turkce sozluk - page 105

imar plan›, kültürel etkinlikler gibi kamu
hizmetlerini gerçeklefltiren, üyeleri halk
taraf›ndan seçilen, tüzel kiflili¤e sahip
örgüt.
belefl
ön a. argo
Karfl›l›ks›z, emeksiz el-
de edilen:
“Belefl at›n difline bak›lmaz.”
-Atasözü.
beleflçi
ön a. argo
Paras›z geçinmeyi se-
ven, bedavac›.
belge
a.
Bir gerçe¤i ortaya koyan yaz›, fo-
to¤raf, resim, film vb.; doküman; vesi-
ka:
Tart›flmaya birçok belgeyle gelmiflti.
belge almak
(iki y›l üst üste s›n›fta ka-
lan ö¤renciler için) okuldan uzaklaflt›r›l-
mak.
belgegeçer
a.
Yaz›, foto¤raf vb. belgelerin
telefon hatt›yla bir yerden bir yere iletil-
mesini sa¤layan ayg›t, faks.
belgelemek
(-i)
Bir olgunun do¤ru oldu-
¤unu belgeyle kan›tlamak:
Bu iddialar›-
m› birazdan belgeleyece¤im.
belgeli
ön a.
1.
Belgesi olan ya da belgele-
re dayanan.
2.
‹ki y›l üst üste s›n›fta kal-
d›¤› için okula devam hakk›n› yitirerek
belge alan.
belgelik, -¤i
a.
Arfliv.
belgesel
a.
ve
ön a.
1.
Belge niteli¤i olan
(fley), dökümanter.
2.
a.
Yaflam içindeki
bir olguyu, do¤al koflullar›yla ya da ger-
çe¤e en yak›n biçimde ele alarak belirli
bir amac› yans›tan film ya da televizyon
program›.
belgesel film
a.
Yaflam içindeki bir olguyu,
do¤al koflullar›yla ya da gerçe¤e en ya-
k›n biçimde ele alarak belirli bir amac›
yans›tan film.
belgi
a.
1.
Bir fleyi benzerlerinden ay›ran
özellik, alamet, niflan.
2.
‹nan›fltaki ay›-
r›c› özellik, duyufl, düflünüfl.
belgin
ön a.
Tam ve kesin olarak belirlen-
mifl olan.
belgisiz
ön a.
Belirlenmemifl, belirli olma-
yan, iflaret edilmemifl.
belgisiz ad›l
a.dlb.
Hangi ad›n yerini tuttu-
¤u aç›kça belli olmayan ad›l:
birkaç›, ço-
¤u, biri, kimse.
belgisiz ön ad
a. dlb.
Varl›klar› belli belirsiz
belirten ön ad:
baz› evler, kimi insanlar,
birkaç kifli, biraz su.
belirgin
ön a.
Aç›kça görülen, belirgin du-
rumda olan, besbelli, aç›k:
Bunun belir-
gin bir özelli¤i yok.
belirlemek
(nsz.)
1.
Belirli bir duruma ge-
tirmek, aç›k biçimde ortaya koymak, ta-
yin etmek, saptamak:
Hangi gün yola ç›-
kacaklar›n› belirlediler.
2.
Bir fleyin geli-
flimini, alaca¤› yönü etkilemek:
Hakem,
verdi¤i yanl›fl kararla maç›n sonucunu
belirledi.
belirli
ön a.
Aç›k ve kesin olarak s›n›rlan-
m›fl ya da saptanm›fl olan; muayyen:
Bu
konuda belirli bir karar almad›k.
belirli geçmifl
a. dlb.
-di’li geçmifl zaman
kipi.
belirmek
(nsz.)
1.
(önceden belli ya da gö-
rünür olmayan bir fley için) Ortaya ç›k-
mak; anlafl›l›r, seçilir bir durum almak:
Sisin içinde bir gemi belirdi.
2.
(düflün-
ce ya da durum için) Kesin bir biçim al-
mak:
Kafas›nda henüz ileri sürebilece¤i
bir düflünce belirmemiflti.
belirsiz
ön a.
1.
Belirli olmayan, belirlen-
memifl:
fiirketin gelece¤iyle ilgili belirsiz
bir karar al›nm›flt›.
2.
Niteli¤i hakk›nda
tam bir bilgi elde edilemeyen:
Hiç kim-
senin anlamad›¤› belirsiz sözler söylü-
yordu.
3.
Bilinmeyen, meçhul:
Ne ifl
yapt›¤› belirsiz bir adamd›.
belirsiz geçmifl
a. dlb.
-mifl’li geçmifl za-
man kipi.
belirteç, -ci
a. dlb.
Bir eylemin, bir ön ad›n
ya da görevce kendine benzeyen bir
sözcü¤ün anlam›n› durum, zaman, yer,
yön, nicelik ya da soru bak›mlar›ndan
etkileyen sözcük; zarf:
Ezgi henüz gel-
medi.
belirti
a.
Bir durumun anlafl›lmas›na ola-
nak sa¤layan fley, im, alamet, niflan:
Bu
olay›n sonuçlanabilece¤ine dair bir be-
lirti yok.
belefl
belirti
105
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 105
1...,95,96,97,98,99,100,101,102,103,104 106,107,108,109,110,111,112,113,114,115,...688
Powered by FlippingBook