– Köpekleri sever misiniz? diye sordu.
Fare yan›t vermeyince Alice devam etti:
– Bizim komflumuzun öyle flirin bir köpe¤i var ki... Uzun
k›v›rc›k tüyleri, tüylerinin aras›ndan bakan p›r›l p›r›l gözleri
var. Bir fley f›rlat›nca hemen koflup onu alarak geri getiri-
yor. Yemek istedi¤i zaman yalvar›yor. Daha birçok fley ya-
p›yor, yar›s›n› bile an›msam›yorum. Ama sahibinin söyledi-
¤ine göre çok de¤erli bir köpekmifl. Öyle iyi fare tutarm›fl
ki...
Alice, farenin gitti¤ini görünce, üzüntülü bir sesle:
– Korkar›m yine incittim sizi!... dedi.
Fareyse, gücü yetti¤i kadar h›zl›, arkas›nda köpükler
b›rakarak uzaklafl›yordu.
Alice, tatl› bir sesle yalvard›:
– Sen sevmiyorsan ne kediden söz ederiz, ne köpek-
ten... Fareci¤im, ne olur geri gel...
Fare bunu duyunca döndü ve yavafl yavafl yüzerek gel-
di. Yüzü solgundu. Titrek bir sesle konufltu:
– Önce karaya ç›kal›m, sonra ben size öykümü anlata-
y›m. O zaman kedi ve köpeklerden niçin bu kadar nefret
etti¤imi anlars›n›z.
Gölden ç›kma zaman› gelmifl de geçiyordu bile. Çünkü
içine düflen hayvanlarla göl çok kalabal›k olmufltu. Bir ör-
dek, bir papa¤an, bir kartal yavrusu ve daha pek çok garip
hayvan vard›.
Alice ve öteki hayvanlar, k›y›ya do¤ru h›zla yüzmeye
bafllad›lar.
* * *
16