tosba¤a
a. hlk.
Kaplumba¤a.
toslamak
(-i)
1.
Tos vurmak.
2.
(tafl›t için)
Ön bölümünü bir fleye ya da birine ha-
fifçe çarpmak.
tost
a. ‹ng.
Aras›na ya¤, peynir, sucuk vb.
yiyecekler konularak tost makinesinde
k›zart›lan üst üste konmufl iki ekmek di-
limi.
tosun
a.
1.
Bir ile üç yafl aras›ndaki burul-
mufl erkek dana.
2.
mec.
Sa¤l›kl›, t›knaz
ve gürbüz delikanl› ya da bebek.
tosuncuk, -¤u
a.
Ola¤andan daha iri do¤-
mufl çocuk.
totaliter
ön a. Fr.
Demokratik hak ve özgür-
lüklerin bask› alt›nda tutuldu¤u, tüm
yetkilerin tek elde topland›¤›, bask› ve
zulme dayanan (devlet düzeni).
totem
a. Fr.
‹lkel toplumlarda toplumun
atas› ve koruyucusu olarak kabul edilen
hayvan, bitki, rüzgâr gibi do¤al bir var-
l›k.
toy
ön a.
Deneyimsiz, acemi.
toynakl›lar
ç. a. hayb.
At, eflek gibi par-
maklar›n›n ucunda toynak bulunan me-
meli hayvanlar tak›m›.
toz
a.
1.
Çok küçük ve hafif tanecikler du-
rumuna dönüflmüfl toprak.
2.
Kat› bir
maddenin çok küçük teneciklere bölün-
müfl durumu:
kömür tozu.
3.
ön a.
Çok
küçük tanecikler durumuna getirilmifl
olan:
toz deterjan.
toz olmak
argo
göz-
den kaybolmak, uzaklaflmak, kaçmak.
toz bulutu
a.
Havay› kaplayan yo¤un toz ta-
bakas›.
toz duman
a.
Yerden kalkarak havay› kap-
layan yo¤un toz.
tozlanmak
(nsz.)
Bir yerde, bir fleyin üs-
tünde toz birikmek.
tozlaflma
a.
1.
Tozlaflmak durumu.
2.
bitb.
Erkek organlar›ndaki çiçek tozunun rüz-
gâr ya da böcekler arac›l›¤›yla çiçeklerin
tepeci¤ine konmas›, döllenme.
tozluk, -¤u
a. esk.
Pantolonun paças›n›
tozdan korumak için ayakkab›n›n üzeri-
ne geçirilip ba¤lanan ya da dizden afla-
¤›ya uzanarak aya¤›n üstünü örten dar
paçal›k.
tozpembe
a.
1.
Aç›k pembe renk.
2.
ön a.
Bu renkte olan.
(ortal›¤›) tozpembe
görmek
karamsarl›¤a düflmemek, afl›r›
iyimser olmak.
toz fleker
a.
Çok küçük kristaller durumun-
da haz›rlanm›fl fleker.
tozumak
(nsz.)
(toz için) Havalanarak çev-
reye yay›lmak.
tozutmak
(-i)
1.
Toz kald›rmak, çevreye toz
yaymak.
2.
(rüzgâr için) Yerdeki kar›
savurarak çevreye yaymak.
3.
tkz.
Saç-
ma sapan konuflmak, davranmak; akl›-
n› kaç›rmak.
töhmet
a. Ar.
1.
Birine yüklenen suç, suç-
lama.
2.
Kabahat.
tökezlemek
(nsz.)
1.
Yürürken aya¤› bir
yere tak›l›p sendelemek.
2.
mec.
Güç-
lük ve engellerle karfl›laflmak, bocala-
mak.
töre
a.
Bir toplumda benimsenmifl, yerlefl-
mifl yaflam biçimlerinin, davran›fllar›n,
toplumsal al›flkanl›klar›n, uygulamala-
r›n, tutulan yollar›n, gelenek ve göre-
neklerin tümü; âdet; örf.
tören
a.
Toplum yaflam›nda önemli bir yeri
olan bir olay›, bir günü kutlama, birini
an›p ona sayg› gösterme amac›yla dü-
zenlenen toplant› ve bu toplant› s›ras›n-
da yerine getirilen, kurallara uygun ey-
lemler dizisi.
törpü
a.
1.
A¤aç malzemeleri ya da yumu-
flak metalleri düzeltmek için kullan›lan,
diflleri uzun ve aral›kl› e¤e.
2.
Bir fleyin
yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgün-
lefltirmek için kullan›lan, k›sa, ince ve
pürtüklü e¤e:
t›rnak törpüsü.
törpülemek (-i) 1.
Törpüyle düzeltmek, in-
celtmek.
2.
mec.
Birinin sivri, afl›r› yan-
lar›n› gidermek.
tövbe
a. Ar.
‹flledi¤i bir suç ya da günahtan
dolay› piflman olarak bir daha yapma-
maya söz verme.
tövbe etmek
iflledi¤i
bir suçu ya da bir günah› bir daha yap-
tosba¤a
tövbe
611
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 611