turkce sozluk - page 633

nüzün emirlerine uyun.
8.
Bir fleyden
geriye kalan bölüm:
paran›n üstü.
9.
Baz› deyimlerde sorumluluk, yükümlü-
lük belirtir:
üstüne almak, üstünden at-
mak.
10.
Baz› tamlamalarda zaman bil-
dirir:
akflamüstü.
11.
Bir kimsenin, bir
fleyin maddi ve manevi varl›¤›n› belirtir:
Maymunlar üstünde yap›lan deney ba-
flar›yla sonuçland›.
12.
ön a.
Yukar›da
yer alan:
üst kat.
13.
ön a.
S›ralamada,
derecelendirmede daha ileride olan:
üst
rütbe.
14.
ön a.
Öte, arka:
F›r›n›n üst
yan›ndaki evde oturuyoruz.
üst bafl
a.
Giysiler, giyecekler.
üstat, -d›
a. (üsta:t) Far.
1.
Bir bilim ya da
sanat dal›nda üstün bilgisi ve yetene¤i
olan kifli.
2.
tkz.
Erkekler aras›nda senli
benli konuflmalarda seslenme sözü ola-
rak kullan›l›r.
üstçavufl
a. ask.
Orduda baflçavuflla çavufl
aras›ndaki astsubay rütbesi ve bu rüt-
bedeki astsubay.
üst çene
a. anat.
Çenenin üst bölümü.
üst deri
a. anat.
Deriyi oluflturan iki kat-
mandan d›flta olan›.
üste
be.
Fazladan, fazla olarak:
üste para
vermek.
üste¤men
a. (ü’ste¤men) ask.
Orduda te¤-
menle yüzbafl› aras›ndaki rütbe ve bu
rütbeyi tafl›yan subay.
üstelemek
(nsz.)
Daha önceki bir fleyi yi-
nelemek, onda ›srar etmek:
Bofluna üs-
telemeyin, karar›m kesindir.
üstelik
be.
Ayr›ca, bir de, buna ek olarak:
Üstelik yol masraflar›n› da ben karfl›la-
d›m.
üst geçit, -di
a.
Trafi¤i rahatlatmak için yo-
lun üstünden geçirilen köprü biçimin-
deki geçit.
üstlenici
a.
Müteahhit.
üstlenmek
(-i)
Üstüne almak, yüklenmek.
üstlük, -¤ü
a.
1.
Üst olma durumu.
2.
So-
ka¤a ç›karken en üste giyilen giysi.
üstsubay
a. ask.
Binbafl›, yarbay ve albay
rütbesindeki subaylara verilen ad.
üstün
ön a.
1.
Benzerlerinden daha yüksek
bir düzeyde olan:
üstün baflar›.
2.
Birin-
den ya da bir fleyden nitelik bak›m›ndan
daha yüksek, daha elveriflli olan:
Rakip-
lerinden üstün bir atletti.
üstüne
be.
1.
‹liflkin, üzerine, dair:
Ça¤dafl-
laflmak üstüne düflüncelerini aç›klad›.
2.
Hesab›na:
Bu çaylar› benim üstüme
yaz.
3.
–den sonra:
Yemek üstüne kah-
ve içerim.
4.
Bir fleye göre, ona uygun
olarak:
‹stek üstüne bu flark›y› tekrar
çal›yoruz.
üstünkörü
be.
ve
ön a. (üstü’nkörü)
Özen
göstermeden, bafltan savma, gere¤i gi-
bi olmayan:
Üstünkörü bir çal›flma ol-
mufl.
üst üste
be.
1.
Birbirinin üstüne konulmufl
olarak:
fiunlar› üst üste dizin.
2.
Birbiri
ard›nca, arka arkaya:
Üst üste çay içi-
yordu.
3.
S›k›fl›k:
Sürücü, yolcular› üst
üste doldurmufl, gidiyordu.
üst yap›
a.
Alt yap› üzerine kurulmufl, otur-
maya ya da üretime yarayan yap›lar›n
bütünü.
üflengeç, -ci
ön a.
Çok üflenen, bir ifli yap-
makta gevflek ve isteksizce davranan.
üflenmek
(-e)
Bir ifli yapmakta isteksizlik,
gevfleklik göstermek:
Gidip gazete al-
maya üfleniyor.
üflümek
(nsz.)
S›cakl›k yoklu¤u, yetersizli-
¤i ya da düflmesinden dolay› so¤u¤un
etkisini duymak.
üflüflmek
(-e)
Bir yerde toplanmak, birik-
mek:
Kar›ncalar, flekere üflüfltü.
üflütmek
(-i)
1.
Üflümesine yol açmak.
2.
(nsz.)
So¤uk nedeniyle üflüyüp hasta
olmak, so¤uk almak.
3.
argo
Delirmek,
saçmalamak.
üflütük, -¤ü
a.
ve
ön a. argo
Akl›n› yitiren,
saçmalayan (kifli).
ütopya
a. (üto’pya) Yun.
Gerçeklefltirilmesi
olanaks›z tasar› ya da düflünce.
ütü
a.
1.
Ütülemek ifli.
2.
Bir kulp ve çelik
bir tabandan oluflan ütüleme arac›.
ütülemek
(-i)
Üzerinden k›zg›n ütü geçire-
üst bafl
ütülemek
633
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 633
1...,623,624,625,626,627,628,629,630,631,632 634,635,636,637,638,639,640,641,642,643,...688
Powered by FlippingBook