turkce sozluk - page 65

t› olmaya bafllad›.
asla
be. (a’sla) Ar.
Hiçbir zaman, hiçbir bi-
çimde:
Oraya asla gitmem.
aslan (I)
a. hayb.
1.
Kedigillerden, Afrika
ve Hindistan’da yaflayan, koyu sar›
renkli, erkekleri yeleli, y›rt›c›, uzun göv-
deli (yaklafl›k 160 santimetre), güçlü,
etçil ve memeli bir hayvan; arslan.
2.
mec.
Yi¤it, korkusuz adam:
Aslan gibi
bir gençti.
aslan›n a¤z›nda
(bir fley
için) elde edilmesi çok güç:
‹fl aslan›n
a¤z›nda.
Aslan (II)
öz. a. gökb.
Burçlar kufla¤› tak›m-
y›ld›z›, burçlar kufla¤›n›n beflinci burcu.
aslana¤z›
a. bitb.
S›racagillerden, çeflitli
renklerde, salk›m biçiminde kokusuz çi-
çekleri olan, otsu bitki.
aslangiller
ç. a. hayb.
Kedi cinsinden tüm
etçilleri kapsayan hayvan familyas›.
aslan pay›
a. mec.
Bir paylaflmada haks›z
olarak daha çok al›nan pay:
Aslan pay›-
n› niçin sen al›yorsun?
aslanpençesi
a. bitb.
Gülgillerden, sar› ve
beyaz çiçekleri olan yabani ve otsu bir-
bitki.
aslan yürekli
ön a.
Hiçbir fleyden korkma-
yan, çekinmeyen; yi¤it.
aslen
be. (a’slen) Ar.
Kök bak›m›ndan, soy-
ca:
Aslen ‹zmirliyim.
asli
ön a. (asli:) Ar.
Temel olarak al›nan,
as›l olarak al›nan, esas olan:
Sizin asli
göreviniz nedir?
asma (I)
a.
1.
Asmak eylemi.
2.
As›lm›fl
olan, as›l›.
asma (II)
a. bitb.
1.
Asmagillerden, dallar›
çardak üzerine yay›lan bitki.
2.
Üzüm
veren bitki.
asmagiller
ç. a. bitb.
‹ki çeneklilerden, en
bilinen türü asma olan bitki familyas›.
asmak
(-i, -e)
1.
Bir fleyi afla¤›ya sarkacak
biçimde bir yere tutturmak:
Çamafl›rlar›
asaca¤›m.
2.
Bir fleyi tak›nmak:
Çanta-
s›n› omzuna ast›.
3.
Bir kimseyi, bo¤a-
z›na ip geçirip yüksek bir yerden sark›-
tarak öldürmek; idam etmek.
4.
Yapma-
s› gereken bir görevi yapmamak, gitme-
si gereken bir yere gitmemek:
Okulu
as›p maça gitmifller.
as›p kesmek
sert
ve ac›mas›z davranmak:
As›p keserek
yöneticilik yap›lmaz.
asma kaba¤›
a. bitb.
1.
Kabakgillerden,
sar›lgan ve mevsimlik bir kabak türü.
2.
Bu kabak türünün sebze olarak yararla-
n›lan ince ve uzun meyvesi.
asma kat
a.
‹ki kat aras›na yap›lan alçak ta-
vanl› ara kat.
asma kilit, -di
a.
U biçiminde bir kancas›
olan ve halkalara geçirilip kapat›lan
anahtarl› kilit.
asma köprü
a.
‹ki ucundan ayaklar üstüne
oturtulan ve baflka deste¤i olmayan
yüksek köprü.
asma merdiven
a.
Kirifli olmayan ve birbi-
rini tafl›yan basamaklardan oluflan mer-
diven.
asparagas
a. Yun.
Gazetecilikte gerçekmifl
gibi yay›mlanan düzmece haber.
aspiratör
a. Fr.
Havadaki tozlar›, küçük par-
çac›klar› emerek d›flar› atan ayg›t.
aspirin
a. Fr. t›p
A¤r› kesici ve atefl düflürü-
cü olarak kullan›lan bir ilaç.
ast
ön a.
1.
Bir baflkas›n›n buyru¤u alt›nda
çal›flan kimse.
2.
ask.
Rütbe ya da k›-
dem bak›m›ndan küçük olan asker.
astar
a. Fr.
1.
Giysilerde ve çanta, ayakka-
b› gibi eflyalarda as›l yüzün iç taraf›na
konulan kumafl ve deri:
Paltonun astar›
y›rt›lm›fl.
2.
S›va ya da boyadan önce
çatlak ve delikleri kapatmak, yüzeyin
emicili¤ini azaltmak için çekilen birinci
kat s›va ya da boya.
astarlamak
(-i)
1.
Bir giysinin ya da eflya-
n›n içine astar geçirmek.
2.
Bir yüzeye
ilk kat boyay› vurmak.
astatin
a. Fr.
Bizmutun h›zland›r›lm›fl alfa
›fl›nlar›yla bombard›man› sonucunda el-
de edilen ve atom numaras› 85 olan ya-
pay element (simgesi: At).
astbaflkan
a.
‹kinci baflkan.
aste¤men
a. (a’ste¤men) ask.
Türk Silahl›
asla
aste¤men
65
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 65
1...,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64 66,67,68,69,70,71,72,73,74,75,...688
Powered by FlippingBook