spray
(sprey) püskürtmek
spread
(spred) yaymak, ya-
yılmak
spring
(spring) yay / pınar /
ilkbahar / sürmek
sprinkle
(sprinkl) saaçmak,
serpmek
spy
(spay) casus / casusluk
etmek
squad
(skuad) takım, ekip
square
(skwei) kare / meydan
squeeze
(skwi:z) sıkmak, sı-
kıştırmak
squirrel
(skwiril) sincap
stab
(steb) bıçaklamak, sap-
lamak
stability
(stıbilıti) istikrar, de-
ğişmezlik
stable
(steybl) sabit, değiş-
mez / ahır
stack
(stek) yığın, küme, istif
stadium
(steydiım) stadyum
staff
(sta:f) kadro, personel
stage
(steyc) sahne / aşama,
evre
stagger
(stegı) sendelemek /
şaşırtmak, sersemletmek
stain
(steyn) leke
stairs
(steız) merdiven
stale
(steyl) bayat
stall
(stol) küçük dükkân / ahır
/ kulübe
stammer
(stemı) kekelemek
stamp
(stemp) pul, ıstampa /
damgalamak
stand
(stend) ayakta durmak
/ tezgâh
stand up
ayağa kalkmak
staple
(steypıl) tel raptiye /
hammadde
star
(star) yıldız
stare
(ste:) dik dik bakmak
start
(sta:t) başlamak / baş-
langıç
starvation
(sta:veyşın) açlık
starve
(sta:v) açlıktan ölmek
state
(steyt) hâl, durum / dev-
let / belirtmek
statesman
(steytsmın) devlet
adamı
station
(steyşın) durak, istas-
yon / yerleştirmek
statue
(steçu:) heykel, yontu
stay
(stey) kalmak
steady
(stedi) sabit, oynamaz,
düzenli
steak
(steyk) biftek
steal
(sti:l) çalmak, hırsızlık
yapmak
steam
(sti:m) buhar
steel
(sti:l) çelik
-140-
spray
