447
• yük olmak (birine):
Kendisi için baflkas›na para harcatmak.
Sana yük olmak istemezdim.
• yükseklerde dolaflmak:
Elde edilmesi zor fleyler istemek.
Bu çocuk da hep yükseklerde dolafl›r.
• yüksekten atmak:
Yapamayaca¤› fleyleri yapabilirmifl gibi söylemek.
Yine yüksekten atmaya bafllad›.
• yüksekten bakmak (birine):
bk. yukardan bakmak.
• yüksekten uçmak:
bk. yükseklerde dolaflmak.
• yükte hafif pahada
(*)
a¤›r:
Tafl›nmas› kolay de¤erli eflya.
Görünüflüne aldanma, yükte hafif pahada a¤›rd›r.
• yükün alt›ndan kalkmak:
Üstlendi¤i a¤›r görevi baflar›yla sonuçland›rmak.
Verilen yükün alt›ndan kalkm›flt›.
• yükünü tutmak:
Zenginleflmek.
O da yükünü tutmufl.
• yüre¤i a¤z›na gelmek:
Beklenmedik bir durum karfl›s›nda kalarak çok kork-
mak.
Birden karfl›s›nda onu görünce yüre¤i a¤z›na gelmiflti.
• yüre¤i c›z etmek:
‹çi s›zlamak, çok ac›mak.
Zavall› kedinin durumuna yüre¤i c›z ediyordu.
(*) paha:
De¤er, fiyat.
Deyimler/447-464 21/07/2010 21:17 Page 447
