339
        
        
          
            Erzurum Kongresi
          
        
        
          Anadolu’ya geçeli bir ay olmufltu. Bu süre içinde bütün ordu birlikle-
        
        
          riyle temas ve ba¤lant› sa¤lanm›fl; millet, mümkün oldu¤u kadar ay-
        
        
          d›nlat›larak dikkatli ve uyan›k bir duruma getirilmifl, millî teflkilât
        
        
          kurma düflüncesi yay›lmaya bafllam›flt›. Genel durumu art›k bir ko-
        
        
          mutan ile yürütüp yönetmeye devam imkân› kalmam›flt›. Yap›lan ge-
        
        
          ri ça¤›rma emrine uymam›fl ve onu yerine getirmemifl olmakla birlik-
        
        
          te, milli teflkilât ve haz›rl›klar›n yönetimine devam etmekte oldu¤u-
        
        
          ma göre, flahsen asi duruma geçmifl oldu¤uma flüphe edilemezdi.
        
        
          Bundan baflka ve özellikle giriflmeye karar verdi¤im teflebbüs ve fa-
        
        
          aliyetlerin köklü ve fliddetli olaca¤›n› tahmin güç de¤ildi. O halde, ya-
        
        
          p›lacak teflebbüs ve faaliyetlerin bir an önce flahsî olmak niteli¤in-
        
        
          den ç›kar›lmas› mutlaka, bütün bir milletin birlik ve dayan›flmas›n›
        
        
          sa¤layacak ve temsil edecek bir heyet ad›na olmas› gerekliydi.
        
        
          (.........)
        
        
          
            Erzurum’a Hareket
          
        
        
          Sivas’taki teflkilât ve nas›l hareket edilece¤i konusunda gerekenlere
        
        
          talimat verdikten sonra, hiç uyumadan geçen 27/28 Haziran gecesi-
        
        
          nin sabah›nda bir bayram günü, Sivas’tan Erzurum’a do¤ru yola ç›k-
        
        
          t›k.
        
        
          Bir haftal›k yorucu bir otomobil yolculu¤undan sonra 3 Temmuz 1919
        
        
          günü halk›n ve askerin içten gelen samimi gösterileri aras›nda, Erzu-
        
        
          rum’a var›ld›. ‹stanbul Hükûmeti’nden gelebilecek menfî emirleri de-
        
        
          netlemek ve önlemek için haberleflme kanal› olan önemli merkezler-
        
        
          de tedbirler al›nmak üzere, bütün komutanlara, 5 Temmuz 1919 tari-
        
        
          hinde emir verdim (Belge: 29).
        
        
          Komutan, vali ve Vilâyât-› fiarkiye Müdafaa-i Hukuk-› Milliye Cemiye-
        
        
          ti’nin Erzurum flubesiyle temasa geçildi.
        
        
          Vali Münir Bey, ‹stanbul Hükûmeti’nce görevden al›nm›flt›. Hareket
        
        
          etmeyip Erzurum’da kalmas› için gönderdi¤im haber üzerine henüz
        
        
          Erzurum’da bulunuyordu. Bitlis valili¤inden ayr›l›p ‹stanbul’a gitmek
        
        
          üzere Erzurum’dan geçen Mazhar Müfit Bey de ayn› flekilde Erzu-
        
        
          rum’da beni bekliyordu.
        
        
          
            Millî Gaye ile Ortaya At›lma Karar›
          
        
        
          Bu iki vali beyler ile 15’inci Kolordu Komutan› Kâz›m Karabekir Pafla
        
        
          ve yan›mda bulunan Rauf Bey, eski ‹zmit Mutasarr›f› Süreyya Bey, ka-
        
        
          rargâh›ma ba¤l› Kurmay Baflkan› Kâz›m Bey, Kurmay Husrev Bey ve
        
        
          Doktor Refik Bey arkadafllar›mla ciddî bir görüflme yapmay› uygun
        
        
          buldum. Kendilerine genel ve özel durumu aç›klayarak tutulmas› ge-
        
        
          rekli olan yolu anlatt›m. Bu münasebetle en elveriflsiz durumlar›, ge-
        
        
          nel ve flahsî tehlikeleri; her ihtimale karfl› göze al›nmas› kaç›n›lmaz
        
        
          olan fedakârl›¤› dile getirdim. Bir de, “Millî gaye ile ortaya at›lacak-
        
        
          lar›n bugün yok edilmesini düflünen, yaln›z saray, hükûmet ve ya-
        
        
          banc›lard›r. Ancak, bütün memleketin aldat›lmas›n› ve aleyhimize
        
        
          çevrilmesini de ihtimalden uzak tutmamak gerekir. Millete önder
        
        
          olacaklar›n, her ne pahas›na olursa olsun amaçtan dönmemeleri,
        
        
          memlekette bar›nabilecekleri son noktada, son nefeslerini verince-
        
        
          ye kadar, bu amaç u¤runda fedakârl›¤a devam edeceklerine daha
        
        
          iflin bafl›nda karar vermeleri gerekir. Kalplerinde bu gücü duymayan-
        
        
          lar›n teflebbüse geçmemeleri elbette daha isabetli olur. Çünkü, aksi
        
        
          halde hem kendilerini hem de milleti aldatm›fl olurlar.
        
        
          Ayr›ca söz konusu görev, resmî makam ve üniformaya s›¤›narak, el
        
        
          alt›ndan yürütülebilecek türden de¤ildir. Bu tarz bir dereceye kadar
        
        
          sürdürülebilir. Fakat, art›k, o devir geçmifltir. Aç›kça ortaya ç›kmak
        
        
          ve milletin haklar› ad›na gür sesle ba¤›rmak ve bütün milleti bu se-
        
        
          se ortak etmek lâz›md›r.
        
        
          Benim, görevden al›nd›¤›ma ve her türlü sonuçla kar-
        
        
          fl› karfl›ya bulundu¤uma flüphe yoktur. Benimle
        
        
          aç›ktan a盤a iflbirli¤i etmek, ayn› sonucu flim-
        
        
          diden kabullenmek demektir. Bundan baflka,
        
        
          bu flartlar›n istedi¤i adam›n, baflka birçok
        
        
          bak›mlardan da, mutlaka benim flahs›m ola-
        
        
          bilece¤i gibi bir iddia söz konusu de¤ildir.
        
        
          Yaln›z, herhalde, bu memleket evlâd›ndan
        
        
          birinin ortaya at›lmas› kaç›n›lmaz olmufltur.
        
        
          Benden baflka bir arkadafl da düflünülebilir.
        
        
          Yeter ki, o arkadafl, bugünkü durumun kendisin-
        
        
          den bekledi¤i flekilde harekete evet diyebilsin” de-
        
        
          dim.
        
        
          Bu konuflma ve aç›klamalardan sonra, gelifligüzel karar almak do¤ru
        
        
          olamayaca¤›ndan bir süre düflünmek ve özel görüflmeler yapabil-
        
        
          mek için, görüflmelere son verdi¤imi bildirdim.
        
        
          Tekrar topland›¤›m›zda, iflin bafl›nda benim devam etmemi, kendile-
        
        
          rinin bana yard›mc› ve destek olacaklar›n› bildirdiler. Yaln›z bir arka-
        
        
          dafl, Münir Bey, önemli mazereti dolay›s›yla, bir süre için kendisinin
        
        
          fiilî görevden aff›n› rica etti. Ben, fleklen, resmî görev ve askerlikten
        
        
          ayr›ld›ktan sonra da, t›pk› flimdiye kadar oldu¤u tarzda üst komutan-
        
        
          m›fl›m gibi, emirlerimin yerine getirilmesinin, baflar› için temel flart
        
        
          oldu¤unu belirttim. Bu nokta tamamen benimsenip kabul gördükten
        
        
          sonra toplant›ya son verildi.
        
        
          Efendiler, ‹stanbul’da Genelkurmay Baflkanl›¤› makam›nda, birbirinin
        
        
          yerini alan Cevat ve Fevzi paflalardan, Bar›fl Haz›rl›¤› Komisyonu’nda
        
        
          çal›flan ‹smet Bey’den bafllayarak Erzurum’a gelinceye kadar, her
        
        
          yerde temas ve iliflkide bulundu¤um komutan, subay, her türlü dev-
        
        
          let adam› ve ileri gelen kimselerle, burada, Erzurum’da yapt›¤›m gi-
        
        
          bi, görüflmeler ve anlaflmalar yapm›flt›m. Bundaki yarar takdir buyu-
        
        
          rulur.
        
        
          
            Erzurum Kongresi Haz›rl›klar›
          
        
        
          Erzurum’a geliflimin ilk günlerinde, Erzurum Kongresi’nin toplanma-
        
        
          s›n› sa¤lamak üzere, gerekli tedbirlerin al›nmas›na önem verildi.
        
        
          Efendiler, Vilâyât-› fiarkiye Müdafaa-i Hukuk-› Milliye Cemiyeti’nin, 3
        
        
          Mart 1919 tarihinde bir kurucu heyet meydana getirmek üzere olufl-
        
        
          turdu¤u Erzurum flubesi, Trabzon ile de anlaflarak 1919 y›l› Temmu-
        
        
          zunun onuncu günü Erzurum’da bir
        
        
          
            Vilâyât-› fiarkiye Kongresi
          
        
        
          (Do-
        
        
          ¤u ‹lleri Kongresi) toplamaya teflebbüs etti. Benim daha Amasya’da
        
        
          bulundu¤um tarihlerde, Haziran içinde, Do¤u illerine temsilci gön-
        
        
          dermeleri için teklif ve davette de bulundu. ‹llerden temsilci getirtil-
        
        
          mesi için o tarihten bafllayarak, benim Erzurum’a geliflime kadar ve
        
        
          ondan sonra da bu konuda pek çok gayret sarfetti.
        
        
          Ancak, o günlerin flartlar› içinde böyle bir maksad›n gerçeklefltiril-
        
        
          mesindeki güçlü¤ün büyüklü¤ü kolayl›kla takdir olunur. Kongrenin
        
        
          toplanma günü olan 23 Temmuz yaklaflt›¤› halde, illerden gönderil-
        
        
          mesi gereken temsilciler seçilip gönderilmiyordu.
        
        
          Halbuki, bu kongrenin toplanmas›n› sa¤lamak art›k pek önemli ol-
        
        
          mufltu. Bu sebeple taraf›m›zdan da ciddî teflebbüslerde bulunmak
        
        
          gerekir.
        
        
          ‹llerin her birine aç›k telgraflar gönderildi¤i gibi, bir yandan da flifre-
        
        
          li telgraflarla valilere, komutanlara gereken tebligatta bulunuldu.
        
        
          Sonunda, on üç günlük bir gecikme ile yeterince temsilci getirtilerek
        
        
          kongreyi toplama gerçeklefltirilebildi.
        
        
          (.........)
        
        
          
            Erzurum
          
        
        
          
            Kongresi’nin
          
        
        
          
            50. y›l› nedeniyle
          
        
        
          
            bast›r›lan madalyonun
          
        
        
          
            ön yüzü.
          
        
        
          ▲
        
        
          ERZURUM KONGRES‹
        
        
          
            ATATÜRK’ÜN
          
        
        
          
            ANLATIMIYLA
          
        
        
          
            NUTUK’TA