bir toplulu¤un bafl›nda olan kifli; reis:
Dernek baflkan›, yönetim kurulunu acil
olarak toplant›ya ça¤›rd›.
2.
Baflkanl›k
sistemi olan ülkelerde devletin ve hükû-
metin bafl›:
ABD Baflkan›.
baflkanl›k, -¤›
a.
1.
Baflkan olma durumu.
2.
Baflkan›n görevi, makam›.
3.
Yürüt-
me gücünün cumhurbaflkan› ya da dev-
let baflkan›n›n elinde oldu¤u devlet yö-
netme biçimi.
baflkas›
ad.
Di¤eri, öteki, herhangi bir kifli:
Bu ifli de baflkas› yaps›n.
baflkâtip, -bi
a. (ba’flkâtip) T.+Ar.
Baflyaz-
man.
baflkent
a. (ba’flkent)
Bir devletin yönetim
merkezi olan kent; baflflehir.
baflkesit
a. (ba’flkesit)
Bir a¤ac›n boyuna
dikey olarak kesilmesi sonucunda y›l
halkalar›n›n çember biçiminde görün-
mesini sa¤layan yüzey.
baflkilise
a. (ba’flkilise) T.+Yun.
Katedral.
baflkifli
a. (ba’flkifli) ed.
Baflkahraman.
baflkomutan
a. (ba’flkomutan)
Bir devletin,
özellikle savaflta kara, hava ve deniz
kuvveterine komuta eden en yüksek rüt-
beli komutan; baflkumandan.
baflkonsolos
a. (ba’flkonsolos) T.+Lat.
Ya-
banc› ülkelerde, orada yaflayan yurttafl-
lar›n›n haklar›n› korumakla ve devletinin
çeflitli ifllerini yerine getirmekle yüküm-
lü en yüksek derecedeki konsolos.
baflköfle
a. (ba’flköfle)
Bir yerde büyüklerin
ya da sayg›n kiflilerin oturmas› için ay-
r›lm›fl yer.
baflkumandan
a. (ba’flkumandan) T.+Fr.
Baflkomutan.
bafllamak
(-e)
1.
Bir ifli yapmaya koyul-
mak, harekete geçmek:
Sonra yemek
yapmaya bafllad›k.
2.
(nsz.)
‹fller, hare-
ket eder duruma girmek; bafllang›c›nda
olmak:
Çabuk gel, film bafllad›.
3.
Orta-
ya ç›kmak, oluflmak, do¤mak, olmak:
O
olaydan sonra aram›zda baba o¤ul ilifl-
kisi bafllad›.
4.
Etkisini göstermek:
‹flsiz
kal›nca geçim s›k›nt›s› bafllad›.
5.
Bir
yeri, bir tarihi bafllang›ç noktas› olarak
almak:
fiu trafik lambalar›ndan sonra
bisiklet yolu bafll›yor. ‹znim 15 temmuz-
da bafllad›.
6.
Hofl olmayan bir davra-
n›flta bulunmak ya da böyle bir davran›-
fl› yinelemek:
Yine abuk sabuk konufl-
maya bafllad›n.
bafllang›ç, -c›
a.
1.
Bir fleyin, bir eylemin,
bir konunun, bir dönemin vb.nin ilk bö-
lümü:
Önce filmin bafllang›c›n› anlaya-
mad›m, ama sonra her fley yerli yerine
oturdu.
2.
ed.
Ön söz, girifl.
bafllang›ç noktas›
a.
1.
Bir fleyin, bir iflin
bafllama an› ya da bafllama yeri:
Kurtu-
lufl Savafl›’n›n bafllang›ç noktas› olarak
19 May›s 1919 tarihi kabul edilir.
2.
mat.
S›f›r say›s›n›n say› do¤rusundaki
yeri.
bafllatmak
(-i, -e)
1.
Bafllamas›na neden
olmak:
Kavgay› o bafllatt›.
2.
Bir kimse-
yi kötü konuflmaya ya da davranmaya
zorlamak:
fiu adam› bafllatmay›n gene.
bafll› bafl›na
be.
Baflka fleylerden ayr› ola-
rak, tek bafl›na:
Yemek yapmak bafll› ba-
fl›na bir u¤raflt›r.
bafll›ca
be. (ba’fll›ca)
Önde, baflta gelen,
belli bafll›, en önemli:
Yakup Kadri’nin
bafll›ca eserleri hangileridir?
bafll›k, -¤›
a.
1.
Bafla tak›lan ya da bafl› ko-
rumaya yarayan flapka, bere, takke, kü-
lah, kask gibi nesnelerin ortak ad›.
2.
Bir yaz›n›n ya da bir kitab›n bölümleri-
nin bafl›na konulan ve konunun özünü
belirten sözcük, söz öbe¤i, tümce; an-
tet:
Yaz›na güzel bir bafll›k bulmuflsun.
3.
Ülkemizin baz› yörelerinde evlilik ön-
cesi evlenecek erke¤in k›z taraf›na ver-
mesi görenek olan para, mal:
Bafll›k al-
madan k›z›n› vermiyor.
4.
Özellikle oto-
mobil ve otobüs koltuklar›nda bafl daya-
maya yarayan, yüksekli¤i ayarlanabilen
parça.
5.
Baz› fleylerin ucuna tak›lan
parça:
füze bafll›¤›.
6.
Tekerlek parmak-
lar›n›n tak›l› oldu¤u bölüm, top.
7.
At›n
koflum tak›m›n›n bafla geçirilen bölü-
baflkanl›k
bafll›k
98
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 98
