 
          439
        
        
          • y›k›m olmak:
        
        
          Bir ifl, bir kimse için büyük zarara neden olmak.
        
        
          O ifl benim için y›k›m olmufltu.
        
        
          • y›lan hikâyesi:
        
        
          Uzad›kça uzayan, bir türlü sona ermeyen sorun.
        
        
          Bu ifl y›lan hikâyesine döndü.
        
        
          • y›lan› koynunda beslemek:
        
        
          Kendisine bir kötülük yapan ya da yapabilecek bir kim-
        
        
          seyi korumas› alt›na almak.
        
        
          Y›llarca y›lan› koynunda beslemiflti.
        
        
          • y›ld›r›mla vurulmufla dönmek:
        
        
          Ans›z›n kötü bir durumla karfl›lafl›p çok sars›lmak, bitkin
        
        
          ve flaflk›n bir duruma düflmek.
        
        
          Tek baca¤›n›n olmad›¤›n› görünce y›ld›r›mla vurulmufla
        
        
          döndüm.
        
        
          • y›ld›z› düflük:
        
        
          fianss›z, gözden düflmüfl kimseleri nitelemek için kulla-
        
        
          n›l›r.
        
        
          Y›ld›z› düflük bir kifli oldu¤u söylenirdi.
        
        
          • y›ld›z› parlamak:
        
        
          Ün kazanmak, baflar›s›yla herkesin dikkatini çekecek
        
        
          bir duruma gelmek.
        
        
          Son zamanlarda onun y›ld›z› parlam›flt›.
        
        
          • y›ld›z› sönmek:
        
        
          Ününü yitirmek, gözden düflmek.
        
        
          Yaflland›¤› için y›ld›z› sönmeye bafllam›flt›.
        
        
          • y›ld›zlar› bar›flmamak:
        
        
          Birbiriyle uyuflamamak, anlaflamamak, iyi geçineme-
        
        
          mek.
        
        
          Bir türlü y›ld›zlar› bar›flmam›flt›.
        
        
          Deyimler/426-446  21/07/2010  21:17  Page 439