turkce sozluk - page 383

k›salmak
(nsz.)
Daha k›sa duruma gelmek:
K›fl›n gündüzler k›sal›r
.
k›saltma
a.
1
. K›saltmak eylemi.
2.
dlb
. Bir
sözcü¤ün ya da bir sözcük dizisinin
içerdi¤i harflerden biri ya da birkaç› ile
daha k›sa olarak belirtilmesi:
TV, tele-
vizyon sözcü¤ünün k›saltmas›d›r.
k›saltmak
(-i
) Daha k›sa duruma getirmek:
Saçlar›n› k›saltm›fl
s›n.
k›sasa k›sas
a
. Yap›lan bir kötülü¤e ayn›
biçimde karfl›l›k verme.
k›sa ünlü
a. dlb
. Bo¤umlama süresi uzun
olmayan ünlü:
“Ama” sözcü¤ünün ün-
lüleri k›sa, “âmâ” sözcü¤ünün ünlüleri
uzundur.
k›s›k
ön a.
1.
K›s›lm›fl olan.
2.
(ses) için)
Güçlükle bo¤uk bo¤uk ç›kan.
3.
(göz
kapaklar› için) Hafifçe yumulmufl olan.
4.
co¤
. Bir vadinin dik yamaçl› ve dar
kesimi.
k›s›lmak
(nsz
.)
1.
Gücü, fliddeti, hacmi
azalmak:
Televizyonun sesi kendili¤in-
den k›s›ld›
.
2.
(ses için) Gür ç›kmamak,
bo¤uk ç›kmak:
Ba¤›rmaktan sesi k›s›l-
m›flt›
.
3
. (göz kapaklar› için) Hafifçe ka-
panmak.
4.
mec.
Kurtulma flans› kal-
mamak:
Soyguncu kapana k›s›lm›flt›.
k›s›m
a.
1
. Parçalardan oluflmufl bir bütü-
nün ögelerinden her biri, bölüm, bölük,
kesim:
Yolun bir k›sm›n› trafi¤e kapat-
m›fllar
.
2
. Bölüm, dal, kol:
Fabrikan›n
muhasebe k›sm›nda çal›fl›yordu
.
3.
Bir
tür ya da meslekten olanlar›n tümü:
ço-
cuk k›sm›
.
k›s›nt›
a
. Bir gereksinimi karfl›lamada tu-
tumlu davranmak, k›sma.
k›s›r
ön a
.
1.
(insan ve hayvan için) Döl
vermeyen, üreme yetene¤i olmayan.
2.
(toprak için) Verimsiz, ürün vermeyen.
3.
mec
. Verimli, yap›c› bir sonuca ulafl-
mayan, bofl, yarars›z:
K›s›r tart›flmalar
bize bir fley kazand›rmaz
.
k›s›r döngü
a. mec
. Ayn› olumsuz sonucu
veren, çözüm getirmeyen durumlar›n
yinelenmesi.
k›s›rlaflmak
(
nsz
.) K›s›r duruma getirmek.
k›s›tlamak
(-i)
S›n›rlamak, daraltmak:
‹n-
san hak ve özgürlükleri k›s›tlanamaz.
k›skaç, -c›
a
.
1.
Bir fleyi tutmaya, s›kmaya
yarayan kerpeten, pense gibi bir araç.
2.
Böceklerde, kendilerini savunmaya
ya da besinlerini parçalamaya yarayan
organ.
k›skanç, -c›
ön a
. En küçük bir paylaflmay›
benimsemeyen, k›skanma huyunda
olan.
k›skanmak
(-i, -den
) 1.
Sevdi¤i, be¤endi¤i
bir kiflinin bir baflkas›yla yak›nlaflmas›-
na dayanamamak.
2.
Birinin kendisin-
den daha iyi koflullara ya da kendisi için
istedi¤i bir üstünlü¤e sahip olmas›n›
çekememek, haset etmek.
3.
mec. ‹m-
renmek:
Do¤rusu dostlu¤unuzu k›ska-
n›yorum
.
k›s k›s
be
. Gülmenin sessiz ve alayl› bir bi-
çimde yap›ld›¤›n› belirtir:
Durumuma
k›s k›s gülüyorlar
.
k›sk›vrak
be.
Kurtulmas›, çözülmesi ola-
naks›z bir biçimde:
Adam› k›sk›vrak
ba¤lam›fllard›.
k›smak
(-i)
1.
(ses için) Azaltmak:
Radyo-
nun sesini k›sar m›s›n?
2.
(lamba için)
Ifl›¤›n› azaltmak.
3.
(göz için) Biraz ka-
pamak.
4.
mec
. (para, masraf vb. için)
Azaltmak:
Masraflar›m›z› biraz daha
k›smal›y›z
.
5.
mec
. Verilen hak ve öz-
gürlüklerin s›n›r›n› daraltmak:
Konuflma
özgürlü¤ümüzü k›samazs›n›z
.
k›smet
a
.
Ar.
1.
Tanr›’n›n her kifliye uygun
gördü¤ü yaflama durumu, nasip:
Bu
çocu¤un k›smeti aç›k olacak
.
2.
Evlen-
me talihi:
Yeni bir k›smeti daha ç›kt›
.
3.
ünl
. “fiimdiden belli de¤il, ya olur ya ol-
maz.” anlam›nda kullan›l›r: –
Gelecek y›l
yine gelecek misiniz
? –
K›smet!
k›smet
olmak
talihi yard›m etmek.
k›smi
ön a. (k›smi:) Ar.
Bir bütünün yaln›z-
ca bir bölümünü kapsayan.
k›srak, -¤›
a
. Difli at.
k›ssadan hisse
a
. Anlat›lan bir olaydan al›-
k›salmak
k›ssadan hisse
383
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 383
1...,373,374,375,376,377,378,379,380,381,382 384,385,386,387,388,389,390,391,392,393,...688
Powered by FlippingBook