asal gazlar
ç. a. kim.
Elementlerin periyo-
dik s›n›fland›rmas›nda 8A grubu ele-
mentlerini oluflturan helyum, neon, ar-
gon, kripton, ksenon ve radon gazlar›;
soy gazlar.
asal say›
a. mat.
Kendisinden ve 1’den
baflka böleni olmayan 1’den büyük tam
say›:
3, 5, 7...
asamble
a. Fr.
Kurul.
asansör
a. Fr.
Binalarda insanlar› ve yükle-
ri yüksek katlara tafl›yan ya da afla¤›
katlara indiren, elektrikle çal›flan araç.
asap, -b›
ç. a. (a:sap) Ar.
Sinirler.
asab›n›
bozmak
sinirlendirmek:
Böyle konufla-
rak asab›m› bozuyorsun.
asayifl
a. (a:sa:yifl)
Far. Düzen, güvenlik.
asayifl berkemal
a. esk.
“Her fley yolun-
da.” anlam›nda kullan›l›r.
asbest
a. Fr. yerb.
Atefle dayan›kl› malzeme
üretiminde kullan›lan, lifli yap›da bir mi-
neral; tafl pamu¤u.
asetilen
a. Fr. kim.
Beyaz ›fl›k vererek ya-
nan, hidrokarbonlu ve renksiz bir gaz.
aseton
a. Fr. kim.
Çözücü olarak kullan›lan,
eter kokusunda, kolayl›kla alev alan
uçucu bir s›v›.
asfalt
a. Fr.
1.
Yollar›n kaplanmas›nda kul-
lan›lan ve ana maddesi katran olan kar›-
fl›m.
2.
Bitüm.
3.
ön a.
Asfaltla kaplan-
m›fl, asfaltlanm›fl:
asfalt yol.
asfaltlamak
(-i)
Asfaltla kaplamak, asfalt
dökmek.
asgari
ön a. (asgari:)
En az, en afla¤›, en
düflük:
Asgari müfltereklerde birleflebi-
lirsek bir anlaflma sa¤layabiliriz.
asgari ücret
a.
‹flçinin g›da, konut, giyim,
sa¤l›k, ulafl›m ve kültür gibi gereksi-
nimlerini günün fiyatlar› üzerinden en
az düzeyde karfl›lamaya yetecek biçim-
de hesaplanan ve iflçiye bir çal›flma gü-
nü karfl›l›¤› ödenen ücret:
Asgari ücret-
le ifle bafllad›m.
as›k
ön a.
1.
As›l› olan.
2.
mec.
Somurt-
kan, hoflnutsuz:
As›k bir suratla evin
içinde dolaflmaya bafllad›.
as›k suratl›
ön a.
ve
a.
Öfkesi, k›zg›nl›¤›,
hoflnutsuzlu¤u yüzüne vuran (kifli):
As›k suratl› bir kad›nd›.
as›l, -sl›
a. Ar.
1.
Bir fleyin kendisi, özgün
biçimi:
Bu resmin asl› hangi müzededir
acaba?
2.
Bir fleyin kökünü, kayna¤›n›,
bafllang›c›n› oluflturan fley:
O kavgan›n
asl›n› sonunda ö¤rendim.
3.
Bir fleyin
gerçekli¤i, do¤rusu, esas›:
Bu haberin
asl› var m›?
4.
ön a.
Gerçek:
As›l ama-
c›n› bir türlü ö¤renemedim.
5.
Soy, kö-
ken:
Ben asl›m› hiçbir zaman inkâr et-
medim.
6.
ön a.
Temel, ana:
Bu konu-
daki as›l düflüncenizi ö¤renmek istiyo-
ruz.
7.
ön a.
‹stenilen, aran›lan, be¤eni-
len nitelikleri kendinde toplam›fl olan:
‹flte, as›l müzik bu.
8.
be.
Gerçekte, as-
l›nda:
As›l senin yapt›¤›n resim daha
güzel olmufl.
asl› ç›kmak
gerçek oldu-
¤u ortaya ç›kmak, kan›tlanmak:
Biz de
duyduk, ama haberin asl› ç›kmad›.
as›lmak
(-e, nsz.)
1.
Asmak eylemine ko-
nu olmak:
Stadyuma çeflitli devletlerin
bayraklar› as›lm›flt›.
2.
Bir yere tutuna-
rak sarkmak:
Balkonun demirlerine as›l-
m›fl, atlamaya çal›fl›yordu.
3.
Bir yere,
bir fleye ya da birine s›k› s›k› tutunmak:
Düflmemek için koluma as›ld›.
4.
Bir
fleyi kendine do¤ru çekmek:
Babas›n›n
boynuna as›lm›fl, gitmesine izin vermi-
yordu.
5.
Çok istedi¤i bir fleyi elde et-
mek için karfl›s›ndakini zorlamak, onu
tedirgin edecek denli ileri gitmek:
‹nfla-
at iznini alabilmek için belediye baflka-
n›na as›l›yordu.
6.
Baflar›l› olmak için
büyük çaba göstermek:
Bir daha iflsiz
kalmamak için ifline var gücüyle as›l›-
yordu.
7.
Boynuna ip geçirilip bofllukta
salland›r›larak öldürülmek, idam edil-
mek:
O dönemde insanlar› asarlard›.
8.
H›zla eline almak:
Motor durunca he-
men küreklere as›ld›k.
9.
argo
Biriyle
yak›nl›k kurabilme, arkadafl olabilme is-
te¤ini söz ve davran›fllar›yla belli etmek:
O çocuk bugünlerde bana çok as›l›yor.
asal gazlar
as›lmak
63
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 63
