turkce sozluk - page 166

çeflit, -di
a. Far.
1.
Tür, nevi:
peynir çeflidi.
2.
Canl›lar›n s›n›fland›r›lmas›nda, birey-
lerden oluflan ve türden daha küçük bir
s›n›fland›rma basama¤›.
3.
ön a.
Türlü:
Bahçenizde kaç çeflit a¤aç var?
çeflitkenar
ön a. Far. mat.
Kenarlar›n›n hiç-
biri di¤erine eflit olmayan (çokgen):
çe-
flitkenar üçgen.
çeflitleme
a.
1.
Çeflitlemek eylemi.
2.
müz.
Belli bir temay›, özgünlü¤ünü bozma-
dan, ölçü, makam, çok seslilik, armoni,
melodi ve ritm bak›mlar›ndan çeflitli
besteleme yöntemleri kullanarak de¤i-
flik biçimlere sokma; varyasyon.
çeflitlemek
(-i)
Bir fleyin çeflidini ço¤alt-
mak.
çeflitlenmek
(nsz.)
Çeflit say›s› artmak.
çeflitli
ön a.
Türlü, muhtelif.
çeflme
a. Far.
Genellikle herkesin yararlan-
mas› için yap›lan, borularla getirilen su-
yun bir musluktan ya da bir oluktan bir
yala¤a ak›t›ld›¤› su haznesi ya da bu su
haznesinin yer ald›¤› yap›.
çeflmibülbül
a. (çe’flmibülbül) Far.
1.
Renkli sarmal çizgili ve hareli cam ya-
p›m tekni¤i.
2.
Bu teknikle üretilmifl
cam eflya.
çeflni
a. Far.
Bir yiyece¤in ya da içece¤in
a¤›zda hofl bir duyum b›rakan tad›:
Kul-
land›¤›n›z baharatlar bu yeme¤e de¤iflik
bir çeflni katm›fl.
çeflnici
a.
Tütün ve içkilerin tat ve niteli¤i-
ni belirleyen kifli.
2.
esk.
Saraylarda ve
büyük konaklarda yemek, sofra ifllerini
yöneten ve yemeklerin tad›na bakan ki-
fli.
çeflnilenmek
(nsz.)
Tad› yerine gelmek, k›-
vam›nda olmak.
çete
a. (çe’te) Sl.
1.
Ordu örgütlenmesi d›-
fl›nda yer alan silahl› küçük birlik.
2.
Ya-
sa d›fl› etkinliklerde bulunan küçük top-
luluk:
kaçakç› çetesi.
çetele
a. (çe’tele) Yun.
1.
Çizilerek ya da
oyularak aç›lan kertik.
2.
Kahvehane gi-
bi yerlerde içilen meflrubatlar›n hesab›-
n› tutmak için üzerine tebeflirle çizgiler
çizilen ya da oyunda say› yazmak için
kullan›lan tabela.
çetin
ön a.
Çözümlenmesi, afl›lmas›, amaç-
lanan duruma getirilmesi zor ya da en-
geli çok olan; güç; müflkül:
Çetin bir yo-
la girdik, çok çal›flmal›y›z.
2.
(kifli için)
‹nand›¤› ilkelerden ödün vermeyen,
azimli, inatç›:
Çetin bir rakipmifl do¤ru-
su.
çetin ceviz
ön a. mec.
1.
Kendisine her-
hangi bir düflüncenin kabul ettirilmesi,
yola getirilmesi güç olan kifli:
Adam çe-
tin cevizmifl.
2.
Üstesinden gelinmesi
çok güç olan ifl.
çetinleflmek
(nsz.)
Çetin duruma gelmek.
çetrefilli
ön a.
Kar›fl›k ve anlafl›lmas› güç
olan:
Çetrefilli bir anlat›m› var
.
çevgen
a.
1.
De¤nek.
2.
At üstünde de¤-
neklerle oynanan bir top oyunu, polo.
çevik
ön a. Far.
Kolay ve çabuk davranan,
tetik, atik:
Çevik bir hareketle duvardan
atlad›.
çevikleflmek
(nsz.)
Çevik duruma gelmek.
çeviklik, -¤i
a.
Çevik olma durumu ya da
çevikçe davran›fl.
çeviri
a.
1.
Bir dilden baflka bir dile aktar-
ma, çevirme, tercüme.
2.
Bir dilden
baflka bir dile çevrilmifl metin, kitap;
tercüme:
Bu roman›n ‹ngilizce çevirisi
de bas›ld›.
çevirici
a.
1.
Çevirme iflini yapan (kifli ya
da araç).
2.
Sözlü ya da yaz›l› çeviri ya-
pan kifli, dilmaç, tercüman, mütercim.
3.
fiz.
Bir elektrik ak›m›n›n yönünü de-
¤ifltirmeye yarayan araç.
çevirme
a.
1.
Çevirmek eylemi.
2.
Bütün
olarak flifle geçirilip kor üzerinde dön-
dürülerek piflirilen kuzu, o¤lak, tavuk
vb.
3.
ask.
Uzaktan dolafl›p düflman›n
yan gerilerine düflerek onu istemedi¤i
koflullarda çarp›flmak zorunda b›rakma.
4.
ön a.
Bir dilden baflka bir dile çevril-
mifl, aktar›lm›fl olan:
‹ngilizceden çevir-
me bir kitapt›.
çeflit
çevirme
166
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 166
1...,156,157,158,159,160,161,162,163,164,165 167,168,169,170,171,172,173,174,175,176,...688
Powered by FlippingBook