Deyimler sozlugu - page 448

448
• yüre¤i dayanmamak:
Dayan›lmaz bir ac› duymak.
Çocu¤unun ölümüne yüre¤i dayanm›yordu.
• yüre¤i hop etmek (hoplamak, oynamak):
Birdenbire korkup heyecanlanmak.
Kocaman köpek karfl›s›na ç›k›nca yüre¤i hop etmiflti.
• yüre¤i kabarmak:
‹çi s›k›nt›yla doldu¤undan derin derin soluk alma gere-
¤ini duymak.
Bu haberler yüzünden yüre¤i kabarm›flt›.
• yüre¤ine atefl düflmek:
Büyük bir ac›n›n etkisi alt›nda kalmak.
Eflini trafik kazas›nda yitirince yüre¤ine atefl düflmüfltü.
• yüre¤ine inmek:
1.
Çok üzülmek.
Bu haber yüre¤ine inmiflti.
2.
Ans›z›n ölmek.
Torununun ölüm haberini duymufl, yüre¤ine inmifl.
• yüre¤ine su serpilmek:
(Bir kimse) Duyulan kayg›n›n yeni bir durum ya da umut
verici bir haberle ortadan kalkmas› nedeniyle rahatla-
mak.
Gelen telefonla yüre¤ine su serpilmiflti.
• yüre¤i parçalanmak (parça parça olmak):
Bir kimsenin üzücü, s›k›nt›l› durumuna pek çok ac›mak.
Sokakta yatan çocuklar› gördükçe yüre¤im parçalan›-
yor.
• yüre¤i s›zlamak:
Ac›ma duygusuyla üzülmek.
Köpe¤i yaralanm›flt›, yüre¤i s›zl›yordu.
Deyimler/447-464 21/07/2010 21:17 Page 448
1...,438,439,440,441,442,443,444,445,446,447 449,450,451,452,453,454,455,456,457,458,...464
Powered by FlippingBook