aras›ndaki durumu:
Ekinler büyüdü.
2.
Kültür.
ekip, -bi
a. Fr.
1.
Belli bir ifli yapmak ama-
c›yla bir araya getirilmifl kiflilerin olufl-
turdu¤u topluluk, tak›m, kol:
folklor eki-
bi.
2.
‹flçiler toplulu¤u:
ekip flefi.
ekipman
a. Fr.
Bir kurulufla ya da iflletme-
ye gerekli olan eflya, araç ve gereçlerin
tümü.
eklem
a. anat.
Vücuttaki iki ya da daha faz-
la kemi¤in uç uca ya da kenar kenara
gelerek birleflti¤i yer, mafsal.
eklem bacakl›lar
ç. a. hayb.
Hayvanlar
dünyas›n›n hemen hemen yar›s›n› olufl-
turan, omurgas›z, birbirine eklenmifl
halkalardan oluflan ve böcekler, çok
ayakl›lar, örümcekler, kabuklular gibi
bölümlere ayr›lan hayvan s›n›f›.
eklemek
(-i)
1.
Bir fleye bir ek, bir parça
koymak, ulamak, ilave etmek:
Borular›
birbirine ekledi.
2.
(-i, -e)
Bir fley daha
katmak:
Haz›rlad›¤› konuflmay› eksik
buldu, baz› konular› daha eklemeliydi.
eklemeli diller
ç. a. dlb.
Bitiflken diller.
eklenti
a.
Bir fleye eklenmifl olan, ek duru-
munda olan yap›, bölüm:
Haz›rlad›¤›m
yaz›ya bir eklenti daha yapmak istiyo-
rum.
ekmek (I)
(-i)
1.
Bir bitkiyi üretmek için to-
humunu topra¤a gömmek:
so¤an ek-
mek.
2.
Bir topra¤›, ekip biçmek ama-
c›yla kullanmak:
tarlay› ekmek.
3.
(-i, -
e)
Serpmek:
yeme¤e tuz ekmek.
4.
argo
Atlatmak, savuflmak:
Gelmedi, beni yine
ekti.
5.
argo.
Bir yar›flta geride b›rak-
mak, geçip gitmek:
5 numaral› atlet
hepsini ekti ve birinci oldu.
6.
mec.
Bir
fleyin bafllamas›na yol açacak nedenleri
haz›rlamak:
Çevresine kötülük tohumla-
r› ekiyor.
ekip biçmek
tar›m yapmak.
ekmek (II)
a.
1.
Tah›l unundan yap›lan ha-
murun f›r›n, sac ya da tand›rda pifliril-
mesiyle elde edilen yiyecek:
kepekli ek-
mek.
2.
‹nsan›n geçimini sa¤layan ifl,
kazanç:
Ekmek paras› için y›llard›r didi-
niyor.
3.
hlk.
Yemek, afl.
ekmek ayvas›
a. bitb.
Yuvarlak, ince ka-
buklu, yumuflak, gevrek ve lezzetli bir
ayva türü.
ekol, -lü
a. Fr.
Bir ö¤retinin yandafllar›n›n,
bir düflünürü izleyenlerin ya da bir sa-
natç›n›n yan›nda yetiflenleri tümü; bir
ö¤retiden do¤an hareket.
ekoloji
a. Fr.
Çevre bilimi.
ekolojik
ön a. Fr.
Çevre bilimsel.
ekolojist
a. Fr.
Çevre bilimci.
ekonomi a. Fr. 1.
Üretim, tüketim ve da¤›-
t›m etkinlik ve iliflkilerini inceleyen, dü-
zenleyen bilim dal›; iktisat.
2.
Gereksiz,
afl›r› harcamalardan kaç›nma, iktisat.
ekonomi yapmak
tutumlu davranmak.
ekonomik
ön a. Fr.
1.
Ekonomiye iliflkin,
iktisadi: ekonomik sistem.
2.
Hesapl›,
az masrafl›, iktisadi:
ekonomik bir ara-
ba.
ekonomist
a. Fr.
Ekonomi bilimiyle u¤ra-
flan kifli, ekonomi uzman›, iktisatç›.
ekose
ön a. Fr.
Üzerinde de¤iflik renklerde
karelerden oluflan desen bulunan (ku-
mafl):
ekose etek.
ekran
a. (k kal›n okunur) Fr.
1.
Üzerine ›fl›k
yoluyla bir cismin görüntüsü düflürü-
len, saydam olmayan düz yüzey.
2.
Te-
levizyon cam›.
3.
Beyaz perde.
ekselans
a. Fr.
1.
Devlet baflkanl›¤›, baflba-
kanl›k, bakanl›k, elçilik gibi yüksek ma-
kam sahibi yabanc›lara verilen onur un-
van›.
2.
Bu unvan› tafl›yan kifli.
eksen
a.
1.
Bir fleyi iki eflit parçaya bölen
çizgi.
2.
Birçok parçay› ba¤layan ve bu
parçalar›n dairesel hareket yapmas›n›
sa¤layan döner parça.
ekseri
ön a. ((e’kseri) Ar.
Ço¤u kez, genel-
likle, en çok.
ekseriya
be. (e’kseriya:) Ar.
Ço¤unlukla,
genellikle, ço¤u kez, çokluk, ço¤u za-
man.
ekseriyet
a. Ar.
Ço¤unluk, çokluk.
eksi
a.
1.
mat.
Ǜkarma iflaretinin (-) oku-
nuflu.
2.
ön a. mat.
ve
fiz.
Niceli¤i, de-
ekip
eksi
236
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 236