Yafll› Kurt oturdu¤u yerden ba¤›rarak söyleniyordu:
– F›rt›nadan sonra on sekiz gün flalupa... On sekiz gün
cehennemde dalgalarla bo¤uflma...
“Eyvahlar olsun!” dedi Bob içinden. “Bu adam hep böyle
saçmalay›p ba¤›racaksa, buna dayanabilmek için iyice kafa-
y› çekmek gerekecek. Yoksa...”
O s›rada Yahudi konuflmaya bafllad›:
– Ya biz bu adam›n flartlar›n› kabul etmezsek ne olur?
Arizonal› çiftçi yan›t verdi:
– Denizci benim hofluma gitti. Bu iflin paras›n› kim veri-
yor? Ben.
Yahudi’nin kafllar› çat›lm›flt›.
– San›r›m biz de haz›ra konmuyoruz; neyim var, neyim
yok, hepsini bu ifle yat›rd›m.
Kaptan k›yafetinde olan da söze kar›flt›.
– Ya ben? Ne çabuk unuttunuz... Ben e¤er bu denizleri ta-
n›masayd›m, siz çoktan köpek bal›klar›na yem olmufltunuz.
Çiftçinin kafas› k›zm›flt›. Oturdu¤u yerde öne do¤ru e¤ildi.
Hafifçe dizini ovdu.
– Ne derseniz deyin, flimdi benim bu¤daylar›n paras›n›
bekliyoruz iflin sonuna gelmek için. Önce verilenlerden bir ku-
rufl bile kalmad›, hepsi harcand›. Ben bu adam› ayda altm›fl
dolara yan›ma almak istiyorum. ‹stedi¤i flartlar› da kabul edi-
yorum. Ama e¤er buna bir söyleyece¤iniz varsa, ben aradan
ç›kar›m. San Francisco’ya dönerim.
49
