turkce sozluk - page 375

elle s›k›l›p gevfletilen somun.
3.
sp.
Kollar›n ayn› anda suya dald›r›l›p ç›ka-
r›lmas›na ve suyun iki ayakla itilmesine
dayal› yüzme dal›.
4.
ön a.
Kelebek biçi-
minde olan.
kelebek cam›
a.
Birçok tafl›tta yan camla-
r›n bölmesi olarak bulunan ve genellik-
le üçgen biçiminde, bir eksen çevresin-
de dönerek aç›l›p kapanan küçük cam.
kelebek gözlük, -¤ü
a.
Burna s›k›flt›r›larak
tutturulan saps›z gözlük.
kelek, -¤i
a.
1.
Yeterince büyümemifl ve
olgunlaflmam›fl kavun.
2.
argo
Aptal.
kelepçe
a. Far.
1.
Tutuklular›n kaçmas›n›
önlemek için bileklerine tak›lan, bir zin-
cirle tutturulmufl demir halka.
2.
Kablo,
boru gibi fleyleri bir yere ba¤l› tutmak
için kullan›lan halka.
kelepir
a.
ve
ön a.
De¤erinden çok afla¤›
bir fiyatla al›nan ya da al›nabilecek olan
(fley).
kelime
a. Ar. dlb.
Sözcük, söz.
kelimenin
tam (gerçek) anlam›yla
bütün gerekle-
rini yerine getirerek, hakk›yla.
kelimesi
kelimesine
hiç de¤ifltirmeden.
kelime hazinesi
a.
Söz varl›¤›, söz da¤ar-
c›¤›.
kelimeiflehadet
a. Ar.
‹slam›n befl flart›n-
dan biri olan ve “Tanr›’dan baflka Tanr›
yoktur ve Hz. Muhammed onun kulu ve
peygamberidir.” anlam›na gelen söz.
kelle
a. Far. tkz.
Bafl, kafa.
kem
a. Far.
Kötü, fena.
Kemalist
öz. a.
Atatürkçü.
Kemalizm
öz. a.
Atatürkçülük.
keman
a. Far.
Dört telli, çenenin alt›na da-
yayarak çal›nan yayl› bir çalg›.
kemençe
a. (keme’nçe) Far.
1.
Armut biçi-
minde, davudi sesli, genellikle üç telli
yayl› çalg›.
2.
Karadeniz Bölgesi’ne öz-
gü, ince uzun tekneli, tiz sesli, genellik-
le üç telli yayl› çalg›.
kement, -di
a. Far.
Hayvanlar› yakalamak
için kullan›lan, ucu ilmikli uzun ip.
kemer
a. Far.
1.
Kumafl ya da deriden ya-
p›lan, bele dolayarak tokayla tutturulan
bel ba¤›.
2.
Pantolon, etek gibi giysile-
rin bele gelen bölümü.
3.
mim.
‹ki sü-
tunu birbirine üstten yar›m çember, ba-
s›k e¤ri, yonca yapra¤› gibi biçimlerde
ba¤layan tonoz ba¤lant›.
kem göz
a.
Kötü, bakt›¤› fleye nazar de¤dir-
di¤ine inan›lan göz.
kemik, -¤i
a.
1.
anat.
‹nsan›n ve omurgal›
hayvanlar›n iskeletini oluflturan türlü
biçimlerdeki sert organlar›n genel ad›.
2.
ön a.
Kemikten yap›lm›fl: kemik zar.
kemikleflmek
(nsz.)
1.
Kemik durumuna
gelmek.
2.
mec.
Kat›, de¤iflmez bir du-
rum almak.
kemikli bal›klar
ç. a. hayb.
‹skeletleri ke-
mikleflmifl bal›klar tak›m›.
kemirgenler
ç. a. hayb.
Sݍan, kunduz,
sincap, tavflan gibi kesici diflleri iyi ge-
liflmifl memeliler tak›m›.
kemiriciler
ç. a. hayb.
Kemirgenler.
kemirmek
(-i)
1.
Sert bir fleyi diflleriyle
azar azar kopar›p yemek.
2.
mec.
‹çine
iflleyerek onu harap etmek:
Hastal›k
onu kemirmifl, bitirmiflti.
kenar
a. Far.
1.
Bir yerin, bir fleyin s›n›rla-
r›na yak›n olan yer, alan, bölge; k›y›:
Yo-
lun kenar›nda beklemeye bafllad›.
2.
Bir
fleyi çevreleyen çizgi:
masan›n kenar›.
3.
mat.
Bir biçimi s›n›rlayan do¤rular-
dan her biri.
4.
ön a.
Merkezden uzakta
olan, kuytu, ›ss›z, sapa, tenha:
kenar
semtler.
kenar mahalle
a.
Bir kentin merkezinden
uzakta kalan, yoksul insanlar›n yaflad›¤›
ve altyap› hizmetlerinin yetersiz oldu¤u
mahalle.
kenarortay
a. mat.
1.
Bir üçgende her kö-
fleden karfl› kenar›n ortas›na indirilen
do¤ru parças›.
2.
Bir dikdörtgenin kar-
fl› iki kenar›n›n ortas›n› birlefltiren do¤-
ru parças›.
kendi
ad.
1.
‹yelik ekleri alarak kiflilerin öz
varl›¤›n› anlat›r:
Kendime olan güvenimi
yitirdim.
2.
Bir iflte baflkalar›n›n etkisi-
kelebek cam›
kendi
375
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 375
1...,365,366,367,368,369,370,371,372,373,374 376,377,378,379,380,381,382,383,384,385,...688
Powered by FlippingBook