turkce sozluk - page 360

yüksek amiri.
kaptan köflkü
a.
Kaptan›n gemiyi yönetti¤i
bölüm.
kaptan pilot
a.
Uça¤› kullanan bafl pilot ya
da uçak filosu komutan›.
kapt›kaçt›
a.
1.
Yolcu tafl›makta kullan›lan
motorlu küçük tafl›t.
2.
Bir k⤛t oyunu.
kapt›rmak
(-i, -e)
1.
Kapmas›na, ele geçir-
mesine neden olmak:
Param› kapt›r-
d›m.
2.
Kazayla vücudun bir bölümü
makine taraf›ndan ezilmek, kopar›lmak:
Elini makineye kapt›rm›fl
3.
Kendini ko-
yuvermek:
Kendini olmayacak ifllere
kapt›rm›fl.
kapuska
a. (kapu’ska) Rus.
Etli lahana ye-
me¤i.
kaput
a. Fr.
1.
Yün ya da abadan yap›lm›fl
paltoya benzer bir giysi.
2.
Kaportan›n
motoru örten, aç›l›r kapan›r biçimde ya-
p›lm›fl bölümü.
kaput bezi, -ni
a.
Pamuktan düz dokuma,
amerikan bezi.
kapüflon
a. Fr.
Bafll›k.
kar
a.
Beyaz ve uçucu tanecikler hâlinde
ya¤an, hafif kristaller biçiminde don-
mufl su buhar›.
kâr
a. (kâ:r) Far.
1.
tic.
Bir mal›n maliyet fi-
yat› üzerine eklenen kazanç miktar›.
2.
Bir iflten elde edilen kazanç.
3.
mec.
Ya-
rar:
Benim bunda ne kâr›m olacak?
kâr
etmek 1)
kazanç sa¤lamak;
2)
yarar
sa¤lamak.
kara (I)
a. Ar. yerb.
Yeryüzünün sularla
kapl› olmayan bölümü.
karaya oturmak
(gemi için) Denizin s›¤ bölümüne sap-
lanarak hareket edemez duruma gel-
mek.
kara (II)
a.
1.
En koyu renk, siyah.
2.
ön a.
Bu renkte olan:
kara saçl›.
3.
ön a.
Es-
mer.
4.
ön a. mec.
Kötü, s›k›nt›l›, u¤ur-
suz:
kara gün.
karaa¤aç, -c›
a. bitb.
Karaa¤açgillerden,
›l›man bölgelerde yetiflen, kerestesi de-
¤erli bir orman a¤ac›.
karaa¤açgiller
ç. a. bitb.
‹ki çeneklilerden,
yapraklar› diflli, kapç›k meyveli, kara-
a¤aç ve çitlembik gibi cinsleri kapsayan
bir a¤aç familyas›.
karabasan
a.
1.
Kâbus.
2.
‹çinde bulunu-
lan s›k›nt›l›, karmakar›fl›k ruh durumu.
karabatak, -¤›
a. hayb.
Karabatakgillerden,
uzun ve sivri gagal›, bal›kla beslenen,
kara tüylü bir deniz kuflu.
karabiber
a.
1.
bitb.
Karabibergillerden, s›-
cak bölgelerde yetiflen, yuvarlak taneli
meyvesi ve kalp biçiminde yapraklar›
olan t›rman›c› bir bitki.
2.
Bu bitkinin
bezelye irili¤inde ac› ve kokulu meyve-
si.
3.
Bu meyvenin kurutulup ö¤ütül-
mesiyle haz›rlanan ve baharat olarak
kullan›lan toz.
kara borsa
a.
Piyasada olmayan ya da k›t-
l›¤› çekilen bir mal›n, yasa d›fl› oarak
gizlice ve yüksek fiyatla al›n›p sat›lmas›
ifli.
karabu¤day
a. bitb.
Karabu¤daygillerden,
gövdesi dall› ve k›rm›z›ms›, otsu bir bit-
ki.
kara bulut
a.
Koyu esmer renkte büyük
ya¤mur bulutu, nimbus.
karaca
a. hayb.
Geyikgillerden, k›sa ve ça-
tall› boynuzlara sahip, gevifl getiren
memeli bir hayvan.
kara cahil
a.
Büsbütün cahil.
karac›
a.
ve
ön a. ask.
Kara kuvvetlerine
ba¤l› olarak görev yapan asker.
karaci¤er
a. anat.
Kar›n bofllu¤unun sa¤›n-
da bulunan, öd salg›layan, fleker depo-
layan, aç›k kahverengi, irice bir organ.
karaçal›
a. bitb.
Hünnapgillerden, kurak
yerlerde yetiflen, sar› çiçekli, dikenli bir
bitki.
kara delik
gökb.
Hiçbir ›fl›man›n ç›kamaya-
ca¤› kadar güçlü çekim alan› olan uzay
bölgesi.
kara elmas
a.
1.
Kayalar› delmekte kullan›-
lan çok sert ve siyah elmas türü.
2.
mec.
Maden kömürü.
karafatma
a. hayb.
K›n kanatl›lardan, bö-
cek ve kurtlarla beslenen, tar›m için ya-
kaptan köflkü
karafatma
360
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 360
1...,350,351,352,353,354,355,356,357,358,359 361,362,363,364,365,366,367,368,369,370,...688
Powered by FlippingBook