bölümünü örten parça.
4.
Ayakkab›lar›n
çamurunu temizlemek için yap›lar›n gi-
rifl kap›s›n›n önüne konulmufl çeflitli bi-
çimlerdeki ayakkab› silece¤i.
çam yarmas›
a.
‹ri yap›l›, kaba saba insan.
çan
a.
Madenden yap›lm›fl ve içinden sar-
kan tokma¤›n kenarlara vurmas›yla ses
ç›karan araç, kampana.
çanak, -¤›
a.
1.
Toprak, metal ya da benze-
ri maddelerden yap›lm›fl yayvan küçük
kap.
2.
bitb.
Çiçe¤in en d›fl›nda yer alan
yeflil yapraklar›n hepsi.
çanak anten
a.
Aç›k ve yüksek yerlere yer-
lefltirilen, uzaydaki vericilerden aktar›lan
radyo ve televizyon yay›nlar›n› almaya
yarayan yuvarlak tepsi biçimindeki al›c›.
çanak çömlek, -¤i
a.
Topraktan yap›lm›fl
çeflitli kaplar.
çanak yalay›c›
a. mec.
Dalkavuk.
çanak yaprak, -¤›
a. bitb.
Çana¤› oluflturan
yapraklar›n her biri.
çan çan
a.
Sürekli ve yüksek sesle edilen
gevezelik.
çan çan etmek
sürekli ve
yüksek sesle gevezelik etmek:
Yeter ar-
t›k, çan çan edip durmay›n.
çan çiçe¤i
a. bitb.
Çan çiçe¤igillerden, çan
biçiminde ve süs bitkisi olarak yetifltiri-
len bir bitki.
çang›l çungul
ön a.
Kaba ve tuhaf ses ç›ka-
ran.
çanta
a. (ça’nta)
Deri, kumafl, has›r gibi
malzemelerden yap›lan, özelli¤ine ve
büyüklü¤üne göre para, evrak, yiyecek
tafl›maya yarayan kap.
çap
a.
1.
Ço¤unlukla cisimlerin geniflli¤i:
dolab›n çap›.
2.
Büyüklük, ölçü:
Dünya
çap›nda ün yapm›fl flairlerimiz vard›r.
3.
Yap›n›n ya da arsan›n s›n›rlar›n› göste-
ren harita.
4
mat.
Uç noktalar› çemberin
üzerinde olan ve çemberin merkezinden
geçen do¤ru parças›.
5.
mec.
De¤er,
güç:
Atatürk çap›nda bir insan henüz
yetiflmedi.
çapa
a. (ça’pa) ‹t.
1.
Tarlada topra¤› iflle-
mek için kullan›lan a¤aç sapl›, demir
uçlu kaz› arac›.
2.
Çapalamak ifli.
çapak, -¤›
a.
1.
Göz p›nar›nda ya da kirpik-
lerde birikerek kuruyan ak›nt›.
2.
Ma-
denler ifllenirken s›çrayan ince parça.
3.
Metal eflyadaki pürüz.
çapalamak
(-i)
(topra¤›) Çapa ile kabart-
mak.
çapano¤lu
a. (Çapano¤lu ailesinin ad›n-
dan) mec.
Bafla dert açacak durum:
Bu
iflte bir çapano¤lu var.
çapar
ön a.
1.
Akfl›n, albinos.
2.
(hayvan
ve bitki için) Benekli.
çapari
a. (çapa’ri) ‹t.
Çok i¤neli olta tak›m›.
çapk›n
ön a.
1.
S›k olarak sevgili de¤iflti-
ren:
Gençli¤inde çapk›n bir delikanl›y-
m›fl.
2.
Hoflgörü ve sevgiyle kullan›lan
bir söz:
Seni çapk›n seni.
3.
Cinsellik ta-
fl›yan:
Çapk›n bak›fllarla çevresini süz-
meye bafllad›.
çapk›nlaflmak
(nsz.)
Çapk›n duruma gel-
mek.
çaplamak
(-i)
Enini, boyunu ölçmek.
çaprafl›k
ön a.
Anlafl›lmas› ya da çözülme-
si güç, kar›fl›k:
Çaprafl›k bir anlat›m›
vard›.
çapraz
ön a. Far.
Birbiriyle e¤ik olarak ke-
siflen.
çaprazlamak
(-i)
Çapraz duruma getirmek.
çaps›z
ön a. mec.
De¤ersiz.
çapul
a. Far.
Ya¤ma, talan.
çapulcu
a.
Ya¤mac›.
çaput
a.
1.
Eskimifl ya da kullan›lm›fl bez
parças›, paçavra.
2.
hlk.
Bez.
çar
a. Rus. tar.
Rus imparatorlar›na ve Bul-
gar krallar›na verilen unvan.
çarçabuk
be. (ça’rçabuk)
1.
Pek çabuk, he-
mencecik, tez elden:
Markete çarçabuk
gider gelirim.
2.
Kolayl›kla:
Bu ifl hiç de
zor de¤il, çarçabuk bitiririm.
çarçur
a.
Gereksiz yere harcama.
çarçur
etmek
gereksiz yere harcay›p tüketmek:
Paran› çarçur etme.
çarçur olmak
ge-
reksiz yere harcanmak:
O kadar param
vard›, hepsi çarçur oldu.
çardak, -¤›
a. Far.+Ar.
1.
Tarla, bahçe gibi
çam yarmas›
çardak
156
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 156