YUMUfiAKÇALAR
665
eflit uzakl›ktad›r (Sivas 227, Ankara 219 km.). Ayr›ca kuzeyde
Karadeniz k›y›lar›na, güneyde K›rflehir, Nevflehir, Kayseri illerine
de ayr› yollarla ba¤lan›r.
YOZGAT AYAKLANMASI,
Kurtulufl Savafl› s›ras›nda
Yozgat ve çevresinde ç›kan ayaklanma. Türkiye Büyük Millet
Meclisi’ne karfl› Yozgat yöresinde iki önemli ayaklanma ç›kt›.
Bunlardan, Birinci Yozgat Ayaklanmas› olarak da bilinen Çapa-
no¤lu Ayaklanmas› Çerkez Ethem taraf›ndan bast›r›ld›. Ancak
Eylül 1920’de yeni bir ayaklanma patlak verdi. Postac› Nâz›m,
Deli Hac›, Küçük A¤a gibi önderlerin yönlendirmesiyle harekete
geçen ayaklanmac›lar, yöredeki baz› yerleri iflgal ettiler ve bir
Kuvay› Seyyare müfrezesini pusuya düflürdüler. Bu olay›n ard›n-
dan Kuvay› Seyyare ve Kuvay› Milliye güçleri, ayaklanmac›lar›
birkaç kez yenilgiye u¤ratt› ve aralar›nda Deli Hac›’n›n da bulun-
du¤u birçok kifli öldürüldü. ‹kinci Yozgat Ayaklanmas› olarak bi-
linen ayaklanma da böylece bast›r›lm›fl oldu (Aral›k 1920).
YÖNDEfi AÇILAR,
birer kenar› ortak, öteki kenarlar› para-
lel olan ya da kenarlar› birbirine paralel olan aç›lar. Yöndefl aç›-
lar›n ölçüsü eflittir.
YÖRÜNGE,
bir gökcisminin ya da yapay bir uydunun belli
bir merkez çevresinde dolan›rken ald›¤› yol. Önceleri gökcisim-
lerinin yörüngeleri dairesel san›l›rd›. Ancak bu varsay›mla bir-
çok soru yan›ts›z kald›. Kepler, elips biçimindeki yörüngeler
üzerinde gezegenlerin de¤iflik h›zlarda doland›klar›n› kan›tlad›¤›
zaman ise bu sorular›n yan›tlar› bulunabilir oldu. Daha sonrala-
r› saptanan evrensel çekim yasas›, Kepler Yasalar›’n› do¤rulad›.
Yörüngeyi saptama problemi oldukça karmafl›k olup, çözümü
için birçok yöntem ortaya kondu. Bunlardan en bilinenleri, Lap-
lace ve Gauss’un hesaplama yöntemleridir. Kimi kuyrukluy›ld›z-
lar ise parabol ya da parabolümsü yörüngeler çizer. Bunlar›n he-
sab› genel olarak Olbers yöntemiyle yap›l›r.
YUGOSLAVYA,
Avrupa’n›n güneydo¤usunda, Birinci
Dünya Savafl› ertesinde kurulup 1990-1992’de parçalanan dev-
let. Birçok siyaset adam› ve yazar, daha XIX. yüzy›ldan Güney ‹s-
lâvlar› (Yugoslavlar) bir devlet çat›s› alt›nda toplama düflüncesi-
ni ortaya atm›flt›. Yugoslav partizanlar Ekim 1944 ve May›s 1945
aras›nda ülke topraklar›n›n büyük bölümünü özgürlü¤e kavufltu-
rurken Sovyetler de Belgrad’› kurtard› (Kas›m 1944). Kas›m
1945 seçimlerinde oylar›n yüzde 90’›n› alan Halk Cephesi, cum-
huriyeti ilân etti. Ocak 1946 Anayasas› ile alt› cumhuriyetten
oluflan (S›rbistan, H›rvatistan, Slovenya, Makedonya, Karada¤,
Bosna-Hersek) oluflan federal bir devlet kuruldu. Devlet ayr›ca
on sekiz ulusal topluluk, befl resmî dil, üç din ve iki alfabeyi içe-
riyordu. Rejim, bafllangݍta Sovyet modelini (tek parti, otoriter
plânlama, kolektifleflme) örnek ald›. Ancak Tito 1948’de bu mo-
delden k›smen vazgeçince “milliyetçi sapma” nedeniyle Komin-
form’dan d›flland›. 1950’den itibaren Parti’nin üstünlü¤ünü tar-
t›flma konusu yapmadan yönetimde merkeziyetçilikten uzaklafl-
ma ve iflçinin kendi kendini yönetmesi ilkesi giderek hayata ge-
çirildi. Tito d›flar›da ‹talya ile Trieste sorununu giderdi (1954).
Bat›l› ülkelerle yak›nlaflt›. Siyasî-askerî bloklaflman›n d›fl›nda
kalmay› savunan Üçüncü Dünya ülkelerine yöneldi. Ancak
1955’te Sovyetler’le ba¤lar›n› yeniden güçlendirdi. 1971 ve
1974 Anayasa reformlar› bir baflkanl›k kurulu ve federal bir mec-
lis getirdi. May›s 1974’te Tito, ömür boyu devlet ve parti bafl-
kanl›¤›na getirildi. Fakat Tito’nun ölümünden (1980) on y›l son-
ra Yugoslav Federasyonu, bir zamanlar kapitalizmle komünizm
aras›nda “üçüncü yol”u yaratmas›yla ünlü iktisadî sistemindeki
sars›nt›n›n yol açt›¤› bunal›mla karfl› karfl›ya kald›. Bütün cum-
huriyetlerde genel grevler, siyasî gösteriler, kanl› çat›flmalar
meydana geldi. Slovenya 1987’de ço¤ulculuk ve pazar ekono-
misine geçifli savunurkan, federal hükümetin öngördü¤ü re-
formlar, varolan sistemin sürdürülmesini savunan Slobodan
Miloseviç’in yönetimindeki S›rbistan taraf›ndan reddedildi. Bu
arada S›rbistan’da Kosova ve Voyvodina eyaletleri S›rbistan
Devleti’ne “de facto” biçimde ilhak ederek (1990) özerklik statü-
lerini yitirmelerine neden oldu. 1990 y›l› içinde federal kurum-
lar›n otoritesini yitirmesinin meydana getirdi¤i siyasî boflluk,
bütün cumhuriyetlerde düzenlenen ve ülkenin parçalanma süre-
cinin son aflamas› olan seçimlerin sonunda iktidar içinde yeni
kutuplar›n ortaya ç›kmas›yla sonuçland›. S›rplarla H›rvatlar ara-
s›nda 1991 bahar›ndaki ilk çat›flmalardan beri gizli biçimde sü-
ren iç savafl, H›rvatistan ve Slovenya’n›n ba¤›ms›zl›k ilân› ard›n-
dan Yugoslavya Federasyonu da¤›ld›. Bunu, önce H›rvatistan’›n,
ard›ndan da Bosna-Hersek’in kanl› çat›flmalarla parçalanmas› iz-
ledi. H›rvatistan’da milliyetçi S›rplarla H›rvatlar karfl› karfl›ya ge-
lirken Bosna-Hersek’te S›rp ve H›rvatlarla Müslümanlar birbiri-
ne girdiler. Slovenya, federal ordu karfl›s›nda amans›z bir dire-
niflin ard›ndan Brioni Antlaflmas› (Temmuz 1991) ile s›n›rlar›
üzerinde denetim hakk› elde etti. Çat›flmalar H›rvatistan’da Kra-
jina, Banija ve en fazla da S›rp az›nl›klar›n (toplam nüfusun %
12’si) yaflad›¤› Slovenya’ya yay›ld›. Bosna-Hersek’in Nisan
1992’de Avrupa Toplulu¤u ve ABD taraf›ndan tan›nmas›ndan
sonra silâhl› çat›flmalar, Bosna’daki üç toplumu (Müslümanlar,
S›rp kökenli Ortodokslar ve H›rvat kökenli Katolikler) karfl› kar-
fl›ya getirdi. Öte yandan S›rbistan da topraklar›n› hem genifllet-
mek hem de “etnik ar›tma” uygulayarak homojenlefltirmeye gi-
riflti; A¤ustos 1992 Londra Konferans›’nda s›n›rlara ve toplum-
lara sayg› konusunda al›nan kararlara ra¤men, cumhuriyetlerde
silâha sar›lm›fl S›rp milislerine destek verdi.
YULAF,
bu¤daygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiflti-
rilen bir bitki
(Avena sativa).
Anayurdu Orta ve Ön As-
ya’d›r. Baflaklar› salk›m gibi afla¤›ya sarkar. Özellikle hayvan ye-
mi olarak kullan›lmas›na karfl›n insanlar aç›s›ndan da iyi bir bes-
leyicidir. 1997’de Türkiye’de 158.000 hektara ekilmifl, 280.000
ton ürün al›nm›flt›r.
YUMUfiAKÇALAR,
sölomlular›n birincila¤›zl›lar filumuna
giren ve yumuflak vücutlu hayvanlar› kapsayan bir dal›
(Mol-
lusca).
Vücutlar› bölütsüzdür ve üyeleri bulunmaz. Ön uçta
bafl, kar›n tarafta ayak, s›rtta da iç organlar kitlesi yer al›r. Ayak,
çok kasl› bir hareket organ›d›r. ‹fllevine göre (yüzme, sürünme
vb.) biçim al›r. Deri aya¤›n üst taraf›nda bir k›vr›m (manto k›vr›-
m›) meydana getirir. Manto k›vr›m› ya bütün gövdenin ve bafl›n
etraf›n› sarar ya da yaln›z gövde k›sm›n› kaplar. Mantoyla vücut
aras›nda kalan boflluk manto bofllu¤u ad›n› al›r. Mantoyu mey-