331
        
        
          
            Ermeni Sorunu
          
        
        
          
            Çürüksulu Mahmut Pafla’n›n Demeci
          
        
        
          Efendiler, ‹stanbul’da, vatan›n kurtar›lmas›yla ilgili en önemli ifllerle
        
        
          u¤raflan, sayg› de¤er ve akl› bafl›nda olarak tan›nm›fl kimselerin, o
        
        
          devirde, ‹stanbul’un zehirli havas›n› teneffüs yüzünden, zihniyet ve
        
        
          düflüncelerinde ne kadar olumsuz sapmalar meydana gelmifl oldu-
        
        
          ¤una örnek olmak üzere, daha Sivas’ta iken karfl›laflt›¤›m küçük bir
        
        
          olay› müsaadenizle bilginize sunmak isterim. Belki de say›n üyeler
        
        
          aras›nda hat›rlayanlar vard›r. Âyan üyelerinden Çürüksulu Mahmut
        
        
          Pafla,
        
        
          
            “Bosphore”
          
        
        
          gazetesi yazarlar›ndan birine, siyasî durumumuz-
        
        
          la ilgili bir demeç vermiflti. Mahmut Pafla’n›n o tarihlerde, Bar›fl Ha-
        
        
          z›rl›klar› Komisyonu üyesi oldu¤unu da hat›rlars›n›z. Pafla’n›n 31 Ekim
        
        
          1919 tarihli Tasvir-i Efkâr gazetesinde yay›mlanan demecini, 17 gün
        
        
          sonra Sivas’ta okudum. “Ermenilerin afl›r› isteklerine hak vermemek-
        
        
          le birlikte, s›n›rlarda baz› düzeltmelerin yap›lmas›na raz› oluruz” ifa-
        
        
          desi dikkatimi çekti. Do¤u Anadolu’da Ermenistan lehine toprak tavi-
        
        
          zinde bulunulaca¤›na söz verme anlam› tafl›yan bu cümlenin, Bar›fl
        
        
          Komisyonu üyesi olan bir devlet adam› taraf›ndan söylenmifl olmas›,
        
        
          gerçekten üzerinde düflünülmeye ve hayretle karfl›lanmaya de¤erdi.
        
        
          Bu sebeple 17 Kas›m 1919 tarihinde, Çürüksulu Mahmut Pafla Hazret-
        
        
          leri’ne yazmay› yararl› sayd›¤›m bir telgrafta, demecindeki iflaret et-
        
        
          ti¤im cümleden dolay›, “Do¤u Anadolu halk›n›n pek hakl› olarak, son
        
        
          derece üzgün ve k›rg›n oldu¤unu belirttikten sonra, Erzurum ve Si-
        
        
          vas Kongreleri’nin kararlar› gere¤ince, milletin Ermenistan’a bir ka-
        
        
          r›fl toprak terk etmeyece¤ini ve hatta, e¤er hükûmet, böyle ac› bir
        
        
          mecburiyete boyun e¤erse, milletin kendi haklar›n› bizzat savunma-
        
        
          ya kararl› oldu¤unu ve bunun bütün dünyaya ilân edilmifl bulundu-
        
        
          ¤unu” yazd›m ve bu millî azim ve karar›n herkesten önce, Bar›fl Ha-
        
        
          z›rl›klar› Komisyonu’nun say›n üyelerince bilinmesi ve ona göre ha-
        
        
          reket edilmesi gere¤ini arz ettim (Belge: 196).
        
        
          (.........)
        
        
          
            Aldat›c› Söz Vermeler, A¤›r ‹ftiralar
          
        
        
          Efendiler, ‹stanbul’dan gönderilen 19 fiubat 1920 tarihli yaz›da, “‹ngi-
        
        
          liz D›fliflleri Bakanl›¤›’ndan ‹stanbul’daki siyasî temsilcili¤ine gelen
        
        
          ve siyasî temsilcilik taraf›ndan da resmen hükûmete yap›lan sözlü
        
        
          tebligatta, padiflahl›k baflkentinin Osmanl› Devleti’nde b›rak›ld›¤› bil-
        
        
          dirilmifl; fakat bununla birlikte, Ermeni katliam›n›n durdurulmas› ve
        
        
          Yunanl›larla bütün ‹tilâf Devletleri’nin kuvvetlerine karfl› olan tutu-
        
        
          mumuzun de¤ifltirilmesi istenmifl; aksi takdirde, bar›fl flartlar›n›n de-
        
        
          ¤ifltirilmesinin muhtemel bulundu¤u da ayr›ca ifade edilmifltir” de-
        
        
          nilmekte ve baz› hususlar, özellikle “flikâyete yol açacak en küçük
        
        
          olaylara bile meydan b›rak›lmamas›” tavsiye edilmekteydi.
        
        
          Efendiler, bu sözlü vaadin arkas›ndaki anlam ve maksat ne olabilir-
        
        
          di? (...)
        
        
          Veyahut da Efendiler, ‹tilâf Devletleri, Kuvâ-yi Milliye’nin iflgal bölge-
        
        
          lerinde, iflgal kuvvetlerine karfl› kurdu¤u cepheleri bozdurmaya ve
        
        
          açt›¤› savafllar›, giriflti¤i hareketleri durdurmaya, ‹stanbul Hükûme-
        
        
          ti’nin gücünün yetmeyece¤ini çok iyi anlad›klar›ndan, Yunanl›lar da
        
        
          dahil olmak üzere, ‹tilâf Devletleri’ne karfl› yap›lan sald›r›n›n önlene-
        
        
          memifl ve asl› olmayan Ermeni katliam›na son verilmemifl oldu¤u ba-
        
        
          hanesiyle ‹stanbul’u da m› iflgal etmek niyetindeydiler?
        
        
          Daha sonraki olaylar, bu son tahminin do¤ru oldu¤unu göstermifltir
        
        
          san›r›m. Ne var ki, ‹stanbul Hükûmeti’nin ‹ngiliz temsilcili¤inin tekli-
        
        
          finden böyle bir anlam ç›karmaya yanaflmam›fl, aksine ümide kap›l-
        
        
          m›fl oldu¤u görülüyordu.
        
        
          Efendiler, yap›lm›fl olan teklifin ne derece yersiz oldu¤u hususunda
        
        
          bir fikir verebilmek için, biz de o günlerle ilgili baz› durumlar› hat›r-
        
        
          layal›m. fiüphe edilmemek gerekirdi ki, Ermeni katliam› konusundaki
        
        
          sözler, gerçe¤e uygun de¤ildi. Aksine, güney bölgelerinde, yabanc›
        
        
          kuvvetler taraf›ndan silâhland›r›lan Ermeniler, gördükleri himaye-
        
        
          den cür’et alarak bulunduklar› yerlerdeki Müslümanlara sald›rmak-
        
        
          tayd›lar. ‹ntikam düflüncesiyle her tarafta insafs›z bir flekilde öldür-
        
        
          me ve yok etme siyaseti gütmekteydiler. Marafl’taki feci olay bu yüz-
        
        
          den ç›km›flt›. Yabanc› kuvvetler ile birleflen Ermeniler, top ve maki-
        
        
          neli tüfeklerle Marafl gibi eski bir Müslüman flehrini yerle bir etmifl-
        
        
          lerdi. Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocuklar› iflkenceyle öldür-
        
        
          müfllerdi. Tarihte bir benzeri görülmemifl olan bu vahfleti yapan Er-
        
        
          menilerdi. Müslümanlar yaln›z namuslar›n› ve canlar›n› korumak için
        
        
          karfl› koymufl ve kendilerini savunmufllard›. Yirmi gün süren Marafl
        
        
          katliam›nda, Müslümanlarla birlikte flehirde kalan Amerikal›lar›n, bu
        
        
          olay hakk›nda ‹stanbul’daki temsilcilerine çektikleri telgraf, bu faci-
        
        
          ay› yaratanlar›, yalanlanamayacak bir flekilde ortaya koymakta idi.
        
        
          Adana ili içindeki Müslümanlar, tepeden t›rna¤a kadar silâhland›r›l-
        
        
          m›fl olan Ermenilerin süngülerinin bask›s› alt›nda her dakika öldürül-
        
        
          mek tehlikesi ile karfl› karfl›ya bulunuyorlard›. Canlar›n›n ve ba¤›m-
        
        
          s›zl›klar›n›n korunmas›ndan baflka bir fley istemeyen Müslümanlara
        
        
          karfl› uygulanan bu zulüm ve yok etme politikas›, medenî insanl›¤›n
        
        
          dikkatini çekecek ve onlar› insafa getirecek nitelikteyken, aksinin
        
        
          yap›ld›¤›n› iddia ederek ondan vazgeçilmesini isteme gibi bir teklif
        
        
          nas›l ciddî olarak kabul edilebilirdi?
        
        
          (.........)
        
        
          Rauf Bey’in bir baflka yaz›s›na verdi¤imiz karfl›l›¤› da arz edeyim :
        
        
          fiifre
        
        
          21.2.1920
        
        
          
            Harbiye Nezareti Baflyaveri Salih Bey’e
          
        
        
          
            Rauf Bey’e:
          
        
        
          ‹lgi : 20.2.1920 tarihli flifre :
        
        
          (...) ‹tilâf Devletleri’nin, ‹stanbul’un Osmanl› hâkimi-
        
        
          yetinde b›rak›lmas›yla ilgili görüflü ne kadar sevinç-
        
        
          le karfl›lanm›fl ise, ‹zmir ve Adana cephelerinde sa-
        
        
          vafltan vazgeçilmesi konusundaki istekleri de o ka-
        
        
          dar hayretle karfl›lanm›flt›r. Harbiye Nâz›r›’na, ‹zmir
        
        
          ve Adana’n›n da Osmanl›lar›n elinde kalmas› sa¤la-
        
        
          n›ncaya kadar silâhlar›n b›rak›lamayaca¤›, Ermenile-
        
        
          re karfl› bizim taraf›m›zdan bir sald›r›n›n yap›lmad›-
        
        
          ¤›, Frans›zlar taraf›ndan silâhland›r›lan ve k›flk›rt›lan
        
        
          Ermenilerle aram›zda baz› olaylar ç›km›flsa, bunun
        
        
          sorumlulu¤unun Ermeni milliyetçilerine ve onlar›
        
        
          k›flk›rtanlara ait olaca¤› bildirilmifltir.
        
        
          
            Nutuk : s.3, 4, 17, 64, 67, 211, 260, 333.
          
        
        
          
            Do¤u Anadolu’da, Amerikan bayra¤›n›n da yer ald›¤›, Ermenilerce
          
        
        
          
            düzenlenen mitingten bir görünüm.