turkce sozluk - page 598

dikkatli olan.
temmuz
a. Ar.
Y›l›n otuz bir gün süren ye-
dinci ay›.
tempo
a. (te’mpo) ‹t.
1.
müz.
Bir eserin
seslendirme h›z›.
2.
mec.
Bir kiflinin ça-
l›flma, üretme ya da etkinlik h›z›:
Görev-
liler, hava karar›nca tempoyu art›rd›lar.
3.
mec.
Bir iflin, bir eylemin geliflme h›-
z›:
Maç›n temposu çok yavaflt›.
tempo
tutmak
el ç›rparak ya da el ve ayaklar›
bir yere vurarak bir müzi¤in ritmine efl-
lik etmek.
temsil
a. (temsi:l) Ar.
1.
Birinin, bir toplu-
lu¤un ya da bir kuruluflun ad›na dav-
ranma.
2.
Belirgin özellikleriyle yans›t-
ma, simgeleme.
3.
Oyun, piyes.
temsil
etmek 1)
hak ve ç›karlar ad›na birçok
kimse ad›na davranmak:
Ben burada
ö¤rencileri temsil ediyorum.
2)
Belirgin
özellikleriyle yans›tma, simgelemek:
Bayra¤›m›z özgürlük ve ba¤›ms›zl›¤›m›-
z› temsil eder.
3)
bir eseri sahnede oy-
namak.
temsilci
a.
ve
ön a.
1.
Kendisine bir kifli,
bir topluluk ad›na hareket etme yetkisi
verilmifl kifli; mümessil:
ö¤renci temsil-
cisi.
2.
tic.
Müflteri çevresini genifllet-
meye ve temsil etti¤i kurulufl için onlar-
dan siparifl elde etmeye çal›flan arac›.
temsilcilik, -¤i
a.
1.
Bir kifliyi, bir toplulu-
lu¤u temsil etme ifli.
2.
Temsilcinin ma-
kam› ve görevi.
3.
Ticari bir kuruluflun
arac›l›¤›n› yapma:
Bir sigorta flirketinin
Antalya temsilcili¤ini yap›yor.
temyiz
a. (temyi:z) Ar. huk.
Mahkeme tara-
f›ndan verilen bir karar›n, hukuka ayk›r›
oldu¤u iddias›yla bozulmas› ya da dü-
zeltilmesi için taraflardan birinin üst
mahkemeye baflvurmas›.
temyiz etmek
mahkeme taraf›ndan verilen bir karar›n,
kanun ve usul yönünden bir üst mahke-
mede incelenmesini istemek.
temyiz mahkemesi
a.
Mahkemeler taraf›n-
dan verilen kararlar› hukuka uygunluk
yönünden inceleyen Yarg›tay, Dan›fltay
gibi üst mahkemelere verilen ad.
ten
a. Far.
‹nsan bedeninin d›fl yüzü.
tenasüp, -bü
a. (tena:süp) Ar. esk. ed.
Ko-
nu, anlam vb. bak›mlardan birbiriyle il-
gili olan sözcükleri bir arada bulundur-
ma sanat›.
tencere
a. (te’ncere)
‹çinde yemek pifliri-
len, genellikle metalden ya da topraktan
yap›lm›fl, kapakl› ve derince kap.
teneffüs
a. Ar.
1.
Solunum.
2.
Okullarda
temiz hava almak, dinlenmek için veri-
len ara.
teneffüs etmek
soluk al›p ver-
mek.
teneke
a. (tene’ke)
1.
Yumuflak çelikten
yap›lm›fl, üstü kalayla kapl› ince sac.
2.
Sacdan yap›lan yaklafl›k 20 litre hac-
mindeki kap:
peynir tenekesi.
3.
ön a.
O
kadar teneke miktar›nda olan:
iki teneke
su.
4.
ön a.
Tenekeden yap›lm›fl fley:
te-
neke kutu.
teneflir
a. Far.
Salacak.
tenezzül
a. Ar.
Alçalma, alçak gönüllülük
gösterme.
tenezzül etmek
kendi düze-
yine, durumuna ayk›r› düflen bir fleyi ya
da bir ifli kabul etmek.
tenha
a. (tenha:) Far.
Kalabal›k olmayan,
›ss›z:
tenha bir cadde.
tenis
a. ‹ng. sp.
‹ki kifli ya da iki kiflilik ta-
k›m aras›nda, bir a¤ ile ikiye bölünmüfl
bir alanda raketle oynanan bir oyun;
alan topu.
tenkit, -di
a. (tenki:t) (k kal›n okunur) Ar.
esk.
Elefltiri.
tenkit etmek
elefltirmek.
tenkitçi
a.
Elefltirmen.
tenor
a. ‹t. müz.
1.
En tiz erkek sesi.
2.
Se-
si böyle olan flark›c›, sanatç›.
ten rengi
a.
1.
Beyaz insanlar›n›n teninin
rengi.
2.
ön a.
Bu renkte olan.
tente
a. (te’nte) ‹t.
Daha çok güneflten ko-
runmak için bir yerin üzerine gerilen
bez, naylon vb.den yap›lm›fl örtü.
tentür
a. Fr. kim.
Alkolün bir ya da birden
çok bitki üstündeki eritici etkisi sonucu
elde edilen s›v› ilaç.
tentürdiyot, -du
a. Fr.
Vücuttaki bir s›yr›¤a,
temmuz
tentürdiyot
598
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 598
1...,588,589,590,591,592,593,594,595,596,597 599,600,601,602,603,604,605,606,607,608,...688
Powered by FlippingBook