gili; ›s›l.
2.
a. fiz.
Is›n›n üretilmesini, ile-
tilmesini ve kullan›lmas›n› inceleyen fi-
zik dal›.
termik santral, -li
a. fiz.
Yak›tla oluflan ›s›-
dan elektrik üreten santral.
terminal, -li
a. Fr.
Otobüs, uçak gibi tafl›t-
lar›n yolcular›n› ilk ald›¤› ve son b›rakt›-
¤› yer ya da yap›lar›n tümü.
terminoloji
a. Fr.
Bir bilim, bir sanat dal›na
ya da bir teknik dala iliflkin terimlerin
tümü.
termofor
a. Fr. kim.
Kauçuktan ya da çeflit-
li maddelerden yap›lan, içi s›cak su ya
da kimyasal bir maddeyle doldurularak
sürekli ›s› sa¤layan kap.
termometre
a. (termome’tre) Fr. fiz.
S›cak-
l›kölçer.
termos
a. (te’rmos) Fr. fiz.
Aralar›nda hava
bofllu¤u bulunan çift çeperli cam flifle-
nin yal›t›m maddesiyle kapl› metal bir
k›l›f içine yerlefltirilmesiyle oluflan ve
içine konulan s›v›n›n s›cakl›¤›n› uzun
süre koruyan kap.
termosifon
a. Fr.
S›cak su elde etmek için
kullan›lan ve bir kazan ile içindeki boru-
lardan oluflan ayg›t.
termostat
a. Fr. fiz.
Kapal› bir yerin ya da
bir nesnenin s›cakl›¤›n›n sabit kalmas›-
n› sa¤layan ve ›s›y› kendili¤inden dü-
zenleyen ayg›t.
terör
a. Fr.
Korku salma, y›ld›rma.
terörist
a. Fr.
Siyasi davas›n› karfl› tarafa
kabul ettirmek için karfl› tarafa korku
salacak davran›fllarda bulunan kifli.
terörizm
a. Fr.
Siyasi bir amaca ulaflmak
için terör eylemlerini düzenli biçimde
kullanma.
ters (I)
ön a.
ve
be.
1.
Gerekli olan duruma
karfl›t (olarak):
Kumafl›n ters yüzünü
kullanm›fllar. Kaza¤›n› ters giymiflsin.
2.
a.
Bir fleyin içe gelen taraf›, arkas›:
çorab›n tersi.
3.
mec.
Uygun olmayan,
elveriflsiz, münasebetsiz:
Ters bir ifl ol-
mufl.
4.
mec.
Gönül ve cesaret k›r›c›:
Ters adam›n biridir o.
5.
a. mec.
Bir fle-
yin karfl›t›:
Sana tam tersini söylemifl-
tim.
ters (II)
a.
Hayvan pisli¤i.
ters aç›
a. mat.
‹ki do¤runun kesiflmesin-
den ters taraflarda oluflan aç›lardan her
biri.
tersane
a. (tersa:ne) ‹t.
Gemi yap›lan yer.
tersine
be.
Karfl›t bir biçimde, aksine.
terslemek
(-i)
Bir kimseye gönül k›r›c› bi-
çimde davranmak, azarlamak.
tersleflmek
(nsz.)
Ters davranmaya baflla-
mak, aksileflmek.
terslik, -¤i
a.
1.
Beklenmeyen, istenmeyen
ters durum, aksilik.
2.
Bile bile ters
davranmak, aksilik.
ters yüz
a.
“Bir süre kullan›lm›fl olan giysi-
nin içini d›fl›na çevirmek” anlam›nda
kullan›lan “ters yüz etmek” deyiminde
geçer.
tertemiz
ön a. (te’rtemiz)
1.
Çok temiz.
2.
mec.
Son derece dürüst, kötülükten
uzak.
tertibat
ç. a. (terti:ba:t) Ar.
1.
Düzen.
2.
Bir
iflin güçlüklerini karfl›lamak için yap›lan
ön haz›rl›klar.
tertip
a. (terti:p) Ar.
1.
Uygun bir s›raya,
düzene koyma.
2.
Askere al›nma döne-
mi.
3.
mec.
Hile, düzen, komplo.
tertip
etmek
düzenlemek, tertiplemek.
tertiplemek
(-i)
1.
S›raya, düzene koymak.
2.
Düzenlemek, tertip etmek.
tertipli
ön a.
1.
Derli toplu, düzenli.
2.
Da-
¤›n›kl›ktan hofllanmayan, düzenli.
3.
mec.
Önceden düzenlenmifl, haz›rlan-
m›fl.
terzi
a. Far.
1.
Ismarlama giysi diken kifli.
2.
Giysi dikilen yer.
tesadüf
a. (tesa:düf) Ar.
Rastlant›.
tesadüf
etmek
rastlamak.
tesadüfen
be. Ar.
Rastlant› sonucu olarak,
rast gelerek:
Tesadüfen kardeflim de
oradayd›.
tescil
a. (tesci:l) Ar.
1.
Herhangi bir fleyi
resmî olarak kaydetme, kütü¤e geçir-
me.
tescil etmek
bir fleyi resmî olarak
termik santral
tescil
601
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 601