turkce sozluk - page 595

diye seslendi.”
tektonik, -¤i
a. Fr. yerb.
1.
Yer yüzeyindeki
hareketleri, biçim de¤ifltirmeleri, kayaç
katmanlar›ndaki k›vr›mlanma, k›r›lma
ve yar›lma olaylar›n› konu edinen yer
bilimi kolu.
2.
ön a.
Tektoni¤e özgü
olan:
tektonik depremler.
tek tük
ön a.
Seyrek:
Ma¤azaya tek tük
müflteri giriyordu.
tekvando
a. (tekva’ndo)
(Kore dilinden)
Uzak Do¤u kökenli savunma a¤›rl›kl›
dövüfl sanat›.
tekzip, -bi
a. (tekzi:p) Ar.
Yalanlama.
tekzip
etmek
yalanlamak:
Gazetede hakk›nda
ç›kan yaz›y› hemen tekzip etmelisin.
tel (I)
a.
1.
Çeflitli metallerden ya da tekstil
maddelerinden yap›lm›fl ince ve uzun
nesne:
gelin teli.
2.
ön a.
Bu nesneden
yap›lm›fl olan:
tel halat.
3.
Saç›, sakal›
oluflturan k›llardan her biri.
4.
dirb.
Ba-
z› organizmalar›n demet durumundaki
oluflumunu oluflturan ipçiklerden her
biri.
tel (II)
a.
Telgraf sözcü¤ünün k›saltmas›.
tela
a. (te’la) ‹t.
Dik durmas› için giysinin
kumafl›yla astar› aras›na yerlefltirilen
kolal› bez.
telaffuz
a. Ar. esk.
1.
Söyleyifl, söylenifl.
2.
dlb.
Bo¤umlanma.
telaffuz etmek
bir
sözcü¤ü ses, hece özelli¤i, vurgu ya da
kal›nl›k incelik özellikleriyle seslendir-
mek, söylemek.
telafi
a. (tela:fi) Ar. esk.
Karfl›lama, yerini
doldurma.
telafi etmek
(bir tersli¤i ya
da bir zarar›) yerine baflka bir fley koya-
rak karfl›lamak, yerini doldurmak:
Zara-
r›n› ben telafi ederim.
telakki
a. (telakki:) (k’ler kal›n okunur) Ar.
Kabul etme, sayma.
telakki etmek
öyle
kabul etmek, saymak.
telafl
a. (tela:fl) Ar.
1.
Bir fleyi yapmakta
gösterilen acelecilik:
Bu telafl ne?
2.
fiaflk›nl›ktan do¤an kar›fl›kl›k, kargafla.
telafl etmek
telafllanmak.
telafllanmak
(nsz.)
1.
Bir fley yaparken
acelecilik göstermek.
2.
fiaflk›nl›kla
acele etmek, telafl etmek.
telcik, -¤i
a.
1.
Küçük tel.
2.
bitb.
Çok ince
baz› organlara, özellikle de köklerin in-
ce ayr›nt›lar›ndaki ince ipçiklere verilen
ad.
3.
bitb.
Erkek organda bafl盤› tafl›-
yan ince bölüm.
4.
hayb.
Sinir ya da
kas hücrelerinin sitoplazmas›nda yer
alan ince ipçikler.
tel dolap, -b›
a.
Yiyecekleri saklamakta
kullan›lan, hava almas› için kapa¤› ve
yanlar› ince telden örülmüfl rafl› dolap.
telef
a. Ar.
Yok olma, ölme.
telef olmak
öl-
mek, mahvolmak:
Hastal›ktan birçok
hayvan telef oldu.
teleferik, ¤i
a. a. Fr.
Biribirine uzak iki yer
aras›nda havada gerilmifl bir ya da bir-
kaç kablo üzerinde kayarak hareket
eden as›l› tafl›t.
telefon
a. Fr.
1.
Belli uzakl›ktaki konuflma-
lar› ileten ve yans›tan elektrik a¤›n›n bü-
tünü.
2.
Sesi elektrik sinyallerine dö-
nüfltürerek uzaklara iletmeye yarayan
ayg›t.
telefon etmek
telefon yard›m›yla
biriyle konuflmak.
telefonlaflmak
(nsz., -le)
(biriyle) Telefon-
da konuflmak.
telek, -¤i
a. hayb.
Kufllar›n gövde, kanat ve
kuyru¤unda bulunan de¤iflik renklerde
kal›n eksenli tüy.
telekomünikasyon
a. Fr.
Kablo, radyo dal-
galar›, optik ya da elektromanyetik sis-
temler arac›l›¤›yla gerçeklefltirilen ha-
ber, yaz›, resim, simge ve her tür bilgi-
nin iletilmesi, yay›m› ya da al›nmas›.
telekomünikasyon araçlar›
ç. a.
Telefon,
televizyon, radyo, telgraf vb. araçlar›n
tümü.
telekonferans
a. Fr.
Ayr› ayr› yerlerde bulu-
nan ikiden çok konuflmac›n›n teleko-
münikasyon araçlar›yla aralar›nda tar-
t›flt›¤› konferans türü.
teleks
a. ‹ng.
Bask› sistemli, al›c›s› ve veri-
cisi olan telgraf aleti ile telgraf a¤› dev-
releri arac›l›¤›yla abonelerin aralar›nda
tektonik
teleks
595
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 595
1...,585,586,587,588,589,590,591,592,593,594 596,597,598,599,600,601,602,603,604,605,...688
Powered by FlippingBook