 
          445
        
        
          • yörüngesine oturmak:
        
        
          bk. ray›na girmek.
        
        
          • yufka yürekli:
        
        
          Olaylardan çok çabuk etkilenip üzülen kimseleri nitele-
        
        
          mek için kullan›l›r.
        
        
          Kardeflim çok yufka yüreklidir.
        
        
          • yukardan afla¤› süzmek (birini):
        
        
          Bir kimseye bafltan afla¤› elefltirel bir gözle bakmak.
        
        
          Onu yukardan afla¤› süzdü.
        
        
          • yukardan bakmak (birine):
        
        
          Bir kimseyi küçümsemek, kendini karfl›s›ndakinden üs-
        
        
          tün görmek.
        
        
          Bana hep yukardan bakard›.
        
        
          • yumruk yumru¤a gelmek:
        
        
          Kavga etmek.
        
        
          Tart›flma büyüyünce yumruk yumru¤a geldiler.
        
        
          • yumruk kadar:
        
        
          1.
        
        
          (‹ri olmas› gereken fleyler için) Küçük (çocuk, kar-
        
        
          puz).
        
        
          Yumruk kadar bir çocuktu.
        
        
          2.
        
        
          (Küçük olmas› gereken fleyler için) Büyük, iri (kiraz,
        
        
          erik).
        
        
          fiu yumruk kadar erikleri gördün mü?
        
        
          • yumurta kap›ya dayanmak (gelmek):
        
        
          Yap›lacak ifl için zaman çok daralmak.
        
        
          Yumurta kap›ya dayan›ncaya kadar beklememelisin.
        
        
          • yumuflak bafll›:
        
        
          Uysal, direnmeyen, kolay yola gelen kimseler için söy-
        
        
          lenir.
        
        
          Yumuflak bafll› bir çocuktur.
        
        
          Deyimler/426-446  21/07/2010  21:17  Page 445