turkce sozluk - page 158

vurmak:
Bafl›n› duvara çarpt›.
2.
(-i)
(kap›, pencere vb. için) fiiddetle kapa-
mak:
Kap›y› çarp›p d›flar› ç›kt›.
3.
(-i)
Et-
kisiyle hasta etmek, dokunmak:
D›flar›-
da fazla kalma, günefl çarpar.
4.
(-i)
El
çabuklu¤uyla almak, çalmak:
para çarp-
mak.
5.
(-i)
Varl›¤›na inan›lan cin, fley-
tan ya da kutsal bir gücün öfkesine u¤-
ramak:
cin çarpmak.
6.
(yürek) H›zl› at-
mak, at›fl› h›zlanmak.
7.
Kurnazl›kla ya
da zorla ele geçirmek:
Doland›r›c›, para-
m› çarp›p gitti.
8.
(nsz.)
H›zla bir yere
vurmak:
Kap›y› kapal› tutun, pencereler
çarp›yor.
9.
(-i)
Elektrik ak›m›n›n etki-
sinde kalmak:
elektrik çarpmak.
10.
To-
katla, yumrukla vurmak:
Öyle bir çakt› ki
adam yere serildi.
11.
(-i, -le) mat.
Ve-
rilen iki çarpandan birini di¤er çarpan
kadar ço¤altarak çarp›m ad› verilen
üçüncü bir say› elde etmek.
çarpt›rmak
(-i, -e; -i, -le)
1.
Çarpmak eyle-
mini yapt›rmak, çarpmas›na neden ol-
mak.
2.
(-i, -e)
Yankesiciye kapt›rmak.
çarflaf
a. Far.
1.
Yata¤›n üstüne serilen ya
da yorgan kaplanan örtü.
2.
esk.
Eski-
den kad›nlar›n d›flar› ç›karken örtünmek
için giydikleri, bafl› da örten iki parçal›
giysi.
çarflaflamak
(-i)
1.
Yorgan› çarflafla kapla-
mak.
2.
argo
Kötü duruma düflmek.
çarflaflanmak
(nsz.)
1.
Çarflafla kaplan-
mak.
2.
Çarflaf giyinmek.
çarflafl›
ön a.
1.
Üzerine çarflaf örtülmüfl
ya da çarflafla kaplanm›fl olan.
2.
Çarflaf
giymifl.
çarflamba
a. Far.
Haftan›n üçüncü günü,
sal› ile perflembe aras›ndaki gün.
çarfl›
a. Far.
Bir arada birçok dükkân›n bu-
lundu¤u al›flverifl yeri:
demirciler çarfl›-
s›.
çat
a.
Sert nesnelerin k›r›ld›klar›nda ya da
çarp›flt›klar›nda ç›kard›klar› ses.
çat et-
mek
çat diye ses ç›karmak.
çatak, -¤›
a.
1.
‹ki da¤ yamac›n›n kesiflme-
siyle oluflmufl dere yata¤›.
2.
ön a.
(meyve için) Yap›fl›k, ikiz.
çatal
a.
1.
Yemek yerken kullan›lan, genel-
likle metalden yap›lm›fl, bir sap› ve sa-
p›n ucunda uzun diflleri olan araç.
2.
‹ki
ya da daha çok kola ayr›lan de¤nek.
3.
Yol, a¤aç vb. fleylerin ayr›m yeri.
4.
Dal-
l› olan fleylerin her bir kolu.
5.
Dirgen.
çatal a¤›z, -¤z›
a. co¤.
Bir ›rma¤›n denizle
birleflti¤i yerde alüvyon birikmesiyle
oluflan üçgen biçimli ova, delta.
çatallanmak
(nsz.)
1.
Çatal gibi ikiye ayr›l-
mak.
2.
(ses için) Çatallaflmak.
çatallaflmak
(nsz.)
1.
Yeni olas›l›klar orta-
ya ç›kt›¤› için içinden ç›k›lmas›, çözül-
mesi güç duruma gelmek:
Bu ifl çatal-
laflt›, ne yapaca¤›m› bilmiyorum.
2.
(ses için) Çatall› ç›kmak.
çatall›
ön a.
1.
Çatall› olan.
2.
Çatal biçi-
minde olan.
3.
‹ki ya da daha fazla ola-
s›l›¤› olan.
4.
(ses için) Pürüzlü.
çatal ses
a.
‹ki ayr› perdeden ç›k›yormufl
gibi olan, kulak t›rmalay›c› ses.
çatana
a. (çata’na) (Rumence Çetene ka-
sabas›n›n ad›ndan) den.
Filika büyüklü-
¤ünde motorlu tekne.
çatapat
a.
Bir yere sürtülünce ya da ayakla
çi¤nenince arka arkaya birçok kez patla-
yan fiflek.
çat›
a.
1.
Bir yap›da, yap›n›n üstünü d›fl et-
kilerden korumak amac›yla yap›lm›fl
e¤imli bölüm.
2.
Birbirine çat›lm›fl, ça-
k›lm›fl fleylerin bütünü.
3.
Yap›n›n dam›
ile tavan› aras›nda çeflitli amaçlarla kul-
lan›lan yer:
Bisikletimi çat›daki odalar›n
birinde sakl›yordum.
4.
mec.
Bar›n›lan,
s›¤›n›lan yer:
Bir çat› bulup geceyi ora-
da geçirmeliyiz.
5.
mec.
Ayn› amaca
ba¤l› kiflilerin oluflturduklar birlik, kuru-
lufl:
F›nd›k üreticileri ayn› çat› alt›nda ör-
gütlendiler.
6.
dlb.
Özneye ya da nesne-
ye göre çat› eklerinin, eylem kök ya da
gövdelerine getirilifli:
düflürmek (düfl-
ür-mek), inletmek (inle-t-mek).
7.
ed.
Kurgu.
8.
mim.
Bir yap›y› örten ve e¤ik
yüzeyleri olan dam›n tahtadan iç yap›s›.
çarpt›rmak
çat›
158
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 158
1...,148,149,150,151,152,153,154,155,156,157 159,160,161,162,163,164,165,166,167,168,...688
Powered by FlippingBook