Vilâyet
          
        
        
          Osmanl› Devleti’nde 1864’te yay›mla-
        
        
          nan bir nizamnameyle kurulan yönetim
        
        
          birimi. Nizamnameye göre, Osmanl›
        
        
          Devleti’ndeki eyalet, sancak gibi yöne-
        
        
          tim birimleri yeniden düzenlenerek Os-
        
        
          manl› topraklar›n›n en büyük yönetim
        
        
          birimine vilâyet ad› verildi. Köyler ka-
        
        
          zalara, kazalar sancaklara, sancaklar vi-
        
        
          lâyetlere ba¤land›. Vilâyetin en büyük
        
        
          mülkî amirine “vali”, sanca¤›nkine
        
        
          “mutasarr›f”, kazan›nkine “kaymakam”
        
        
          dendi. Köylerse halk taraf›ndan seçilen
        
        
          muhtarlarca yönetilmeye baflland›. Daha
        
        
          sonra ç›kar›lan “‹dare-i Umumiye-i Vi-
        
        
          lâyet” yönetmeli¤iyle vilâyetler livalara,
        
        
          livalar kazalara, kazalar nahiyelere, na-
        
        
          hiyeler de köylere bölünerek yeni bir
        
        
          düzenleme yap›ld›. Teflkilât-› Esasiye
        
        
          Kanunu’yla il, ilçe ve bucak olarak sap-
        
        
          tanan yönetim birimleri, 1924 Anayasa-
        
        
          s›’nda de¤iflmeksizin korundu. 1947’de
        
        
          il say›s› 63’e yükseltildi. 1961 Anayasa-
        
        
          s›’na dayanan 569 say›l› yasa maddesiy-
        
        
          le il yönetmeli¤inde bir kez daha gerek-
        
        
          li düzenlemeler yap›ld›. Günümüzde il
        
        
          say›s› 81’dir.
        
        
          
            Viranflehir Ayaklanmas›
          
        
        
          Kurtulufl Savafl› s›ras›nda Urfa’daki ifl-
        
        
          galci Frans›z güçleriyle iflbirli¤i yapan
        
        
          isyanc›lar›n Viranflehir’i ele geçirmek
        
        
          amac›yla bafllatt›¤› ayaklanma (1920). 4
        
        
          bin kifliden oluflan asi grubunun Viran-
        
        
          flehir’i ele geçirmesi üzerine Diyarba-
        
        
          k›r’dan gelen millî kuvvetler ayaklan-
        
        
          may› bast›rd› ve isyanc›lar güneye kaçt›.
        
        
          
            Vize
          
        
        
          Kurtulufl Savafl› s›ras›nda iki y›l Yunan
        
        
          iflgalinde kalan, K›rklareli iline ba¤l› il-
        
        
          çe. Önceki dönemlerde Vison, Viza,
        
        
          Bizva ve Bizye adlar›yla an›ld›. 1920-
        
        
          1922 aras› Yunan iflgalinde kald›.
        
        
          
            Vrangel Ordusu
          
        
        
          1917’den sonra, Bolfleviklerle savaflan
        
        
          Rus Generali Pyotr Nikolayeviç Vran-
        
        
          gel (1878-1928) komutas›ndaki orduya
        
        
          verilen ad.
        
        
          
            Vurun Kahpeye
          
        
        
          Halide Edip Ad›var’›n, Kurtulufl Sava-
        
        
          fl›’n› konu alan ilk roman›. 1923’te tef-
        
        
          rika edilen roman›n ilk bask›s› 1926’da
        
        
          yay›mlanm›fl olup de¤iflik zamanlarda
        
        
          üç kez filme al›nd›. Eserdeki olaylar k›-
        
        
          saca flöyle geliflir:
        
        
          Roman›n kahraman› Aliye, genç bir k›z
        
        
          olup Kurtulufl Savafl› s›ras›nda kendi is-
        
        
          te¤iyle Anadolu’ya ö¤retmen olarak
        
        
          atan›r. Bu arada düflmana karfl› durmak
        
        
          için bir çete oluflturan Tosun Bey,
        
        
          adamlar›yla birlikte Aliye’nin ö¤ret-
        
        
          menlik yapt›¤› köye u¤rar. Aliye’yle
        
        
          Tosun Bey aras›nda bir sevgi ba¤› olu-
        
        
          flur. Köyün imam› Fettah Efendi de Ali-
        
        
          ye’ye tutkundur; bu yüzden Tosun
        
        
          Bey’i düflmana ihbar eder. Evi sar›lan
        
        
          Tosun Bey zor durumdad›r. Çünkü, o
        
        
          gece düflman cephaneli¤ini imha göre-
        
        
          vini üstlenmifltir. Bunun üzerine Aliye,
        
        
          düflman karargâh›na giderek görevli ko-
        
        
          mutan› oyalarken Tosun Bey, cephane-
        
        
          li¤i havaya uçurur ve daha sonra düfl-
        
        
          man panik içinde kasabay› terkeder. Bu
        
        
          arada geceyi düflman komutan› yan›nda
        
        
          geçiren Aliye, Hac› Fettah ve adamlar›
        
        
          taraf›ndan linç edilir. Kurtulufl Sava-
        
        
          fl›’ndan zaferle ç›k›lmas› sonras›, Hac›
        
        
          Fettah ve eflraftan Hüseyin Efendi ‹stik-
        
        
          lâl Mahkemesi taraf›ndan tutuklan›p
        
        
          idam edilirler.
        
        
          868
        
        
          
            Vilâyet
          
        
        
          Vilâyât-› fiarkiye Müdafaa-i Hukuk-› Milliye Cemiyeti’nin kurulufl
        
        
          amac› da (tüzüklerinin 2. maddesi), Do¤u illerinde oturan bütün hal-
        
        
          k›n dinî ve siyasî haklar›n›n serbestçe kullan›lmas›n› sa¤layacak
        
        
          meflru yollara baflvurmak, bu illerdeki müslüman halk›n tarihî ve mil-
        
        
          lî haklar›n› gerekti¤inde medeniyet dünyas› karfl›s›nda savunmak,
        
        
          Do¤u illerinde yap›lan zulüm ve cinayetlerin sebepleri ile bunlar› ifl-
        
        
          leyenler ve sebep olanlar hakk›nda tarafs›z soruflturma yap›larak
        
        
          suçlular›n süratle cezaland›r›lmalar›n› istemek. Yerli halk ile az›nl›k-
        
        
          lar aras›ndaki anlaflmazl›¤›n giderilmesine ve eskiden oldu¤u gibi iyi
        
        
          iliflkilerin sa¤lamlaflt›r›lmas›na gayret etmek, savafl durumunun
        
        
          Do¤u illerinde yaratt›¤› y›k›m ve yoksullu¤a, hükûmet nezdinde
        
        
          teflebbüslerde bulunarak elden geldi¤ince çare aramaktan ibaretti.
        
        
          ‹stanbul’daki yönetim merkezinden verilmifl olan bu direktife uygun
        
        
          olarak, Erzurum flubesi, Do¤u illerinde Türk’ün haklar›n› korumakla
        
        
          birlikte, Ermeni göçü s›ras›nda görülen kötü davran›fllarla halk›n hiç-
        
        
          bir ilgisi bulunmad›¤›n›, Ermeni mallar›n›n Rus istilâs›na kadar
        
        
          korundu¤unu, buna karfl›l›k müslümanlara pek gaddarca davran›l-
        
        
          d›¤›n›; hatta verilen emre ayk›r› olarak, göçten al›konan baz› Er-
        
        
          menilerin koruyucular›na karfl› yapt›klar› kötülükleri, güvenilir bel-
        
        
          gelerle medeniyet dünyas›na duyurmaya ve Do¤u illerine dikilmifl
        
        
          olan h›rs yüklü bak›fllar› hükümsüz b›rakacak çal›flmalar yapmaya
        
        
          karar veriyor (Erzurum flubesinin bas›l› bildirisi)
        
        
          Vilâyât-› fiarkiye Müdafaa-i Hukuk-› Milliye Cemiyeti’nin Erzurum
        
        
          flubesini ilk olarak kuran kimseler, Do¤u illerinde yap›lan propagan-
        
        
          dalar ile bunlar›n hedeflerini, Türklük, Kürtlük - Ermenilik
        
        
          meselelerini bilim, teknik ve tarih aç›lar›ndan inceleyip araflt›rd›ktan
        
        
          sonra, ilerideki çal›flmalar›n› flu üç noktada topluyorlar (Erzurum
        
        
          flubesinin bas›l› raporu):
        
        
          1. Kesinlikle göç etmemek,
        
        
          2. Derhal ilmî, iktisadî ve dinî bak›mlardan teflkilâtlanmak,
        
        
          3. Sald›r›ya u¤rayacak Do¤u illerinin her köflesini savunmada bir-
        
        
          leflmek,
        
        
          Vilâyât-› fiarkiye Müdafaa-i Hukuk-› Milliye Cemiyeti’nin ‹stanbul’daki
        
        
          yönetim merkezinin, medenî ve ilmî yollara baflvurarak maksada
        
        
          ulaflabilece¤i konusunda fazla iyimser oldu¤u anlafl›l›yor. Gerçekten
        
        
          de bu yolda çal›flmalar yapmaktan geri durmuyor. Do¤u illerindeki
        
        
          müslüman unsurlar›n haklar›n› savunmak üzere Le Pays ad›nda
        
        
          Frans›zca bir gazete yay›ml›yor. Hâdisat gazetesinin ç›karma hakk›n›
        
        
          al›yor. Bir yandan da ‹stanbul’daki ‹tilâf Devletleri temsilcilerine ve
        
        
          ‹tilâf Devletleri Baflbakanlar›na muht›ra veriyor. Avrupa’ya bir heyet
        
        
          gönderme teflebbüsünde bulunuyor.
        
        
          Bu aç›klamalardan kolayl›kla anlafl›laca¤›n› san›r›m ki, Vilâyât-› fiar-
        
        
          kiye Müdafaa-i Hukuk-› Milliye Cemiyeti’nin kurulufluna yol açan as›l
        
        
          sebep ve düflünce, Do¤u illerinin Ermenistan’a verilmesi ihtimali
        
        
          oluyor. Bu ihtimalin gerçekleflmesinin de Do¤u illeri nüfusunda Er-
        
        
          menilerin ço¤unlukta gösterilmesine ve tarihî haklar bak›m›ndan on-
        
        
          lara öncelik tan›nmas›na çal›flanlar›n, ilmî ve tarihî belgelerle dünya
        
        
          kamuoyunu aldatmay› baflarmalar›na ve bir de müslüman halk›n Er-
        
        
          menileri topluca öldüren barbarlar oldu¤u iftiras›n›n bir gerçekmifl
        
        
          gibi kabulüne ba¤l› oldu¤u düflüncesi a¤›r bas›yor. ‹flte bundan
        
        
          dolay›d›r ki, dernek, ayn› gerekçeye dayanarak ve ayn› yollardan
        
        
          yürüyerek tarihî ve millî haklar› savunmaya çal›fl›yor.
        
        
          (………)
        
        
          
            Erzurum Kongresi Haz›rl›klar›
          
        
        
          Erzurum’a geliflimin ilk günlerinde, Erzurum Kongresi’nin toplan-
        
        
          mas›n› sa¤lamak üzere, gerekli tedbirlerin al›nmas›na önem verildi.
        
        
          Efendiler, Vilâyât-› fiarkiye Müdafaa-i Hukuk-› Milliye Cemiyeti’nin, 3
        
        
          Mart 1919 tarihinde bir kurucu heyet meydana getirmek üzere olufl-
        
        
          turdu¤u Erzurum flubesi, Trabzon ile de anlaflarak 1919 y›l› Tem-
        
        
          muzunun onuncu günü Erzurum’da bir Vilâyât-› fiarkiye Kongresi top-
        
        
          lamaya teflebbüs etti. Benim daha Amasya’da bulundu¤um tarihlerde,
        
        
          Haziran içinde, Do¤u illerine temsilci göndermeleri için tek-
        
        
          lif ve davette de bulundu. ‹llerden temsilci getirtilmesi için o
        
        
          tarihten bafllayarak, benim Erzurum’a geliflime kadar ve on-
        
        
          dan sonra da bu konuda pek çok gayret sarfetti.
        
        
          Ancak, o günlerin flartlar› içinde böyle bir maksad›n gerçek-
        
        
          lefltirilmesindeki güçlü¤ün büyüklü¤ü kolayl›kla takdir
        
        
          olunur. Kongrenin toplanma günü olan 23 Temmuz yaklafl-
        
        
          t›¤› halde, illerden gönderilmesi gereken temsilciler seçilip
        
        
          gönderilmiyordu.
        
        
          
            Nutuk : s.3, 32.
          
        
        
          V‹LÂYÂT-I fiARK‹YYE MÜDAFAA-‹ HUKUK-I M‹LL‹YE CEM‹YET‹
        
        
          
            ATATÜRK’ÜN
          
        
        
          
            ANLATIMIYLA
          
        
        
          
            NUTUK’TA