çimde (gülmek).
k›l
a.
1.
Baz› hayvanlar›n derisinde, insan
bedeninin belli yerlerinde görülen iplik-
si uzant›.
2.
Keçi tüyü.
k›lavuz
a.
1.
Yol gösteren kifli, rehber.
2.
Yol, yöntem gösteren nesne:
yaz›m k›-
lavuzu.
3.
den.
Tehlikeli sularda gemiyi
sevk ve idare etmek, kaptana yard›m et-
mek için gemiye binen ve bölgeyi iyi bi-
len uzman denizci.
k›lcal
ön a.
Çok ince, k›l gibi.
k›lcal damar
a. anat.
Bütün dokularda bu-
lunan, atardamarlar›n son dallar›n› top-
lardamarlar›n ilk dallar›na birlefltiren in-
ce damar
.
k›lç›k,
-¤›
a.
1.
Bal›klar›n eti aras›ndaki in-
ce ve sivri kemikler.
2
. Fasulye, bakla
gibi sebzelerin yeflil kabu¤undaki sert
ve uzun lif.
k›l›b›k, -¤›
a.
ve
ön a.
Kar›s›n›n bask›s› ve
etkisi alt›nda olan (erkek).
k›l›ç, -c›
a.
Bele as›l› bir k›n içinde tafl›nan,
siperli bir sapa tutturulmufl uzun, sivri,
düz ya da e¤ri, bir ya da iki a¤z› keskin,
çelikten bir silah.
k›l›ç bal›¤›
a. hayb.
K›l›ç bal›¤›gillerden,
üst çene kemi¤i öne do¤ru k›l›ç gibi
uzanan, k›lç›ks›z, eti beyaz iri bir bal›k.
k›l›f
a. Ar
.
1.
Bir fleyi koruma amac›yla, ge-
nellikle kendi biçimine göre, yumuflak
bir nesneden yap›lm›fl kap.
2
.
mec
. Uy-
gunsuz bir ifle bulunan uydurma gerek-
çe.
k›l›k, -¤›
a.
Giyim, k›yafet, üst bafl.
k›l›k k›yafet
a.
D›fl görünüfl, üst bafl.
k›l›ks›z
ön a.
Görünüflü, giyinifli düzgün ol-
mayan.
k›llanmak
(
nsz.
) K›llar› ç›kmak.
k›lmak
(yar.)
“Etmek” ve “yapmak” anla-
m›nda yard›mc› eylem olarak kullan›l›r:
karar k›lmak.
k›m›ldamak
(nsz.)
1.
Yerinde hafifçe hare-
ket etmek.
2
. Harekete geçmek, davran-
mak.
k›m›lt›
ön a.
Hafif ve sürekli k›m›ldama:
Bahçede bir k›m›lt› gördüm
.
k›m›z
a.
K›srak sütünün mayalanmas›yla
yap›lan, hafif alkollü, ekfli, eski bir Türk
içkisi.
k›n
a.
1.
‹çine k›l›ç, b›çak gibi kesici bir ale-
tin konuldu¤u sert k›l›f.
2
.
bitb.
Yaprak-
larda sap›n bir bölümünü uzunlamas›na
saran, genifl d›fl bölüm.
k›na
a. Ar.
K›na a¤ac›n›n kurutulmufl yap-
raklar›n›n ö¤ütülmesiyle elde edilen,
saç ve elleri boyamakta kullan›lan toz.
k›na yakmak
k›nalamak.
k›na çiçe¤i
a. bitb
. K›na çiçe¤igillerden,
canl› renklerde çiçekler açan otsu bitki.
k›na gecesi
a.
Dü¤ünden bir gece önce,
gelin evinde gelinin eline k›na da yakt›k-
lar›, kad›nlar aras›nda yap›lan e¤lence.
k›nak›na
a. bitb
. Kökboyas›gillerden, kabu-
¤undan kinin ç›kar›lan bir a¤aç.
k›nalamak
(nsz
.) K›na ile boyamak, k›na
yakmak.
k›namak
(-i
) Bir eylemin, davran›fl›n uy-
gunsuzlu¤unu belirtmek, ay›plamak.
k›n kanat
a. hayb.
Baz› böceklerin gövdeyi
korumakla görevli ve çok sert yap›da
birinci çift kanad›.
k›p›rdak
ön a.
Çok hareketli, yerinde dura-
mayan.
k›p›rdamak
(
nsz.)
Hafifçe ve sürekli olarak
hareket etmek, k›m›ldamak.
k›p›rt›
a.
Hafif ve sürekli k›m›ldanma.
k›r (I)
a
. Beyazla az miktarda karan›n kar›fl-
mas›ndan oluflan renk.
2.
ön a
. Bu
renkte olan:
k›r saçl› adam.
k›r (II)
a.
Yerleflim alanlar›n›n d›fl›nda kalan
bofl ve genifl yer.
k›raathane
a. (k›raatha:ne
)
Ar
.+
Far
. Kahve-
hane, kahve.
k›raç
ön a.
Verimsiz ya da sulanmayan, bi-
tek olmayan (toprak).
k›ra¤›
a. So¤uk havalarda geceleri su bu-
har›n›n bitki, tafl, toprak ve di¤er nesne-
lerin üzerinde donmas›yla oluflan ince
buz tabakas›.
k›ran
a.
Salg›n ve öldürücü hastal›k.
k›l
k›ran
380
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 380