turkce sozluk - page 62

ço¤altmak:
Sokaktaki çocuklar gürültü-
yü iyice art›rd›lar.
art› say›
a.
S›f›rdan büyük say›, pozitif sa-
y›.
art›fl
a.
Artmak eylemi ya da biçimi, art›m,
art›fl, yükselme, ço¤alma, fazlalaflma:
Son y›llarda bu semtteki daire fiyatlar›
büyük art›fl gösterdi.
art› uç
a. kim.
Elektrikli ayr›flt›rmada s›v›ya
bat›r›l›p ak›m›n geçmesini sa¤layan me-
tal uçlardan art› yüklü olan›, anot.
artist
a. Fr.
1.
Güzel sanatlardan birini
meslek edinmifl kifli, sanatç›, sanatkâr.
2.
E¤lence yerlerinde çeflitli gösteriler
sergileyen kifli.
artistik patinaj
a. sp.
Buz üzerinde gerçek-
lefltirilen zorunlu ve serbest hareketler-
den oluflan, tekler ve çiftler olmak üze-
re iki kategoride yap›lan yar›flma ya da
gösteri.
artmak
(nsz.)
1.
Eskisinden daha çok ol-
mak; ço¤almak:
Rüzgâr›n fliddeti gittik-
çe artt›.
2.
Harcan›lan, kullan›lan bir
fleyden geriye bir miktar kalmak:
Zama-
n›m›z artt›, bu arada istedi¤inizi yapabi-
lirsiniz.
3.
De¤eri yükselmek:
‹kinci el
otomobil fiyatlar› da çok artt›.
art niyet
a.
Art düflünce.
aruz
a. (aru:z) Ar. ed.
Divan edebiyat›nda
hecelerin uzunluk, k›sal›k, kapal›l›k ya
da aç›kl›k de¤erlerine göre oluflturul-
mufl kal›plar› olan naz›m ölçüsü.
arya
a. ‹t. müz.
Operada bir solist taraf›n-
dan söylenen flark›.
arz (I)
a. Ar.
1.
Bir dile¤i, bir bilgiyi yüksek
bir makama sunma, bildirme.
2.
ekon.
Bir mal›n piyasada sat›labilen miktar›.
arz etmek
sunmak, sayg› ile bildirmek:
Bilgilerinize arz ederim.
arz (II)
a. Ar.
Yer, yeryüzü, yer küre, dünya.
arzu
a. (arzu:) Far.
Bir fleyi elde etmek için
duyulan yo¤un istek, dilek:
En büyük
arzusu annesinin sa¤l›¤›na kavuflma-
s›yd›.
arzu etmek
yürekten istemek:
Ba-
flar›l› olman› arzu ediyorum.
arzuhâl, -li
a. (arzuha:l)
Dilekçe.
arzulamak
(-i)
‹stek duymak, yürekten is-
temek.
arz ve talep, -bi
a. ekon.
Bir mal›n, arz
hacmiyle talep hacmi aras›nda bir den-
ge kurularak piyasada bulunmas›; sunu
ve istem.
As
kim.
Arsenik elementinin simgesi.
as (I)
ön a.
Ast.
as (II)
a. hayb.
Kakum.
as (III)
a. Far.
1.
Oyun k⤛tlar›nda birli,
bey.
2.
a.
ve
ön a.
Bir iflte öne ç›kan,
baflta gelen, baflar›l› (kifli, fley):
O, tak›-
m›m›z›n as futbolcular›ndan biridir.
asa
a. (asa:) Ar.
1.
Kimi ülkelerde hüküm-
darlar›n, generallerin, din adamlar›n›n
güç ve otorite simgesi olarak tafl›d›klar›
a¤aç ya da metalden de¤nek.
2.
Baston
yerine kullan›lan uzun sopa.
asabi
ön a. (asabi:) Ar.
1.
Sinirli.
2.
Sinir-
sel.
asabileflmek
(nsz.)
Sinirlenmeye, öfkelen-
meye bafllamak:
O adam› ne zaman
görse asabilefliyordu.
asabilik, -¤i
a.
Sinirli olma durumu, sinir-
lilik.
asabiye
a. Ar.
Sinir hastal›klar›yla ilgili he-
kimlik kolu.
asabiyeci
a.
Sinir hastal›klar› uzman›.
asal
ön a.
Bir fleyin temel niteli¤ini olufltu-
ran, bafll›ca, esas:
Asal renkleri kullan›-
n›z.
asalak, -¤›
ön a.
ve
a.
1.
Bir canl›n›n vücu-
duna yerleflerek gerekli besin maddele-
rini ondan karfl›layan ve o canl› için za-
rarl› olan baflka canl›; parazit:
Tenya,
sindirim sisteminde yaflayan bir asalak-
t›r.
2.
ön a. mec.
Geçimini baflkalar›n›n
s›rt›ndan sa¤layan:
Asalak bir insan ol-
du¤unu kendisi de çok iyi biliyordu.
asalet
a. (asa:let) Ar.
1.
Soyluluk, asillik.
2.
Bir görevin as›l sahibi olan kifli.
asaleten
be. (asa:leten)
Asil olarak, temel-
li olarak:
Bu göreve vekâleten de¤il,
asaleten atand›m.
art› say›
asaleten
62
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 62
1...,52,53,54,55,56,57,58,59,60,61 63,64,65,66,67,68,69,70,71,72,...688
Powered by FlippingBook