001-321emin.QXD - page 809

777
Anadolu’da merkezî yönetime karfl›
bafllat›lan ayaklanman›n elebafl›s› olan
Nakflibendi fleyhi. Medrese ö¤renimi
gördü. Babas› fieyh Mahmud’un ölü-
münden sonra fleyh oldu. Palu’dan ayr›-
l›p yerleflti¤i Erzurum’un H›n›s ilçesin-
de bir süre koyun ticareti yapt›. fieyh s›-
fat›ndan yararlan›p halk›n dinî duygula-
r›n› sömürerek servet edinirken, bir yan-
dan da siyasî nüfuz sa¤lad›. Koyun tica-
reti nedeniyle s›k s›k Halep’e giderken
yol boyundaki afliretler aras›nda sayg›n-
l›k ve ün kazand›. Kürtçülük ak›m›n› be-
nimseyerek bölücülük faaliyetlerine gi-
riflti. O¤lu Ali R›za’y› birkaç kez ‹stan-
bul’a göndererek, Kürt Teâli Cemiyeti
ve bu cemiyeti destekleyen ‹ngilizlerle
iliflki kurup kendi ad›yla an›lan ayaklan-
may› bafllatt›. Yandafllar›yla birlikte ya-
kaland› ve ‹stiklâl Mahkemesi’nde yar-
g›lanarak idam edildi (1925).
fieyh Said Ayaklanmas›
Cumhuriyet’in ilk y›llar›nda Do¤u Ana-
dolu’nun Palu, Dersim, Elâz›¤ ve yöre-
sinde fieyh Said taraf›ndan ç›kar›lan
ayaklanma (13 fiubat-15 Nisan 1925).
Kurtulufl Savafl› sonras› Lozan’da çö-
zümlenemeyen konulardan biri olan
Musul sorunu, ‹ngilizlerle yap›lan gö-
rüflmelerde de çözümlenemedi. ‹ngiliz-
ler, zengin petrol yataklar›na sahip olan
Musul’u, her ne pahas›na olursa olsun
Türkiye’ye kapt›rmak istemediklerin-
den parayla tuttuklar› kiflileri Do¤u Ana-
dolu’da k›flk›rt›c› faaliyetlere yönelttiler.
Amaçlar›, Musul ile Türkiye’nin aras›n-
da yeni bir devlet kurdurmakt›. Ayak-
lanman›n Do¤u Anadolu’da bafllat›lma-
s› da bir tesadüf de¤ildi. Bölgenin eko-
nomik ve sosyal yap›s›n›n da bunda ro-
lü vard›. Bölge uzun y›llar ihmal edilmifl
oldu¤undan, ekonomik yönden geri kal-
m›fl durumdayd›. Böyle bir ortamda hal-
k›n dinî duygular›n› istismar etmek ko-
layd›. Terakkiperver Cumhuriyet F›rka-
s›’na s›zan ajanlar, bu partiyi bölücülük
yolunda kullanmaya ve “din elden gidi-
yor” diyerek, bölge halk›n› k›flk›rtmaya
bafllad›lar. Elâz›¤ ve Genç yöresinde et-
kili olan fieyh Said, ink›lâplar›n bir gün
kendi ç›karlar›na dokunaca¤›n› düflüne-
rek haz›rl›¤a giriflti ve bu konuda ‹ngi-
lizlerden silâh ve para yard›m› gördü.
Ayaklanma, Elâz›¤’›n E¤il buca¤› Piran
köyünde gizlenen mahkûmlar› aramaya
gelen bir jandarma birli¤ine atefl aç›lma-
s›yla bafllad› ve k›sa zamanda geniflledi.
fieyh Said’in yönetti¤i ayaklanmada
bölgedeki telefon ve telgraf hatlar› kesil-
di. Genç ilinin merkezi Drahni, ayaklan-
mac›lar›n eline geçti. fieyh Said, kendi-
sine kat›lan dört afliretle birlikte Diyar-
bak›r, Mufl ve Çapakçur’da hükûmet
kuvvetlerine karfl› cephe açt› ve bir piya-
de alay›n› Diyarbak›r istikametinde geri
çekilmek zorunda b›rakt› (19 fiubat
1925). Hükûmet kuvvetlerinin yapt›¤›
karfl› taarruz sonuçsuz kald›¤› gibi, asi-
ler bir süvari alay›n› tutsak al›p Hani’ye
girdiler (22 fiubat 1925). Bu arada fieyh
Said yandafllar›, Mufl ve Elâz›¤’da çeflit-
li ya¤ma olaylar›na bafllarken, fieyh Ab-
dullah’›n yönetti¤i asilerden bir grup
Varto’yu ele geçirip Erzurum üzerine
yürüdü. Ayaklanman›n bafllad›¤› s›rada
baflbakan olan Fethi Bey (Okyar), ayak-
lanmay› fazla önemsemedi¤inden, ge-
rekli önlemleri almad›. Hatta olay›n faz-
la önemsenmemesi yolunda Meclis’te
aç›klamada bulundu. Ancak, ayaklan-
man›n h›zla yay›l›p tehlikeli bir hâl al-
mas› üzerine, 2 Mart 1925 günü Cum-
huriyet Halk F›rkas› grubu topland›.
Toplant›da ayaklanmayla ilgili son ge-
liflmeler üzerinde duruldu ve toplant›ya
Gazi Mustafa Kemal Pafla’n›n da ça¤r›-
larak dinlenmesi istendi. Toplant›ya ka-
t›lan Gazi Mustafa Kemal Pafla, olay›n
ciddiyetle ele al›nmas›n› isteyerek, bu
konuda kesin karar›n› flöyle ifade etti:
“Milletin elinden tutmaya lüzum vard›r.
‹nk›lâb›, bafllayan tamamlayacakt›r.”
Gazi Mustafa Kemal Pafla’n›n konufl-
mas›ndan sonra Fethi Bey, baflbakanl›k-
tan istifa etti. Gazi Mustafa Kemal Pafla,
yeni hükûmeti kurmakla ‹smet Pafla’y›
(‹nönü) görevlendirdi. 4 Mart 1925 gü-
nü Meclis’ten güvenoyu alan hükûmet
ayn› gün “Takrir-i Sükun Kanunu”nu
Meclis’ten geçirdi. Bu kanun, ink›lâpla-
ra karfl› gelenleri etkisiz duruma getir-
meyi amaçl›yordu. Ayr›ca, “H›yanet-i
Vataniye Kanunu”na yeni maddeler ek-
lendi ve iki ‹stiklâl Mahkemesi kuruldu.
Ordu birliklerinin büyük bir bölümü do-
¤uya gönderildi¤i gibi, ayn› zamanda
bölgede genel seferberlik ilân edildi.
fieyh Said, emrindeki 5.000 kiflilik bir
kuvvetle Diyarbak›r’a do¤ru dört koldan
sald›r›ya geçti (7 Mart 1925). Bu sald›r›-
da baflar›l› olamayan fieyh Said bir yan-
dan da bölgede yo¤un bir propagandaya
giriflerek, “Din elden gidiyor. Hiçbir ha-
life s›n›rd›fl› edilemez. Yolumuz din yo-
ludur, hükûmet dinsizdir. Okullarda din-
sizlik kol geziyor. Kad›nlar ç›plakt›r.
fieyh Said Ayaklanmas›
fieyh Said ‹syan› s›ras›nda yakalananlardan bir grup.
8 Mart 1925 tarihli Vakit (solda) ve 16 Nisan 1925 tarihli Resimli Gazete’nin birinci
sayfalar›nda yer alan fieyh Said ‹syan› haberi.
fieyh Said (ortada, oturan) ve yandafllar›, askerî birliklerce yakaland›ktan sonra.
Solda, Genç Valisi ‹smail Hakk› Bey.
1...,799,800,801,802,803,804,805,806,807,808 810,811,812,813,814,815,816,817,818,819,...960
Powered by FlippingBook