001-321emin.QXD - page 828

k›n› sonras› ‹ttihatç›lar, Osmanl› Devleti
yönetimini ele geçirirken, Temmuz
1913’te Bulgaristan, Karada¤, S›rbistan,
Yunanistan aras›nda II.Balkan Savafl› s›-
ras›nda kent yeniden el de¤ifltirdi ve
Mondros Mütarekesi sonras› önce Fran-
s›zlar›n ve 24 Nisan 1920’de ‹tilâf Dev-
letlerince Osmanl› topraklar›n›n nas›l
paylafl›laca¤› konular›n›n tart›fl›ld›¤› San
Remo Konferans›’nda Trakya’n›n Yu-
nanistan’a b›rak›lmas› karar›n›n ard›n-
dan Yunan kuvvetlerinin iflgaline u¤ra-
d›; 25 Temmuz 1920’de düflman kuv-
vetleri karfl›s›nda tutunamayan 1.Kolor-
du, Bulgaristan’a s›¤›nmak zorunda kal-
d›. Bu s›rada Trakya’da iflgale karfl› ku-
rulan en önemli örgüt, Trakya-Paflaeli
Müdafaa-i Heyet-i Osmaniye’dir. 1919
sonlar›nda örgütün ad› Trakya-Paflaeli
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne dönüfltü-
rüldü ve örgütün Tekirda¤ fiubesi bu s›-
rada aç›ld›. 30 A¤ustos 1922’de Büyük
Taarruz’un ard›ndan ‹tilâf Devletle-
ri’nin bar›fl istemiyle 11 Ekim 1922’de
Mudanya’da bafllayan görüflmelerde
Yunan birliklerinin Do¤u Trakya’y› bo-
flaltmas› karara ba¤land› ve 15 Ekim
1922’de Yunanl›lar›n boflaltt›¤› yörede-
ki Saray ve Çorlu, ‹talyanlar›n; Tekirda¤
ve fiarköy de ‹ngilizlerin denetimine
geçti. 17 Kas›m 1922’de iflgalin sona er-
mesi üzerine Ankara Hükûmeti toprak-
lar›na kat›ld›.
Tekke
Eskiden ayn› tarikattan olan kimselerin
toplanarak ayin yapt›klar› yer. Farsça bir
sözcük olup anlam› “dayanmak, daya-
nacak yer”dir. Tekkeler genellikle tari-
kat pirinin veya büyüklerinin türbeleri-
nin yan›na yap›l›rd›. Bunlar, harem ve
selâml›k daireleri, kütüphane, dervifl
hücreleri, çile ve riyazet odalar›, mutfa-
¤›, yemek odas›, konuk odalar›, türbesi
ve mezarl›¤› bulunan kurulufllard›. Tek-
kelerin, kutsal gün ve gecelerde, hafta-
n›n belirli günlerinde fleyh, dervifller ve
tarikata ba¤l› olanlar›n zikrettikleri, tö-
ren düzenledikleri, mihrapl›, kafesli,
maksureli özel yerleri (Mevlevîlerde se-
mahane, baz› tarikatlarda tevlithane)
vard›r. Tarikat kurucusunun (pir) türbe-
sinin bulundu¤u tekkeye “pir evi”, tari-
kat ulular›n›n türbelerinin bulundu¤u
tekkelere “asitane”, asitanelerin küçük-
lerine “tekke” ya da “dergah”, tarikat
mensuplar›n›n yolculuk s›ras›nda ko-
naklad›klar›, ibadet ve ayin yapt›klar›
tekkelere de “zaviye” denirdi. Cumhuri-
yet dönemine kadar ‹stanbul ve Anado-
lu’nun baz› kentlerinde varl›klar›n› sür-
düren tekkeler, halk› uyuflturdu¤u, bat›l
inançlar›n oca¤› oldu¤u gerekçesiyle 30
Kas›m 1925 tarih ve 677 say›l› “Tekke
ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve
Türbedarl›klar ile Birtak›m Unvanlar›n
Men ve ‹lgas›na Dair Kanun”la kapat›l-
d›.
Tekke, Zaviye ve Türbelerin
Kapat›lmas›
Cumhuriyet’in ilân› sonras› tekke, zavi-
ye ve türbelerin 30 Kas›m 1925 tarih ve
677 say›l› yasa ile kapat›lmas›. Cumhu-
riyet yönetiminin kurulmas›ndan sonra,
zaten bozulma ve yozlaflma süreci içine
giren tekke ve zaviyelerin lâik bir dev-
lette bulunamayaca¤›n› ve 1925 fieyh
Said Ayaklanmas›’nda da aç›kça görül-
dü¤ü gibi, tekkelerin Cumhuriyet Türki-
yesi’nde yerinin olamayaca¤›n› göster-
miflti. Bu durumu gerçekçi flekilde de-
¤erlendiren Mustafa Kemal, Kastamonu
gezisi s›ras›nda tekkeler hakk›ndaki gö-
rüfllerini flöyle belirtti:
“Mevcut tarikatlar›n gayesi, kendilerine
tâbi olan kimseleri dünyevî ve manevî
olan hayatta saadete kavuflturmaktan
baflka ne olabilir? Bugün ilmin, fennin
bütün alan› ile medeniyetin atefl saçan
durumu karfl›s›nda filân veya falan fley-
hin ayd›nlatmas› ile maddî ve manevî
saadet arayacak kadar ilkel insanlar›n
Türkiye medeniyet camias›nda varl›¤›n›
asla kabul etmiyorum.
Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Tür-
kiye Cumhuriyeti fleyhler, dervifller,
müritler, mensuplar memleketi olamaz.
En do¤ru ve en hakikî tarikat, tarikat-›
medeniyedir. Medeniyetin emir ve talep
etti¤ini yapmak, insan olmak için kafi-
dir. Tarikat reisleri, bu dedi¤im hakikat›
bütün aç›kl›¤› ile idrak edecek ve kendi-
liklerinden derhal tekkelerini kapatacak,
müritlerinin art›k do¤ruya ulaflt›r›c› ol-
duklar›n› elbette kabul edeceklerdir.
Tekkeler behemehal kapanmal›d›r. Tür-
kiye Cumhuriyeti, her flubede ayd›nlat-
mada bulunacak kudrete sahiptir. Hiçbi-
rimiz tekkelerin ayd›nlatmas›na muhtaç
de¤iliz. Biz medeniyetten, ilim ve fen-
den kuvvet al›yoruz ve ona göre yürüyo-
ruz. Baflka bir fley tan›may›z. Dalâlete
düflmüfllerin gayesi, halk› mecnun ve
abdal yapmakt›r. Halbuki halk›m›z, ab-
dal ve mecnun olmamaya karar vermifl-
tir. Bunlar basit bir keyfiyet görünür, fa-
kat önemi vard›r. Biz dünya ailesi içinde
medeniyiz. Her alanda medeniyetin ge-
reklerini tatbik edece¤iz.”
Mustafa Kemal, Ankara’ya döndü¤ünde
Bakanlar Kurulu, 2 Eylül 1925’te ald›¤›
2493 say›l› kararla tekke, zaviye ve tür-
belerin kapat›ld›¤›n› ilân etti. TBMM,
30 Kas›m 1925 tarih ve 677 say›l› “Tek-
ke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve
Türbedarl›klar ile Birtak›m Unvanlar›n
Men ve ‹lgas›na Dair Kanun”u kabul et-
ti. Böylece bütün tarikatlar kald›r›ld›,
tekke ve zaviyeler kapat›ld›. Bu yerlerin
sahiplerinin mülkiyet hakk›na dokunul-
mad›¤› gibi, buralar›n cami veya mescit
hâlinde kullan›lanlar› da aynen b›rak›ld›.
Ayn› yasa ile, o güne kadar kullan›lan
“fleyhlik, dervifllik, müridlik, dedelik,
seyyidlik, çelebilik, babal›k, emirlik, na-
kiplik, halifelik” gibi unvanlar kald›r›ld›.
Bu tür unvanlara sahip kimselerin o za-
mana kadar giydikleri k›yafetleri giyme-
leri de yasakland›.
Telli, Ali Vas›f
1873 Erzurum
22 Mart 1936 Erzurum
Birinci TBMMGenç milletvekili. ‹lk ve
ortaö¤renimini Erzurum’da tamamlad›.
Harp Okulu’nu bitirdikten (1895) sonra
I.Dünya Savafl›’na kat›ld›. Diyarbak›r
Jandarma
Tabur
Komutan›yken
1919’da emekliye ayr›ld›. Birinci
TBMM’ye Genç’ten milletvekili seçildi
(1920). Cephede hizmet etmek üzere bir
süre izinli say›ld› (1921). Milletvekilli¤i
sona erince Erzurum’a döndü.
796
Tekke
Ali Vas›f Telli
Tekke. Tablo: ‹brahim Çall›
1...,818,819,820,821,822,823,824,825,826,827 829,830,831,832,833,834,835,836,837,838,...960
Powered by FlippingBook