turkce sozluk - page 299

hapsetmek
(-i, -e) (ha’psetmek) Ar.+T.
1.
Kaçmas›n› önlemek için bir yerde kapa-
l› tutmak:
Köpe¤i kulübesine hapsetti.
2.
Yasalara göre suçu belirlenen bir
kimseyi cezaland›rmak için ceza evinde
tutmak.
hapfl›r›k, -¤›
a.
Aks›r›k.
hapfl›rmak
(nsz.)
Aks›rmak.
hapflu
a. (hapflu:)
Hapfl›r›k sesi.
har
a. Ar. esk.
S›cak, k›zg›n.
hara
a. Fr.
Cins atlar üretmek için kurulan
çiftlik.
harabe
a. (hara:be) Ar.
1.
Kal›nt›, ören.
2.
Y›k›lmaya yüz tutmufl yap›, virane.
haraç, -c›
a. Ar.
Bir yerden ya da bir kim-
seden zorla al›nan para.
harakiri
a. (haraki’ri)
(Japonca’dan) Karn›n
b›çakla kesilmesiyle gerçeklefltirilen Ja-
ponlara özgü intihar biçimi.
haram
ön a. (hara:m) Ar.
1.
Dince yasak
olan, din kurallar›na ayk›r› olan.
2.
ön a.
mec.
Yasak.
haram etmek
bir fleyden
umulan yarar ve rahat› tatt›rmamak.
haram olmak
bir fleyden yararlanama-
mak.
haram olsun
“hayr›n› görme” an-
lam›nda kullan›lan bir söz.
harami
a. (hara:mi) Ar. esk.
Haydut, eflk›-
ya.
harap, -b›
ön a. (hara:p) Ar.
1.
Y›k›lacak
duruma gelmifl, y›k›k, viran:
harap bir
köprü.
2.
Bitkin, yorgun, periflan (kim-
se):
Harap bir durumda eve geldi.
hararet
a. (hara:ret) Ar.
1.
Is›.
2.
Vücut ›s›-
s›, atefl.
3.
Susuzluk, susama.
4.
mec.
Coflkunluk, atefllilik.
hararetlenmek
(nsz.)
1.
Atefllenmek, ›s›s›
artmak.
2.
Canlanmak, coflmak, k›z›fl-
mak:
Toplant› birden hararetlendi.
hararetli
ön a.
1.
Is›s›, atefli yüksek olan.
2.
mec.
Canl›, coflkun, ateflli:
Hararetli
bir konuflma yapt›.
harbi
a. Ar.
1.
Hafif ateflli silahlar›n namlu-
sunu temizlemekte kullan›lan metal çu-
buk.
2.
mec.
Do¤ru, mert, hilesiz, aç›k:
harbi adam.
harbiye
a. Ar.
1.
Savafl iflleri.
2.
(büyük H
ile) Harp okulu.
harcama
a.
1.
Harcamak eylemi.
2.
Gider,
masraf.
harcamak
(-i)
1.
Bir ifl görmek, bir fley sa-
t›n almak ya da bir hizmet karfl›l›¤› ola-
rak para kullanmak, sarf etmek:
Bugün
al›flveriflte çok para harcad›m.
2.
Bir
fley yapmak için bir fleyi kullanmak, tü-
ketmek:
Bu reçeli yapmak için üç saati-
mi harcad›m.
3.
mec.
Bir fley ya da biri
u¤runa kendini ya da bir fleyi feda et-
mek:
Kardeflini okutmak için kendi ge-
lece¤ini harcad›.
4.
mec.
Onur k›r›c› bir
biçimde davranmak:
Bu iflte beni harca-
d›lar.
harc›rah
a. (harc›ra:h) Ar.+Far.
Yolluk.
harç, -c›
a. Ar.
1.
Devletin yerine getirdi¤i
hizmetlerden yararlanan kiflilerden ald›-
¤› para:
mahkeme harc›.
2.
Yap›da du-
varlar› s›vamak ya da tu¤la, tafl örgüsü-
nü sa¤lamlaflt›rmak için kullan›lan; ge-
nellikle çimento, kum, kireç, su ve çe-
flitli katk› maddelerinden oluflan kar›-
fl›m.
harçl›k, -¤›
a.
Ufak tefek gereksinimler için
ayr›lm›fl para.
hardal
a. Ar.
1.
bitb.
Turpgillerden, sar› çi-
çekli, tad› ac›, tohumu hekimlikte kulla-
n›lan otsu bitki.
2.
Bu bitki tohumlar›n›n
ö¤ütülmesiyle elde edilen ve macun du-
rumunda kullan›lan bir baharat.
hardal rengi 1.
a.
Yeflilimsi sar› renk.
2.
ön
a.
Bu renkte olan.
hare
a. (ha:re) Far.
Baz› fleyler üzerinde
dalgalan›r gibi görülen parlak çizgiler,
menevifl.
harekât
ç. a. (harekâ:t) Ar. ask.
Belirli bir
amaç gözetilerek askerî birliklerce ger-
çeklefltirilen manevra, çarp›flma, kova-
lama gibi eylemlerin tümü.
hareket
a. Ar.
1.
Bir cismin yer de¤ifltirme-
si, devinim.
2.
Vücudunu ya da vücu-
dunun bir bölümünü oynatma, k›m›l-
datma.
3.
Davran›fl.
4.
Yola ç›kma:
Bi-
hapsetmek
hareket
299
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 299
1...,289,290,291,292,293,294,295,296,297,298 300,301,302,303,304,305,306,307,308,309,...688
Powered by FlippingBook