en yak›n arkadafllar›m daha
dün ‹stanbul’dan gelmifl ve tabiî olarak iflin içyüzünü bilmeyen, say-
g› duydu¤um yafll› bir zat›n diliyle, bana flahsiyattan söz ediyorlar.
Bu teklifi oya koydum. Ço¤unlukla reddettiler. Baflkan seçimini gizli
oyla yapt›rd›m. Üç olumsuz oya karfl›, beni baflkan seçtiler.
Sivas Kongresi’nin U¤raflt›¤› ‹fller
Sivas Kongresi’nin gündemini, Erzurum Kongresi’nin tüzük ve bildiri
metinleri ile, bizden önce Sivas’a gelmifl olan yirmi befl kadar üyenin
haz›rlad›¤› bir muht›ra oluflturacakt›.
‹lk aç›l›fl günü olan 4 Eylül ile, beflinci, alt›nc› günler yani üç gün, ‹t-
tihatç› olmad›¤›m›z› ispat için yemin etmek gerekti¤inden, yemin
formülü haz›rlamakla, Padiflah’a sunulacak bir yaz› (arîza) yazmakla,
kongrenin aç›l›fl› dolay›s›yla gelen telgraflara cevap vermekle ve
özellikle, kongre siyasetle u¤raflacak m› u¤raflmayacak m›
konusunun tart›flmas› ile geçti. ‹çinde bulunulan mücadele ve
yap›lan ifller siyasetten baflka bir fley de¤ilken, bu son konuyu tart›fl-
mak, hayretle karfl›lanacak bir durum de¤il midir?
En sonunda, Kongrenin dördüncü günü as›l maksada geldik ve ayn›
gün, Erzurum Kongresi Tüzü¤ü’nün metnini görüflerek hemen bir
sonuca ba¤lad›k. Çünkü, Erzurum Kongresi’nin Tüzü¤ü’nde yap›lmas›
gereken de¤ifliklikleri zaten haz›rlam›fl ve gereken kimseleri de ay-
d›nlatm›fl bulunuyorduk.
Bununla birlikte, yap›lan de¤ifliklikler sonradan baz› itirazlara, anlafl-
mazl›klara, birçok yaz›flma ve tart›flmalara yol açt›¤› için, de¤ifl-
tirilen noktalar›n önemli olanlar›na iflaret edece¤im:
1- Derne¤in ad› “fiarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” idi.
“Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” oldu.
2- “Heyet-i Temsiliye, bütün Do¤u Anadolu’yu temsil eder” yerine
“Heyet-i Temsiliye bütün vatan› temsil eder” dendi. Mevcut
üyelere alt› kifli daha eklendi.
3- “Her türlü iflgal ve müdahaleyi Rumluk ve Ermenilik kurma
gayesine ba¤l› sayaca¤›m›zdan, topyekûn savunma ve direnme
ilkesi kabul edilmifltir” yerine “Her türlü iflgal ve müdahalenin
özellikle Rumluk ve Ermenilik kurma gayesine yönelmifl
faaliyetin reddi konular›nda topyekûn savunma ve direnme ilkesi
kabul edilmifltir” denildi.
Bu iki cümlede anlam bak›m›ndan elbette büyük fark vard›r. Birin-
cisinde ‹tilâf Devletlerine karfl› düflmanca tav›r alma ve direnmeden
söz edilmiyor. ‹kincisinde bu husus aç›kl›k kazan›yor.
4- Tüzü¤ün dördüncü maddesinde yer alan konu oldukça tart›flmal›
geçti. Madde fluydu:
S‹VAS KONGRES‹
ATATÜRK’ÜN
ANLATIMIYLA
NUTUK’TA
1...,774,775,776,777,778,779,780,781,782,783 785,786,787,788,789,790,791,792,793,794,...960
Powered by FlippingBook