turkce sozluk - page 302

hat›rlamak
(-i)
An›msamak.
hatim, -tmi
a. Ar.
Kur’an’› bafl›ndan sonu-
na kadar okuma.
hatip, -bi
a. Ar.
1.
Topluluk karfl›s›nda etki-
li konuflabilen, düflüncesini anlatmada
yetenekli kifli; konuflmac›.
2.
Camilerde
hutbe okuyan din görevlisi.
hatmetmek
(-i) (ha’tmetmek) Ar.+T.
Kur’an’› ya da herhangi bir kitab› sonu-
na kadar okuyup bitirmek.
hatmi
a. bitb.
Ebegümecigillerden, ›l›man
bölgelerde yetiflen, pembemsi beyaz çi-
çekli bir süs bitkisi.
hatta
ba¤. (ha’tta) Ar.
Hem de, üstelik, ay-
r›ca:
Dönmüfl, hatta ifle bafllam›fl.
hattat
a. Ar.
Hat sanat›yla u¤raflan kifli.
hatun
a. (ha:tun)
1.
Kad›n.
2.
Han›m.
3.
Efl.
4.
tar.
Yüksek makamda olan kad›n-
lara ve hakan efllerine verilen unvan.
hav a.
Ar. Kadife, çuha, yün vb. kumafllar›n
yüzeyindeki ince tüy.
hava
a. Ar.
1.
Hava yuvar›n› oluflturan,
canl›lar›n solunum yapmas›na yarayan,
renksiz ve kokusuz gaz kar›fl›m›.
2.
Me-
teorolojik olaylar›n bütünü:
Bugün hava
çok güzel.
3.
Canl›lar üzerindeki etkisi-
ne göre hava yuvar›n›n durumu:
Bura-
n›n havas› bana sert geldi.
4.
Gökyüzü:
Havada kufllar uçuyordu.
5.
Müzik par-
çalar›nda tür.
6.
Tarz, üslup.
7.
‹çinde
yaflan›lan çevre, ortam, atmosfer:
Bura-
n›n nefleli bir havas› var.
8.
Çekicilik,
al›m, cazibe:
K›z›n havas› çok iyi.
hava-
dan
emeksiz, aç›ktan:
Havadan para ka-
zand›m.
hava alan›
a.
Uçaklar›n inifl ve kalk›fllar›
için özel olarak yap›lm›fl, düz, aç›k ve
asfaltlanm›fl yer; hava meydan›.
hava bas›nc›
a. fiz.
Yer yuvar›n› çevreleyen
havan›n yeryüzündeki bir noktaya uy-
gulad›¤› kuvvet.
hava bilgisi
a.
Meteoroloji.
hava bofllu¤u
a. fiz.
Yeryüzündeki engebe-
lerin havada neden oldu¤u yo¤unluk
farklar›.
havac›
a.
1.
Hava tafl›tlar›nda görevli kifli.
2.
Hava kuvvetlerinde görev yapan as-
ker.
havac›l›k, -¤›
a.
1.
Havac› olma durumu.
2.
Havada uçma tekni¤i, havac›n›n yap-
t›¤› ifl.
3.
Hava ulafl›m› kapsam›nda yer
alan her fley.
havadar
ön a. Ar.+Far.
Havas› temiz ve bol
olan (yer).
hava de¤iflimi
a.
Hastalar›n daha çabuk
iyileflmesi amac›yla iklim özelliklerin-
den yararlan›larak yap›lan çevre de¤i-
flikli¤i.
havadis
a. (hava:dis) Ar.
‹lgiyle karfl›lana-
bilecek haber.
hava durumu
a.
Belirli bir yerde ve belirli
bir anda s›cakl›k, nem, rüzgâr, ya¤›fl ba-
k›m›ndan hava yuvar›n›n durumu.
hava gaz›
a.
Maden kömüründen elde edi-
len, ›s› ve ›fl›k sa¤lanan gaz.
havai
ön a. (hava:i:) Ar.
1.
Hava ile ilgili.
2.
Aç›k mavi renkte olan.
3.
Uçar›, hoppa.
havai fiflek
a.
Törenlerde geceleri yak›larak
havaya uçurulan, ses veren ve renkli
›fl›klar saçan fiflek.
hava köprüsü
a.
Zorunlu durumlarda iki ül-
ke ya da iki flehir aras›nda sürekli bir bi-
çimde sa¤lanan hava yolu ulafl›m›.
hava kuvvetleri
ç. a. ask.
Bir ülkenin hava-
dan savunulmas›n› sa¤lamak için birlik-
lerden, uçak ve helikopter gibi araçlar
ile türlü silahlardan ve bunlarla ilgili yer
hizmetlerinden oluflan örgüt.
hava küre
a. gökb.
Yerküreyi saran ve ka-
l›n bir katman oluflturan hava tabakas›,
hava yuvar›, atmosfer.
havaland›rma
a.
1.
Kapal› bir yerin kirli
havas›n› de¤ifltirmek için d›flar›dan te-
miz hava verme ya da orada hava dola-
fl›m›n› sa¤lama.
Evi havaland›rd›n m›?
2.
Nemini, kokusunu gidermek için bir
fleyi aç›k havaya ç›karmak.
havalanmak
(nsz.)
1.
Temiz hava almas›
sa¤lanmak, havas› de¤ifltirilmek:
Bu
oda her gün havalanacak.
2.
Yerden
hat›rlamak
havalanmak
302
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 302
1...,292,293,294,295,296,297,298,299,300,301 303,304,305,306,307,308,309,310,311,312,...688
Powered by FlippingBook