nirlenmek.
heykel
a. Ar.
Tafl, tunç, bak›r, kil, alç› gibi
maddelerden yontularak, kal›ba döküle-
rek, yo¤rulup piflirilerek ya da çeflitli
yöntemlerle de¤iflik malzemeler birlefl-
tirilerek biçimlendirilen sanat eseri;
yontu.
heykel gibi
hareketsiz, duygu-
suz.
heykelci
a.
, Heykelt›rafl.
heykelt›rafl
a. Ar.+Far.
Heykel yapan sanat-
ç›, heykelci.
hezimet
a. (hezi:met) Ar.
Yenilgi, bozgun.
hezimete u¤ramak
büyük bir yenilgiye
ya da bozguna u¤ramak.
Hf
kim.
Hafniyum elementinin simgesi.
Hg
kim.
C›va elementinin simgesi.
h›çk›r›k, -¤›
a.
1.
‹rade d›fl› olarak diyafram
kas›n›n kas›lmas›yla hava akci¤erlere
geçerken bo¤azdan ç›kan ve düzgün
aral›klarla yinelenen ses.
2.
A¤larken
ç›kan ses.
h›çk›rmak
(nsz.)
1.
Bo¤azdan h›çk›r›k sesi
ç›karmak.
2.
‹çini çekerek a¤lamak.
H›d›rellez
a. Ar.
1.
H›z›r ve ‹lyas peygam-
berlerin her y›l bulufltuklar›na inan›lan 6
may›s günü.
2.
6 may›sta yap›lan gele-
neksel bayram.
h›k
a.
H›çk›r›rken bo¤azdan ç›kan ses.
h›mb›l
ön a.
Uyufluk, tembel.
h›ncah›nç
ön a.
ve
be. (h›’ncah›nç)
A¤z›na
kadar, t›ka basa dolu (biçimde):
Salon
h›ncah›nç doluydu.
h›nç, -c›
a.
Öç almay› hedefleyen öfke.
h›nç (h›nc›n›) almak
öç (öcünü) almak.
h›nz›r
a. mec.
1.
Kat› yürekli, kötü huylu.
2.
Genellikle hofla giden bir durum, bir
davran›fl için flaka yollu söylenir.
h›r
a. argo
Kavga, dalafl.
h›r ç›karmak
kav-
ga, gürültü ç›karmak.
h›rç›n
ön a.
Belirli bir neden olmaks›z›n si-
nirlenip huysuzluk eden.
h›rç›nlaflmak
(nsz.)
H›rç›nl›k etmek, h›r-
ç›nca davranmak.
h›rç›nl›k, -¤›
a.
H›rç›n olma durumu ya da
h›rç›nca davran›fl.
h›rç›nl›k etmek
(yapmak) huysuzluk, aksilik etmek.
h›rdavat
ç. a. Far.+Ar.
1.
Tel, çivi, kilit gibi
metal eflya.
2.
Önemsiz, gereksiz ufak
tefek eflya.
h›rgür
a.
Geçimsizlik, kavga.
h›rgür ç›kar-
mak
kavga etmek, kavga ç›karmak.
h›r›ldamak
(nsz.)
H›r›lt›l› bir ses ç›karmak.
h›r›lt›
a.
1.
Bo¤azdan herhangi bir nedenle
ç›kan bo¤uk ses.
2.
Gürültüyle ç›kan
ses.
h›r›zma
a. (h›r›’zma)
1.
Ay›, bo¤a gibi az-
g›n hayvanlar›n burunlar›na ya da a¤›z-
lar›na geçirilen demir halka.
2.
Süs ola-
rak burun kanad›na tak›lan, alt›n ya da
gümüflten küçük halka.
h›rka
a. Ar.
Genellikle yünden örülmüfl, ön-
den aç›k, uzun kollu bir giysi.
h›rlamak
(nsz.)
1.
H›r›lt›l› bir biçimde ses
ç›karmak.
2.
(köpek için) Sald›rmadan
önce h›r›lt›l› bir ses ç›karmak.
h›rlaflmak
(nsz., -le)
1.
(köpek için) Karfl›-
l›kl› h›rlamak.
2.
mev.
A¤›z kavgas›na
giriflmek.
h›rpalamak
(-i)
1.
Y›pratmak, zedelemek,
örselemek.
2.
mec.
‹ncitmek, azarla-
mak, itip kakmak.
h›rpani
ön a. (h›rpa:ni:) Ar.
Periflan k›l›kl›.
h›rs
a. Ar.
1.
Sonsuz istek, afl›r› tutku:
ikti-
dar h›rs›.
2.
Öfke, k›zg›nl›k:
H›rs›ndan
masaya bir yumruk indirdi.
h›rs›z
a.
ve
ön a.
Baflkas›na ait bir fleyi ça-
lan kifli.
h›rs›z gibi
kimseye görünme-
den, gizlice.
h›rs›zl›k, -¤›
a.
1.
Çalma.
2.
Çalma suçu.
h›rs›zl›k etmek (yapmak)
baflkas›na ait
bir fleyi çalmak.
h›rslanmak
(nsz.)
Çok k›zmak, öfkelen-
mek, sinirlenmek.
h›rsl›
ön a.
1.
Afl›r› istekli, tutkulu.
2.
Öfke-
li, k›zg›n.
H›rvat
öz a.
1.
H›rvatistan halk›ndan ya da
bu halk›n soyundan olan kifli.
2.
ön a.
H›rvatlara özgü, H›rvatlarla ilgili.
h›s›m
a. Ar.
Akraba.
h›fl›m, -flm›
a. Far.
Öfke, k›zg›nl›k
.
heykel
h›fl›m
309
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 309